"hoşlandığı" - Translation from Turkish to Arabic

    • يحبه
        
    • يحبها
        
    • تعجبه
        
    • يحبّها
        
    • ميّالة
        
    • إعجابه
        
    • أنها معجبة
        
    On yaşındaki bir çocuğa hoşlandığı birinin onu aslında beğeniyormuş gibi yaptığını söylememi mi istiyorsun? Open Subtitles أن شخص هو يحبه كان يدعي أنه أحبه؟ أي نوع من الدروس هذا؟
    Biliyorsun,Chris'in hoşlandığı bir aktiviteyi bulmasına memnunum, ama bunu neden bizim garajımızda yapmak zorundalar? Open Subtitles كما تعلم .. أنا سعيدة أن كريس وجد نشاط يحبه لكن لماذا يجب عليهم استخدام المرآب الخاص بنا؟
    Eğer onun hoşlandığı şeyleri elde edebilirsek o da Philo'ya, yaşaması için gerekli olan şeyleri verir. Open Subtitles راندي هذا هو الحل، اذا جعلنا هذه الفتاة التي يحبها فايلو أن تحبه
    hoşlandığı bir kız arkadaşı vardı ve sonra hamile kaldı sonra da küçük bir El Havlusu doğurdu. Open Subtitles وعنده فتاته التي يحبها والتي اصحبت حامل بعدذ ذلك وولدت منشفه صغيرة
    Ona sadece, hoşlandığı kız tarafından farkedilmesi için yardımcı oldum. Open Subtitles كنت فقط أحاول مساعدته ليتم ملاحظته بواسطة الفتاة التي تعجبه
    Ve çok iyi hatırlıyorum ki yetişkin bir adam hoşlandığı kızın yer aldığı Nova dizisinin kasedinin üzerine başka bir şey kaydedince, üzüntüden yıkılmıştı. Open Subtitles يبدو أنّني تذكرت رجلاً راشداً معيناً قد انهار تماماً منذ اسبوعين حينما قمت بالتسجيل على شريط نوفا الخاص الذي يحوي على الفتاة التي يحبّها
    Robin'in daha çok hoşlandığı bir çocuk vardı. Open Subtitles لا روبين) كانت ميّالة أكثر) ...لذلك الرجل الذي يُدعى
    Ama bunun yanında izleyicinin görmekten hoşlandığı sınırsız bir albenisi de vardı. Open Subtitles لكن ايضا كان لديه نوع من السحر يبدو ان الجمهور يحبه
    Hey, erkeklerin gerçekten hoşlandığı şey evlerinin önünde kafanın üstünde bir kasetçalar ile beklemendir. Open Subtitles مهلاً , أتعرفين ما يحبه حقاً الرِجال ؟ عندما تقفين خارج منازلهم مع صندوق مفرقعات فوق رأسكِ
    Garip bir biçimde hoşlandığı bir şeyi yapmaktan mutluydum sonra her zaman, her yerde istedi bunu. Open Subtitles وأنا كنت سعيدة بالقيام بشيء يحبه ومن ثم أراده طوال الوقت، في كل مكان
    hoşlandığı her şeyi tadıyor... ve yiyor. Open Subtitles يلمس أي شيء يحبه , ها! انه يأكله
    Herkesin hoşlandığı birşey nedir? Open Subtitles ما الشى الذى يحبه الجميع ؟
    Wayne, şu ezik çocuk Brant'i partiye davet etti ve hoşlandığı kız Kayla'nın önünde pantolonunu indirdi. Open Subtitles واين دعا ولد غير محبوب الى حفلة برانت لقد جعله يخلع سرواله القصير امام كايلا , الفتاه التى يحبها
    Dünyadaki hangi adam hoşlandığı kadının başka bir adama gitmesiyle mutlu olur ki? Open Subtitles أي رجل هذا الذي سيكون سعيداً برؤية المرأة التي يحبها تذهب إلى رجل آخر ؟
    Fotoğrafları, yaşam hikâyesi hoşlandığı şeyler, nefret ettiği şeyler, kullandığı reçeteli ilaçlar. Open Subtitles صور و نظام الأدخال والأخراج السياسي الأشياء التي يحبها , والأشياء التي يكرهها وصفات طبيه
    Ağabeyinin hoşlandığı kızı biliyor musun? Open Subtitles هل تعرفين من هي الفتاة التي يحبها أخاكِ ؟
    Konu şu ki şom ağızlı "X"den hoşlandığı için senin işine çomak soktu. Open Subtitles الكلمة تكون فم كبير هنا تبا لحماقتك مع ال "x" لانه يحبها
    Bütün hoşlandığı kadınlara karşı ilgi duyduğu kesin değil. Open Subtitles ليس بالمؤكد أن يكون الرجل مناسبًا لكل امرأة تعجبه
    Çünkü boşandığından beri hoşlandığı ilk kadın sensin. Open Subtitles ولكن ذلك بسبب أنكِ أول يقابلها منذ طلاقه , والتي تعجبه بحق
    Çıktığın adamların hoşlandığı aptalca şeylerden hoşlanıyormuş gibi yapıyorsun. Open Subtitles تدّعين أنّكِ تحبّين الأشياء الغبيّة التي يحبّها مَن تواعدينهم.
    kendinde hoşlandığı şeylere.. Open Subtitles إنها الأشياء التي يحبّها في نفسه
    Robin'in daha çok hoşlandığı bir çocuk vardı. Open Subtitles روبين) كانت ميّالة أكثر لذلك الرجل)
    Sen de onun ilk hoşlandığı kişiydin. Open Subtitles أنت كنت إعجابه الأول
    Hatta Felicity'nin de ondan çok hoşlandığı hissini alıyorum. Open Subtitles لذا حزرت أنه معجب بها حقاً, و حصلت على الإنطباع أنها معجبة به حقاً أيضاً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more