Adeta salak gibiydi, sanki en iyi davranışını sergilememek için heyecanlıydı. | Open Subtitles | ,الأمر يبدو مضحكاً كان متحمس ان لا يكون على سلوكه الأفضل |
Jim Moriarty bu seçimi yapacağını düşünmüştü. Çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | جيم موريارتي ظن أنك ستقرر هذا الاختيار هو متحمس للغاية |
Daha önce hiç kurtarılmamıştım. heyecanlıydı. | Open Subtitles | لم يتم إنقاذي من قبل كان أمراً مثيراً جداً |
O zamanlar heyecanlıydı, ama iniş çıkışlarımız oldu. | Open Subtitles | لقد كان الأمر مثيراً وقتها، ولكننا مررنا بكبوات وأمجاد. |
Öyle heyecanlıydı ki, bana anlatmadan yapamamış. | Open Subtitles | كان متحمسا جدا لم يستطع الإنتظار لإخباري بذلك |
Ayrıca hemen döneceğim dedim biliyorum ama çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | و أعلم أنـي قلت أني سأعود حـالا ، لكن كـان الأمـر مثيرا للحمـاس جـدا |
Uçmanın en sevdiği şey olduğunu söyledi. heyecanlıydı. Uçma konusunda çok başarılı. | Open Subtitles | قال أن الطيران هو أكثر الأشياء المفضلة لديّه وكان متحمس جدًا، وكان ماهر للغاية |
Herhâlde dün uyuyamamıştır. Bizden sonra temizlik yapacak diye çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | آجل ، من المحتمل لم يمكنه النوم الليلة الماضية لأنه متحمس جداً لتنظيف بعدنا |
Tommy annene haber vermek için o kadar heyecanlıydı ki. | Open Subtitles | تومي متحمس جداً لمشاركة أخباره مع والدتك |
Jim Moriarty bu seçimi yapacağını düşünmüştü. Çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | جيم موريارتي ظن أنك ستقرر هذا الاختيار هو متحمس للغاية |
Rahibeliğin çok sıkıcı olacağından korkuyordum ama bu çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | لقد كنت خائفه من أن كوني راهبة سيكون مملاً ولكن هذا كان مثيراً للغاية |
Bir keresinde bana ateş bile etmişlerdi. Ne heyecanlıydı ama. | Open Subtitles | -وذات مرة تم إطلاق النيران عليّ، وكان هذا مثيراً |
Çok heyecanlıydı, ilk başta. Yanlış olanı yapmak. | Open Subtitles | كان مثيراً في البداية، مخالفة القانون. |
Herkes benim tekrar piyano çalmam düşüncesiyle heyecanlıydı. | Open Subtitles | الكل كان متحمسا لفكرة تعلمي لعزف . البيانو مرة أخرى . ماو ماو .. كانت متطلعة لتعليمي |
Ama o web sitesi başlatmak için çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | لكنه كان متحمسا جدا لإطلاق موقع الإنترنت |
Bugün olay yeri çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | مسرح الجريمة اليوم كان مثيرا جدا |
heyecanlıydı dedi, bu en iyi arkadaşının düğünüymüş. | Open Subtitles | قال بأنها كانت متحمسه , وهذا زفاف أفضل صديق لها |
Seninle dansa gidecek diye çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | يا إلهي لقد كانت متشوقة للغاية لـ تكون رفيقتك في الحفلة |
Brian beni "Dinozorlarla Yaşam" programına götüreceği için çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | براين كان متحمساً جدا لأخذي لرحلة مع الديناصورات ليلة البارحة |
Dönüşüm ilk kez gerçekleştirildiği için resmen binlerce insan oradaydı çünkü hepsi çok heyecanlıydı ve bunun bir parçası olmak istiyorlardı. | TED | هذه أول مرة يحدث فيها التحوّل, لذا, فإنّ هنالك آلاف الأشخاص. لأنّ الجميع متحمّس ويريد أن يكون جزءاً من العمل. |
Ve her zamanki gibi grup heyecanlıydı ama grupta bir kişi vardı ve bana oraya çıkamayacağını söylüyordu | TED | وكما جرت العادة، كان الفرقة متحمسة ولكن كان هناك رجل واحد في الفرقة الذي قال لي أنه لا يمكن أن يذهب إلى هناك. |
Seni çok sevdiğini söylemişti ve seni göreceği için çok heyecanlıydı. | Open Subtitles | و قالَت أنها تُحبكَ كثيراً و أنها مُتحمسة جداً لرُؤيتِك |
Eminim, Andy biraz heyecanlıydı, hepsi o. | Open Subtitles | أنا كنت متأكد أن أندى مشتاق قليلا |
Aslında,heyecanlıydı? | Open Subtitles | فى الحقيقة، كان مشوقا الى حد ما |
Bebeğim öyle heyecanlıydı ki hiç uyumadı, ona gözünün altındaki karartılardan bahsedince uykuya daldı. güzellik uykumdan asla ödün vermem. | Open Subtitles | عزيزتي كانت متحمّسة جداً، ولا تنام رويت عليها قصّة ثمّ غطّت في النوم |
Gösteriye çıkacağı için heyecanlıydı. Çok iyi bir dansçıydı. | Open Subtitles | لقد كانت مُتحمّسة لآداء العرض لقد كانت راقصة بارعة |