Böyle bir fırsatın hayatta bir kere geleceğinide iyi biliyorsun. | Open Subtitles | أنت تعرف جيداً أن فرصاً كهذه تأتي مرة في الحياة |
Bu şekilde bu hayatta bir şeylere asla sahip olamayacaksınız. | Open Subtitles | لن تصل إلى اي مرتَبة مرموقة في الحياة هكذا، إطلاقًا. |
Schrödinger, kuantum mekaniğin hayatta bir rol oynayabileceği üzerine düşündü. | TED | لذلك، تكهن شرودنغر أن ميكانيكا الكم لربما تلعب دوراً في الحياة. |
Benim Baudji der ki gerçek aşka hayatta bir defa rastlarsın, o zaman önünde hiç bir güç duramaz. | Open Subtitles | ابي قال، الحبّ الحقيقي يَحْدثُ فقط مرة واحدة في العمر وعندما يحدث لا شيء يمكن ان يقف في طريقِه |
Bu hayatta bir amacım olduğunu hissediyorum, o amacın ne olduğunu bilmiyorum, ama yönetim danışmanlığı olmadığından oldukça eminim." | TED | و أشعر أن لدي هدف فى الحياة ولكننى لا أعلم ما هو ولكننى متأكدة أنه ليس عملى كمستشارة إدراية |
Ve gerçek hayatta, bir çok sıfırsız toplam oyunu vardır | TED | في الحياة الحقيقية هناك الكثير من الآلعاب اللاصفرية |
Sivil hayatta bir cerrahmış, bir sürü ameliyata katılmış | Open Subtitles | يقول بأنه كان جراح في الحياة المدنية. وهو يعمل العديد من العمليات. |
hayatta bir işe yaramak için... fazla nevrotik olan ama... yalnızca sanatta bir işe yarayan. | Open Subtitles | هذا رائع شخصية لا يمكنها العمل في الحياة الحقيقية و لكنها تعمل في الفن |
Bu sadece hayatta bir defa olur ve ayrıca benim için bir ilk. | Open Subtitles | هذا يحدث مرة واحدة في الحياة وهذه قطعاً المرة الأولى بالنسبة لي |
hayatta bir sürü şey, senin istediğin gibi olmaz. | Open Subtitles | كثير من الأمور في الحياة لا تسير على هواكِ |
Ben hayatta bir şeyler olmadığını düşünen kişiyim. | Open Subtitles | إنني الشخص الذي اعتقد أن ما من أحداث في الحياة |
Eğer hayatta bir eş istiyorsan sadık olmalısın . | Open Subtitles | إذا وجدت الشريك في الحياة يجب أن تكون مخلصا |
Gerçek aşk zor, ama hayatta bir kez olur. | Open Subtitles | الحب الحقيقي يأتي بصعوبة و يحدث مرة واحدة في الحياة |
Babam insanların hayatta bir yerinin olduğuna inanır. | Open Subtitles | أتعرف إن والدي يؤمن بأن للناس مكان في الحياة |
Ve şunu aklında tut, hayatta bir şey istediğinde, ona uzan ve al. | Open Subtitles | وتذكري اذا اردت شيئا في الحياة مد يدك واختطفيه |
Bu fırsat, hayatta bir kez karşına çıkar bu yüzden bana bir haftanı ayır ve sadece evet de. | Open Subtitles | في قسم تصميم الأزياء الراقية للعرائس إنها فرصة واحده في الحياة لذا تفرغي لي أسبوع من العمل والأبحاث وقولي فقط نعم |
İşler nasıl yürürse. - Maria Elena hayatta bir değil... - Nasıl yürürse mi? | Open Subtitles | ماريا إيلينا تعتقد أن هناك عدة حقائق في الحياة ليس واحدة |
Benim Baudji der ki gerçek aşka hayatta bir defa rastlarsın, o zaman önünde hiç bir güç duramaz. | Open Subtitles | ابي قال، الحبّ الحقيقي يَحْدثُ فقط مرة واحدة في العمر وعندما يحدث لا شيء يمكن ان يقف في طريقِه |
hayatta bir kere o kadar korkusuz birini tanırsın. | Open Subtitles | مرة واحدة فى الحياة ، يأتى مقاتل قوى جدا ، سريع جدا |
O kızın gözünde de hayatta bir kez gelen bir fırsat var. | Open Subtitles | وهيا تضع نصب عينهـا فرصة تأتي مرة واحدة فى العمر من أجلك |
Bunun hayatta bir kez karşılaşılacak bir aşk olduğunu unutmayacağıma ve bizi hangi zorluklar ayırırsa ayırsın yine bir şekilde bir araya geleceğimizi ruhumun derinlikleri içinde bileceğime söz veririm. | Open Subtitles | و أعدك ألا أنسى أن هذا هو الحب الوحيد بالعمر و أن أدرك في أعماق روحي أنه |