"hapları" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحبوب
        
    • حبوب
        
    • الأقراص
        
    • أقراص
        
    • الاقراص
        
    • الأدوية
        
    • الحبوبِ
        
    • الحبة
        
    • العقاقير
        
    • وحبوب
        
    • حبوباً
        
    • أقراصاً
        
    • اقراص
        
    • بالحبوب
        
    • بحبوب
        
    Derin okyanustaki en yaygın balığın yani besin zincirinin en altındakinin bu zehirli hapları yutup yutmadığını öğrenmek istedik. TED أردنا أن نعرف إذا كان أكثر الأسماك شيوعًا في المحيط العميق في قاعدة السلسلة الغذائية يبتلع هذه الحبوب السامة
    Madem boktan iğneyi dağıtacaklardı, ...ne diye hapları önceden verdiler? Open Subtitles لم لا نأخذ الحبوب مسبقاً عوضاً عن استعمال الحقن ؟
    hapları satış fiyatının çok altına alıyorsun ve satıcılara tanesini 6 pounddan kakalıyorsun. Open Subtitles تقوم بشراء الحبوب بجزء من سعر البيع وتبيعهم للتجار بقيمة 6 جنيه للواحدة
    Saçıyla uyumlu bir toka ararken diyet hapları ve müshil yüzünden öldü. Open Subtitles انهارت محاولة وضع مشبك في شعرها ولم يهدئها سوى حبوب وأدوية مُلَيّنة
    Dragan hapları ve Dük'ü istediğini söyledi. Dük ne cehennemde? Open Subtitles دراجان قال بأنه يريد الأقراص والدوق , أين الدوق ؟
    İyi bir gecede dört saat uyuyabiliyorum. Uyku hapları yardımcı olur düşündüm. Open Subtitles ليلة سعيدة عندي ان نمت 4ساعات قلت ربما الحبوب المنومة قد تساعدني
    Şimdi tek yapmamız gereken bir reçete yazmak ve hapları almasını sağlamak. Open Subtitles لذا كلّ ما علينا فعله هو كتابة وصفة طبيّة وجعله يتناول الحبوب
    - Evet. Güçleri gelsin diye o mavi hapları alsınlar anca. Open Subtitles حيث يقومون بتناول تلك الحبوب الزرقاء الصغيرة لفعل تلك الأمور بواسطتها
    Küvetin içindeyken şu hapları aldığımız zaman ki gibi mi? Open Subtitles هل لدينا تلك الحبوب حيث نجلس في احواض الاستحمام ?
    Bir kadın hasta uyku hapları içerek aşırı dozdan ölmüş. Open Subtitles مريضة قد توفت أثر تناول جرعة زائدة من الحبوب المنومة
    Eczaneye telefon edelim ki uyandığında alacağı hapları yollasınlar. Open Subtitles سأتصل بالصيدلية لترسل بعض الحبوب لكي تتناولها عندما تستيقظ
    Size şu minik hapları satmanızda yardım etmeye geldim, artık ne haplarıysa. Open Subtitles لقد جئت لمساعدتكم فى بيع هذه الحبوب الصغيرة مهما كانت سيئة
    Su bile yutamazken hapları nasıl yutacak? Open Subtitles و كيف ستبتلع الحبوب و هى عاجزة عن ابتلاع الماء ؟
    Beekman'ın hapları işe yaramaz. Mide ağrısından başka bir şey yapmazlar. Open Subtitles حبوب بيكمان هراء، لن تفعل شيئاً سوى إحداثِ تقلصاتٍ في المعدة
    Hevesini kaçırmak istemem dostum ama o penis büyütme hapları işe yaramıyor. Open Subtitles لا أقصد أن أقاطعك يارفيق ، لكن حبوب تكبير القضيب هذه لاتعمل
    Her zaman yanlız kalacaksam neden sürekli doğum kontrol hapları yutuyorum? Open Subtitles لماذا آخذُ حبوب منع الحمل حتّى، إذا كنتُ سأبقى وحيدة دائمًا؟
    -Yanlış hapları almayın diye her gece bakıcılarınızın ilaçlarınızı önünüze sermesi gerekmiyor mu? Open Subtitles أليس على ممرضاتك أن يخرجوا دواءك كل ليلة حتى لا تأخذين الأقراص الخاطئة؟
    Uyku hapları! Ona uyku hapları vermişler. Open Subtitles أقراص منومه لقد أعطوه كل هذه الكميه من الأقراص
    Bence bütün bu hapları tabletleri ve şurupları insanlara bedava vermeliyiz. Open Subtitles لكـن أعتقـد يجـب أن نـأخذ أقراص ومشروبـات الأدويـة ونعطيهــا للناس مجــاناً
    Eğer o hapları almazsam eziklerim en ufak derdim olacak. Open Subtitles ,اذا لم أأخذ هذه الاقراص الكدمات ستكون اقل مشاكلي حينها
    Şimdi kocaman dairesinde yalnız başına oturup içkiyle hapları karıştırıyor. Open Subtitles الآن هو وحيد في شقته الكبيرة ، يخلط الكحول مع الأدوية.
    Ona hapları kullanma derken doğru şeyi yaptığından eminim. Open Subtitles أَنا متأكّدُ انك عَرفتَ بالضبط ما أنت كُنْتَ تعَمَلة عندما أزلتَ منها تلك الحبوبِ.
    İnsanların küçük hapları bulmasına kim yardımcı oldu sanıyorsun? Open Subtitles من تعتقدين ساعد البشر في تلك الحبة الصغيرة ؟
    hapları eriticiye koyarsan, sadece protein ve biyolojik maddeler kalır. Open Subtitles ونقوم بجمع العقاقير ونذيبها بورق القصدير ويبقى البروتين والمواد الحيوية الأخري في الدواء
    Reçetesiz satılan uyku hapları bağımlılık yapabilir, bu semptompların daha kötüye gitmesine neden olablir. TED وحبوب النوم التي تباع دون وصفة طبية قد تسبب حالة إدمان شديدة، تؤدي إلى إلغاء ما يزيد هذه الأعراض سوءاً
    Hafızasını güçlendirmek için şarlatan bir doktordan aldığı hapları yutardı. Open Subtitles و حتى يبقي ذهنه صافياً فإنه يتناول حبوباً عشبية بنغالية
    Şüphelilerin eşkalleri üç olayda da uyuştu ayrıca sadece reçeteli hapları aldılar. Open Subtitles مواصفات المجرمين متطابقة في الحالات الثلاث، وكما أنهم أخذوا فقط أقراصاً موصوفة
    Yeni formüllü, tüm zamanların en iyisi Garbagine hapları kötü markalılardan ne kadar hızlı işe yarıyor, gör. Open Subtitles ترى مدى سرعة المعادلة الجديدة ، الافضل علىالاطلاق اقراص جارباجين بالقياس لهذا صنف رديء
    ...kahvaltı hapları için harika bir gün. Kırmızılar, sarılar, maviler. Open Subtitles يوم رائع للأفطار بالحبوب حمراء صفراء زرقاء
    Görünüşe bakılırsa baban kalp hapları yerine Viagra almış. Open Subtitles على مايبدو ، أن والدك أخطى بحبوب القلب وأخذ بدلها الفياجرا..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more