"hediyesi" - Translation from Turkish to Arabic

    • هدايا
        
    • هديّة
        
    • كهدية
        
    • هديه
        
    • الهدية
        
    • هبة
        
    • الهدايا
        
    • هدية من
        
    • لهدية
        
    • هديته
        
    • بهدية
        
    • هديتها
        
    • هديتي
        
    • هدية بمناسبة
        
    • هديةُ
        
    Bu size son dakikada Noel hediyesi aldığım son Noel! Open Subtitles هذه اخر مرة اقبل منكم هدايا العيد في اخر دقيقة
    Daha önce hiç milyoner biri için düğün hediyesi almamıştım. Open Subtitles فلم يسبق أن اشتريتُ هديّة زفاف لشخص مليونير من قبل
    Birbirlerine yıl dönümü hediyesi olarak, bu çiftler randevusunu ayarladılar. Open Subtitles قاما بحجز موعد مع زوجين كهدية لبعضهما في ذكرى زواجهما
    Fiziksel olarak iyi, ama yakın zamanda bir doğum günü hediyesi beklemiyorum. Open Subtitles جسديا بخير .لاكن لا أتوقع هديه عيد الميلاد في أي وقت قريب
    Hızla en popüler lise mezuniyeti hediyesi haline geliyor, koleje başlayacak kızlara hediye olarak veriliyor. TED لقد أصبحت وبشكل سريع الهدية الأكثر رواجاً للتخرج من الثانوية ، تعطى للفتيات الصغيرات اللواتي سيلتحقن بالكلية.
    Ama bunu bir yük olarak görme Tanrıların bir hediyesi olarak gör. Open Subtitles و لكن لا تنظر إليها على إنّها عبء فالآلهة قصدت إنّها هبة
    Son dakika hediyesi almak isteyeceklerdir bizde bu yüzden fiyatlarımızı %15 arttırdık. Open Subtitles الجميع شرة وجميعهم يحتاج لشراء الهدايا ولهذا سترفع اسعارنا بمقدار 15 بالمئة
    Ama bu gelmiş geçmiş en iyi düğün hediyesi paketi olmalı. Open Subtitles ولكن على هذه أن تكون أفضل هدايا زفاف للضيوف على الإطلاق
    Üzgünüm. Çok fazla tasarımcı hediyesi var. Aradığın şeyi bulmak zor oluyor. Open Subtitles آسف، الكثير جداً من هدايا المصممين يصعب العثور على ما أبحث عنه
    Unutmayın, çok güzel Noel hediyesi olurlar. Open Subtitles لا تنسى، أنها تعتبر هدايا عيد ميلاد عظيمة.
    Daha önce hiç milyoner biri için düğün hediyesi almamıştım. Open Subtitles فلم يسبق أن اشتريتُ هديّة زفاف لشخص مليونير من قبل
    297 düğün hediyesi. Bu resmen küçük bir mucize. Toplam sayı 300'ün altında. Open Subtitles ما يُقارب 297 هديّة زفاف، إنّها لمُعجزة صغيرة، فالمجموع النهائي أقل من 300.
    Muhteşemdi tatlım. Sana küçük bir yıldönümü hediyesi aldım. Open Subtitles كان ذلك رائعاً يا عزيزتي، حصلتُ لكِ على هديّة ذكرى بسيطة
    98 yılında vefat etti ve şimdi de April evleniyor düşündüm ki arabayı tamamlarsam, düğün hediyesi olarak verebilirim. Open Subtitles توفي فى العام 98 وبما أن أبريل ستتزوج الآن. فكرت لما لا أنهي العمل على السيارة وأقدمها كهدية زواج.
    Sana düğün hediyesi olarak, her şeyi planlamak ve karşılamak istiyoruz. Open Subtitles كهدية زفاف لدينا لكم، نود أن تخطط ودفع ثمن كل شيء.
    Yaş günü hediyesi almak istemiyordun ama ben ısrar ettim. Open Subtitles لم تكن تريد شراء هديه عيد ميلاد له ولكنني اصريت
    Bu kızına verebileceğin en iyi düğün hediyesi. Hareket etme, Tina. Konuşmaya çalışma. Open Subtitles هذه أفضل هديه تقدمها لابنتك. لا تتحركي , تينا , لا تحاولي الحديث
    Öyleyse Spargle'ın sana asıl hediyesi kendine güvenmeni sağlamasıymış. Open Subtitles إذاً الهدية الحقيقية التي أعطاها لك سبارجل هي الثقة التي ستجعلك تبذل قصارى جهدك
    Dünyayı yeni bir çağa taşıyabilecek bir ilim hediyesi. Open Subtitles إنها هبة من المعلومات للدلالة على العالم في الألفية الجديدة
    Çiftleşirlerken, erkek dişiye sadece spermini vermekle değil aynı zamanda düğün hediyesi denilen besleyici dolu paketi vermekle de meşgul oluyor. TED ينشغل الذكر أثناء التزاوج بإعطاء الأنثى ليس اللقاح فحسب، بل إيضًا حزمة مملوءة بالغذاء تسمى الهدايا العُرسية.
    Yaşadığımız her şeye rağmen burada oğluna bir doğum günü hediyesi sarıyorsun. Open Subtitles رغم كل ما مررنا به، وها أنت تعد هدية من أجل ابنك
    "Dışarıdaki adamın doğumgünü hediyesi için kimi araması gerektiğini soruyormuş." Open Subtitles رجلي في الخارج يريد أن يعرف بمن سيتصل لهدية الميلاد
    Bana anneler günü hediyesi olarak evde kalıyor. Open Subtitles إنه سيبقى في المنزل مع هديته لي في عيد الأم
    Erkekler kiminle çiftleştikleri konusunda oldukça seçiciler çünkü çiftleşme esnasında sadece sperm alışverişi olmuyor, bunun yanında dişiye çiftleşme hediyesi olarak bilinen bir şey veriyorlar. TED تكون الذكور انتقائية جدًا لمن تتزاوج معها. لأنها لا تنقل إليها سائلها المنوي فقط، بل تعطي للأنثى ما يعرف بهدية الزواج.
    Bence park yerindeki pizzanın doğum günü hediyesi olmasına izin veremeyiz. Open Subtitles أنا أفكر أنه لا يمكن أن نسمح لبيتزا المركن أن تكون هديتها
    Benimki teşekkür ve veda hediyesi yazılarımı düzenlememe yardım ettiği için. Open Subtitles هديتي للشكر لأنها أنتهت من مساعدتي في تنظيم أوراقي ماذا عنك؟
    Caddeye yeni taşındım size küçük bir ev hediyesi vermek istedim. Open Subtitles في الواقع فكرت في أن أجلب لك هدية بمناسبة السكن الجديد
    Bu hayal edebileceğim en güzel Noel hediyesi! Open Subtitles أعتقد تلك أعظم هديةُ عيد ميلادِ يُمْكِنُ أَنْ أَتخيّلَها أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more