"hareket ediyor" - Translation from Turkish to Arabic

    • تتحرك
        
    • إنه يتحرك
        
    • تتحرّك
        
    • يتصرف
        
    • يتحرّك
        
    • انه يتحرك
        
    • يتحركون
        
    • يتنقل
        
    • تتحركان
        
    • هو يتحرك
        
    • يَتحرّكُ
        
    • وهو يتحرك
        
    • ويتحرك
        
    • تحركت
        
    • تحركه
        
    Buradaki kum tepecikleri yılda 600 metre hızla güneye doğru hareket ediyor. TED ووجدتُ أن الكثبان هنا تتحرك باتجاه الجنوب بمعدل 600 متر في العام
    Kalça protezi ameliyatı yüzünden kendi evinde zor hareket ediyor. Open Subtitles بسبب استبدالنا استبدال ورك بالكاد تستطيع ان تتحرك في منزلها
    Ah, çocuklar bana mı öyle geliyor yoksa zemin mi hareket ediyor? Open Subtitles يا رفاق , هل هذا انا ؟ ام ان الارض تتحرك ؟
    Daha bitmedi. İzle... Tekrar hareket ediyor. Open Subtitles أنتظري لم ينتهي الأمر إنه يتحرك مرة أخرى
    Evin güneydoğu kısmından doğuya doğru olan kısmı hareket ediyor. Open Subtitles الجهة الشرقية بالجانب الجنوبي الشرقي من المنزل تتحرّك
    Şu anda başka bir yerde olmasından hareketle, ...ondan bağımsız hareket ediyor denebilir. Open Subtitles بالنظر إلى كيف أنه بمكان آخر الآن فيبدو أنه يتصرف بشكل منفصل عنه
    Tarzan gibi gözüküyor olabilir ama Tarzan'ın dedesi gibi hareket ediyor. Open Subtitles إنهُ قد يبدو مثل طرزان، لكنهُ يتحرّك مثل جدّ طرزان.
    Şimdi, diyordum ki, Evet aslında anlamı bu: hareket ediyor. TED كنت أقول لهم. هذا هو الهدف من هذا كله، انه يتحرك.
    Ve o manivelayı kaldırdığımda kavanozlardan aküye doğru hareket ediyor. Open Subtitles وعندما احرك هذةالرافعة تتحرك من البرطمانات الى التجمع فى الاعلى
    Size söylüyorum, sinyal en yakın telefon kimdeyse ona göre hareket ediyor. Open Subtitles أخبرتك، الاشارة تبقى تتحرك هذا يتوقف على الذي حصل على أقرب هاتف
    Gelen seslere göre arabalarınız zaten gayet hızlı hareket ediyor. Open Subtitles بالنظر إلى الصوت الذي تحدثه فهي بالفعل تتحرك بشكل أسرع
    Bu beş Merkez Amerikan ülkelerinin ayrıcalıklı ekonimik alanlarında da kalıcı değil, sezonla birlikte hareket ediyor. TED وليست دائماً في المناطق الاقتصاية الحصرية من هذه البلدان الخمسة الأميركية ولكنها تتحرك خلال الفصل
    Özgün olarak Estonya'dan çıktığına inanılan bu operasyon web sitesi kapatılmaya çalışıldığı anda bir ülkeden diğer bir ülkeye hareket ediyor. TED هذه العملية يعتقد انها بدأت في الاصل من استونيا تتحرك من بلد الى اخر حالما يحاول شخص إغلاق الموقع
    Tüm heykeller mekanik yollarla hareket ediyor. TED جميع هذه المنحوتات تتحرك بواسطة وسائل ميكانيكية
    Bu bulutlar her yeri bombalıyorlar, fakat buradan, aşağıdan, incelikle, yavaş yavaş hareket ediyor gibi görünüyorlar tıpkı diğer çoğu bulut türü gibi. TED تمر هذه السحب بانفجارات، ولكن هنا من أسفل، تبدو وكأنها تتحرك برشاقة وبطء، مثل معظم السحب.
    6 Mart civarında görüyorsunuz, bulutlar hareket edip kayboluyor ve sonra 11 Mart civarında, bulutlar gerçekten hareket ediyor. TED حوالي 6 مارس السحب تتحرك ثم تختفي ثم في حدود 11 مارس السحب تتحرك بالفعل
    Şüphe çekmemek için sürekli hareket ediyor. Open Subtitles إنه يتحرك بشكل عادي ليبعد الشبهات
    Farkında olmadığımız halde Güneş'in etrafında hareket ediyor olabiliriz. Open Subtitles يمكن أن تتحرّك حول الشّمس بدون أن ندرك الوضع
    Peki, ketçap neden böyle acayip hareket ediyor? TED حسنًا، لماذا يتصرف الكاتشب بكل تلك الغرابة؟
    Ağzım hareket ediyor. Ne kadar çok hareket ettiğini bile fark etmiyorum. Open Subtitles فمي يتحرّك، إنّي حتّى لا أدرك بأيّ قدرٍ يتحرّك.
    Parmağıma bakın, şuna bir bakın. hareket ediyor. Eminim hareket ediyor. Open Subtitles انظر الى اصبعى, انظر اليه, انا متأكد من هذا, انه يتحرك, فقط انظر
    Tahminimce yer üstündeler. Hâlâ hareket ediyor olma ihtimalleri yüksek. Open Subtitles توقعي أنهم نزلوا على الأرض هنالك فرصة بأنهم مازالوا يتحركون
    Tanrım, acı hareket ediyor vücudum yarılıyormuş gibi hissediyorum. Open Subtitles رباه، الألم يتنقل أشعر وكأن جسدي يتم فتحه.
    Dudakların hareket ediyor, ama ne dediklerini bilmiyorum. Open Subtitles شفتاك تتحركان و لكنني لا أعلم ما الذي تتفوهين به
    Bırakamam, çok hızlı hareket ediyor, yumruk vuramıyorum. Open Subtitles لا يمكننيّ الأستسلام، هو يتحرك بسرعة كبيرة. لا أستطيع لك أي شيء
    Ekstrem bir bisiklet gibi hareket ediyor. Open Subtitles هو يَتحرّكُ في الدرّاجةِ المتطرّفةِ.
    Bak benim işe yaramaz dudaklarım konuşurken hareket ediyor. Open Subtitles انظري إلى فمي الغبي وهو يتحرك أثناء الكلام
    Beyin, kafatasının arka kısmına gidiyor, yine öne ve arkaya doğru hareket ediyor. TED حيث أنه يتخلف عن الجمجمة من ثم يلحق بها ويتحرك ذهاباً وإياباً والتأرجح.
    Moleküllerin o kadar hızlı hareket ediyor ki elin masadan geçti. Open Subtitles جزيئاتك تتحرك يسرعه لدرجه ان يدك تحركت عير الترابيزه
    Dağ hareket ediyor mu diye çatlaklara ayna koyuyoruz. Open Subtitles نضع مرايا بشقوق الجبل لنراقب تحركه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more