Bu size son dakikada Noel hediyesi aldığım son Noel! | Open Subtitles | هذه اخر مرة اقبل منكم هدايا العيد في اخر دقيقة |
Daha önce hiç milyoner biri için düğün hediyesi almamıştım. | Open Subtitles | فلم يسبق أن اشتريتُ هديّة زفاف لشخص مليونير من قبل |
Birbirlerine yıl dönümü hediyesi olarak, bu çiftler randevusunu ayarladılar. | Open Subtitles | قاما بحجز موعد مع زوجين كهدية لبعضهما في ذكرى زواجهما |
Fiziksel olarak iyi, ama yakın zamanda bir doğum günü hediyesi beklemiyorum. | Open Subtitles | جسديا بخير .لاكن لا أتوقع هديه عيد الميلاد في أي وقت قريب |
Hızla en popüler lise mezuniyeti hediyesi haline geliyor, koleje başlayacak kızlara hediye olarak veriliyor. | TED | لقد أصبحت وبشكل سريع الهدية الأكثر رواجاً للتخرج من الثانوية ، تعطى للفتيات الصغيرات اللواتي سيلتحقن بالكلية. |
Ama bunu bir yük olarak görme Tanrıların bir hediyesi olarak gör. | Open Subtitles | و لكن لا تنظر إليها على إنّها عبء فالآلهة قصدت إنّها هبة |
Son dakika hediyesi almak isteyeceklerdir bizde bu yüzden fiyatlarımızı %15 arttırdık. | Open Subtitles | الجميع شرة وجميعهم يحتاج لشراء الهدايا ولهذا سترفع اسعارنا بمقدار 15 بالمئة |
Ama bu gelmiş geçmiş en iyi düğün hediyesi paketi olmalı. | Open Subtitles | ولكن على هذه أن تكون أفضل هدايا زفاف للضيوف على الإطلاق |
Üzgünüm. Çok fazla tasarımcı hediyesi var. Aradığın şeyi bulmak zor oluyor. | Open Subtitles | آسف، الكثير جداً من هدايا المصممين يصعب العثور على ما أبحث عنه |
Unutmayın, çok güzel Noel hediyesi olurlar. | Open Subtitles | لا تنسى، أنها تعتبر هدايا عيد ميلاد عظيمة. |
Daha önce hiç milyoner biri için düğün hediyesi almamıştım. | Open Subtitles | فلم يسبق أن اشتريتُ هديّة زفاف لشخص مليونير من قبل |
297 düğün hediyesi. Bu resmen küçük bir mucize. Toplam sayı 300'ün altında. | Open Subtitles | ما يُقارب 297 هديّة زفاف، إنّها لمُعجزة صغيرة، فالمجموع النهائي أقل من 300. |
Muhteşemdi tatlım. Sana küçük bir yıldönümü hediyesi aldım. | Open Subtitles | كان ذلك رائعاً يا عزيزتي، حصلتُ لكِ على هديّة ذكرى بسيطة |
98 yılında vefat etti ve şimdi de April evleniyor düşündüm ki arabayı tamamlarsam, düğün hediyesi olarak verebilirim. | Open Subtitles | توفي فى العام 98 وبما أن أبريل ستتزوج الآن. فكرت لما لا أنهي العمل على السيارة وأقدمها كهدية زواج. |
Sana düğün hediyesi olarak, her şeyi planlamak ve karşılamak istiyoruz. | Open Subtitles | كهدية زفاف لدينا لكم، نود أن تخطط ودفع ثمن كل شيء. |
Yaş günü hediyesi almak istemiyordun ama ben ısrar ettim. | Open Subtitles | لم تكن تريد شراء هديه عيد ميلاد له ولكنني اصريت |
Bu kızına verebileceğin en iyi düğün hediyesi. Hareket etme, Tina. Konuşmaya çalışma. | Open Subtitles | هذه أفضل هديه تقدمها لابنتك. لا تتحركي , تينا , لا تحاولي الحديث |
Öyleyse Spargle'ın sana asıl hediyesi kendine güvenmeni sağlamasıymış. | Open Subtitles | إذاً الهدية الحقيقية التي أعطاها لك سبارجل هي الثقة التي ستجعلك تبذل قصارى جهدك |
Dünyayı yeni bir çağa taşıyabilecek bir ilim hediyesi. | Open Subtitles | إنها هبة من المعلومات للدلالة على العالم في الألفية الجديدة |
Çiftleşirlerken, erkek dişiye sadece spermini vermekle değil aynı zamanda düğün hediyesi denilen besleyici dolu paketi vermekle de meşgul oluyor. | TED | ينشغل الذكر أثناء التزاوج بإعطاء الأنثى ليس اللقاح فحسب، بل إيضًا حزمة مملوءة بالغذاء تسمى الهدايا العُرسية. |
Yaşadığımız her şeye rağmen burada oğluna bir doğum günü hediyesi sarıyorsun. | Open Subtitles | رغم كل ما مررنا به، وها أنت تعد هدية من أجل ابنك |
"Dışarıdaki adamın doğumgünü hediyesi için kimi araması gerektiğini soruyormuş." | Open Subtitles | رجلي في الخارج يريد أن يعرف بمن سيتصل لهدية الميلاد |
Bana anneler günü hediyesi olarak evde kalıyor. | Open Subtitles | إنه سيبقى في المنزل مع هديته لي في عيد الأم |
Erkekler kiminle çiftleştikleri konusunda oldukça seçiciler çünkü çiftleşme esnasında sadece sperm alışverişi olmuyor, bunun yanında dişiye çiftleşme hediyesi olarak bilinen bir şey veriyorlar. | TED | تكون الذكور انتقائية جدًا لمن تتزاوج معها. لأنها لا تنقل إليها سائلها المنوي فقط، بل تعطي للأنثى ما يعرف بهدية الزواج. |
Bence park yerindeki pizzanın doğum günü hediyesi olmasına izin veremeyiz. | Open Subtitles | أنا أفكر أنه لا يمكن أن نسمح لبيتزا المركن أن تكون هديتها |
Benimki teşekkür ve veda hediyesi yazılarımı düzenlememe yardım ettiği için. | Open Subtitles | هديتي للشكر لأنها أنتهت من مساعدتي في تنظيم أوراقي ماذا عنك؟ |
Caddeye yeni taşındım size küçük bir ev hediyesi vermek istedim. | Open Subtitles | في الواقع فكرت في أن أجلب لك هدية بمناسبة السكن الجديد |
Bu hayal edebileceğim en güzel Noel hediyesi! | Open Subtitles | أعتقد تلك أعظم هديةُ عيد ميلادِ يُمْكِنُ أَنْ أَتخيّلَها أبداً |