Aşık olduğum bütün o soylu hayallerin teker teker ölüyor. | Open Subtitles | كلّ أحلامك الشريفة التي أحببت رأيتها تذوي واحدةً تلو الأُخرى. |
Ne kadar zor gelse de, eğer kurduğun hayallerin gerçekleşmesini istiyorsan... | Open Subtitles | على الرغم من صعوبة الأمر ولكن إذا أرتدي تحقيق كل أحلامك |
En önemli şey, eğer bir öğrencide benlik hissi varsa, hayallerin ve değerlerin dünyadaki tüm farkı nasıl şaşırtıcı bir şekilde yarattığıdır. | TED | والأكثر أهمية أنه إذا كان الطالب لديه الشعور بالذات، فهو مدهش كيف أن الأحلام والقيم يمكن أن تُحدث فرقاً في العالم. |
Bir hayalin en önemli amacı hayallerin, tutkunun, mutluluğun kaynaklandığı noktayla ilişkiye geçmemizi sağlamaktır. | TED | الهدف الأهم هو جعلنا نتواصل مع مصدرهذه الأحلام ، من حيث يأتي الشغف ، من حيث تأتي السعاده |
Senin bundan daha büyük hayallerin olduğunu biliyorum. Ne olmak istersin? | Open Subtitles | أعلم أن لديك أحلام أكبر من هذا ماذا تريد أن تكون؟ |
Eğer sınıfında birinci olmak istiyorsan, çok çalışırsın ve hayallerin gerçek olur. | Open Subtitles | إذا حلمت أن تصبحي الأولى على صفك و درست بجد فقد يتحقق حلمك |
Bunları bana birkaç yıl sonrasında anlat, Haley... hayallerin öldüğünde... ve evladın sana ihanet ettiğinde. | Open Subtitles | كلميني بعد عدة سنوات يا هايلي عندما تموت احلامك و يخونك طفلك |
Seni terk ediyorum, hayatım. Şimdi sana tek gereken şey boşanmak, sonrasında Ashley ile ilgili tüm hayallerin gerçekleşebilir. | Open Subtitles | كل ما تحتاجينه الآن هو الطلاق ثم تتحقق أحلامك مع آشلي |
hayallerin var ve ben onlara dikkat etmiyorum. | Open Subtitles | أنت لديك أحلامك وأنا لا أعيرها أي اهتمام |
Senin kalbin gerçekten vahşiyse, hayallerin için mücadele edersin. | Open Subtitles | لو أنت قاسي القلب سوف تحارب من أجل أحلامك |
Seninle bambaşkaydı, Bobby. Senin de benim gibi hayallerin vardı. | Open Subtitles | لقد كان الأمر مختلفا معك يا بوبى فقد كانت لك أحلامك مثلى أنا |
Bir şeyler yolunda gitmiyorsa hayallerin gerçekleşene kadar şikayet etmeyi sürdürün. | Open Subtitles | إن لم تسر الأمور وفقاً لما تريد لا تكف عن الشكوى حتى تتحقق أحلامك |
Bu hayallerin gerçeğe dönüşmesi için buradayız. | TED | نحن نتواجد هنا للتأكد من تحقيق هذه الأحلام. |
Sahte ümitler ve çarpık hayallerin bir dramasıdır. | Open Subtitles | إنهم مشحونين بالدراما,الآمال الملتوية و الأحلام الزائفة |
Bu evdeki bütün hayallerin yanlışlığı, bir adamın ölümü üzerine kurulmuş olmaları. | Open Subtitles | ثمة خطأ فادح عندما تعتمد كل الأحلام بهذا البيت على شيء ما كان ليحدث لو لم يمت رجل ما |
Babamın dediği gibi, orası hayallerin gerçek olduğu yer. | Open Subtitles | أبي يقول أنّه المكان الذي تتّحقق فيه الأحلام. |
Ona sorduğum ilk sorulardan birisi gerçekleştirmekten vazgeçtiği hayallerin ne olduğu ve ona nasıl yardım edebileceğimdi. | TED | كان من ضمن أول الأسئلة التي أسأله لها عن ما تبقى له من أحلام لتحقيقها، وكيف يمكنني أن أساعده لتحقيقها. |
Shorty, büyüklük hayallerin vardır senin. | Open Subtitles | أيها القصير , لابد أن أحلام الضخامة تراودك |
Betty, inan bana hayallerin benim gerçekçiliğimden daha güzel. | Open Subtitles | بيتي، أحلام يقظتك أحسن بكثير من حقائقي، يعتقدني. |
Sadece hayallerin gerçekleşip ve kendine kazandığını kanıtladığında baban ne için kavga ettiğinin farkına varacaktır. | Open Subtitles | فقط حين تحقق حلمك.. و تثبت نفسك.. سيدرك أبي.. |
İki gündür buradasın... ve hayallerin gerçekleşmeye başladı bile. | Open Subtitles | ..لم يمض على وجودك هنا يومان وبدأت احلامك تتحقق.. |
Benden önce gelmiş olan güzelliğin hayallerin ve gücün vücut bulmuş hâliyim. | TED | انا تجسيد للجمال و الاحلام و القوة لمن سبقني |
Kesinlikle gitmen gerek. Böylece senin de hayallerin olabilir. | Open Subtitles | لذا يجب أن ترحلي من هنا بحيث يمكنكِ متابعة أحلامكِ |
Arkanda tek bıraktığınsa hiç gerçekleşmemiş... hayallerin olur. | Open Subtitles | وكل هذا عبارة عن احلام المستقبل التى لن تتحقق |
Hadi gel, hayallerin seni çağırıyor. | Open Subtitles | تعال فظلالك تناديك |