- İnsanların zihnini okuyup cevapları bulman hiç adil değil. | Open Subtitles | لماذا تقولين هذا؟ , قراءة أفكار الناس هذا ليس عدلاً |
Bu hiç adil görünmüyor. Ve size saldırmayacağım. Hepimiz tarafından saldırıya uğramış hissetmenizi istemiyorum, yani şahsım adına konuşuyorum. | Open Subtitles | هذا ليس عدلاً أنا لا أيد توجيه الإتهامات إليك ولا أريدك أن تشعر بذلك لذى سأقول أني أننا المذنبه |
Doktor Bey, bu hiç adil değil. | Open Subtitles | هل تعرف أيها الطبيب حقاً ، إنه ليس عدلاً |
Düzeltebilmek için her şeyi yaptı, hayatını tehlikeye attı bu hiç adil değil! | Open Subtitles | ضحت بكل شئ لتنقذ الموقف , لقد خاطرت بحياتها ان هذا ليس عدلا |
Her seferinde benim kazanmam hiç adil değil, değil mi? | Open Subtitles | ليس من العدل أن أربح طوال الوقت، أليس كذلك؟ |
Bu hiç adil değil. Ben, o tarzda habercilik yapmam. | Open Subtitles | لا,ذلك ليس عدلاً,لأن هذا ليس نوع الصحافة التي أمارسها |
Eh, bu hiç adil değil. Sen küre izin verilmez | Open Subtitles | جسناً ، هذا ليس عدلاً ليس مسموحاً أن تنتقل إلى هنا |
Avvv! Bu adil değil. hiç adil değil. | Open Subtitles | ذلك ليس عدلاً ليس عدلاً على الإطلاق، هذه سخافة |
Ama Meteor taşlarından etkilenenleri, suçlaman hiç adil değil. | Open Subtitles | ولكن ليس عدلاً أن تغضبي من كل من تأثروا بالنيازك |
Bu hiç adil değil! James'i önemsiyorum. Çok fazla. | Open Subtitles | هذا ليس عدلاً , لقد أحببته مرة واهتممت به كثيراً |
Ama artık yalnızım. Bunu sevmiyorum. hiç adil değil ve bundan nefret ediyorum! | Open Subtitles | لكنني وحيد الآن، وأنا أكره هذا هذا ليس عدلاً |
eminim, aileme yrdım etmek için doğru olan şeyi, ne kadar .... çok yapmak istesem de bu bana hiç adil gelmiyor. | Open Subtitles | انا كذلك وبقدر ماأريد فعل ذلك اريد مساعدة عائلتي فقط انه ليس عدلاً |
Tamam, hazır değildim, ve bu hiç adil değil. | Open Subtitles | حسناً, لم أكن مستعداً و هذا ليس عدلاً و ماذا عنك؟ |
Ama bu hiç adil değil. Neden kiliseye gitmek zorundayız? | Open Subtitles | لكنه ليس عدلا ، أعني لما يتوجب علينا الذهاب للكنيسة ؟ |
Bu hiç adil değil. Asıl ben hep yiyecek şeklinde bir araba sürmek istiyordum. | Open Subtitles | كلا هذا ليس عدلا لطالما تمنيت أن أقود سياره على شكل مشهيات |
hiç adil değil, Malvolio.o. | Open Subtitles | أنه فقط ليس عدلا انتظر ثلاث سنوات ونصف لأوليفيا |
Erkeklerin eve gelip yardımcı olmalarına gerek yok. Bu hiç adil değil. | Open Subtitles | ليس من العدل ألاّ يساعد الأولاد في أعمال المنزل |
Bizi Ted ve Victoria ile karşılaştırman hiç adil değil. | Open Subtitles | حسناً .. انه ليس من العدل ان نقارن انفسنا بتيد و فكتوريا |
Bu hiç adil değil biliyorsun ben bütün gün okuldayken sen burada oturup istediğini yapabiliyorsun. | Open Subtitles | هذا ظلم, تعلم, عليّ الذهاب للمدرسة، وأنت تضطر للجلوس هنا. وتفعل ما يحلو لك طوال اليوم. |
Evin dışında çalışan personelin köy için oynaması hiç adil değil. | Open Subtitles | من الظلم جداً أن العاملين خارج المنزل يلعبون مع القرية |
Bu hiç adil değil. | Open Subtitles | هذا ظُلم |
Senden yapmanı istediğim şey hiç adil değil. | Open Subtitles | ما طلبت منك ليس عدلاَ أليس كذلك ؟ |
- Neden yapamazmışım? - Çünkü bu hiç adil değil. | Open Subtitles | لماذا لا , لماذا لا استطيع لأن هذا ليس عادلا |
Zamanla hepsini unutacağım ama şu an için, bu hiç adil görünmüyor. | Open Subtitles | سأفقد كل ذاكرتي في النهاية ..لكن في الوقت الحاضر هذا ليس بعدل |
Ben bazı şeylere çok uğraşırken senin hemen ayağına gelmesi hiç adil eğil. | Open Subtitles | تعلم، انه ليس عادل بأن اعمل بجد لهذه الاشياء وتأتي لك جدا بسهل. |
Yani, tek söylediğim, bana hiç adil bir şans tanımadınız. | Open Subtitles | كل ما أقوله أنكم لا تعطوني فرصة عادلة أبدا |
- hiç adil değil. - Tamam... | Open Subtitles | غير عادل إطلاقًا - حسنًا - |
- hiç adil değil. - Evet. | Open Subtitles | تعلم, لا شيء من هذا عادل نعم |
- Oh, Benim umrumda bile değil... ancak bu yaptıkları anneme karşı hiç adil değil. | Open Subtitles | أنا لا آبه لذلك لكنه ليس بالشيء العادل بالنسبة إلى أمي |
Kefaretini ödeyeceği suçların onun hatası olmayışından dolayı bu durum bize hiç adil gözükmemektedir. | Open Subtitles | يبو لنا الأمر غير عادل لانه يقوم بالتكفير عن تصرفات لم تكن غلطته |