Hilda'nın Güzellik Salonu'na hoş geldiniz, sizin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | مرحبا بكِ في صالون تجميل هيلدا. بماذا استطيع خدمتك؟ .. |
Evet, neyse bu akşam siz beylere yardımcı olabilmek için ne yapabilirim bakalım. | Open Subtitles | حسناً، بأيّ حال، أسمحوا ليّ بماذا يُمكنني أن أساعدكم أيّها السّادة هذا المساء. |
Uzun yolculuklarda ayakta kalmak için ne içiyormuş tahmin edin? | Open Subtitles | خمني ماذا كان يشرب ليبقى مستيقظًا خلال رحلاته الطويلة ؟ |
Birinin buralarda bir içki alması için ne yapması lazım? | Open Subtitles | ما الذى يجب على الشخص فعله للحصول على مشروب هنا؟ |
Sağırlığın tamamen bir hastalık olduğunu düşüyordum. Bu zavallı insanlar duyamıyordu. İşitme yoksunuydular, onlar için ne yapabilirdik ki? | TED | لقد فكرت دائمًا بالصمم على أنه مرض. هؤلاء المساكين، لايستطيعون السمع. لا يسمعون، ما الذي نستطع أن نفعله لهم؟ |
Biri, dayınız bu sonucu elde etmek için ne kadar para döktü diğeri de ona olan borcumu nasıl ödeyeceğim? | Open Subtitles | الأول هو، كم من المبالغ قد صرف خالك ليصل بالامور الى هنا؛ والآخر هو، كيف لي ان ارد له هذا الجميل |
Bir de kendinize bakin. Hepiniz kaçiyorsunuz. Sizin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | وانظر إليكم وأنتم تهربون جميعاً ماذا يمكنني أن أفعل لكم ؟ |
Bu kuruluştan düzgün bir cevap alabilmek için ne yapmalıyım ? | Open Subtitles | ماذا علي أن أفعل للحصول على إجابة مباشره من هذه الوكالة؟ |
Böyle ani gelişen olaylar ışığında, sizin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | الأمر الذي يترتب عليه إنهاء هذا الموقف سريعاً بمَ أستطيع خدمتك؟ لماذا أنت هنا؟ |
Fotoğrafların hepsini gönderdik. Benim için ne fırsat ama. | Open Subtitles | وتم إرسال جميع الصور ياله من سبق بالنسبة لي |
Çeşitli büyük operasyonlarla oldukça meşgulüz. Sizin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | نحن منهمكون بعمليات كبيرة بماذا يمكننى ان اخدمك؟ |
- Gordon senin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | بماذا أستطيع مساعدتك؟ لا مشكلة على الاطلاق. |
Çok iyiyim. İyi görünüyorsun. Senin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | أنا بخير، وأنت تبدو بخير بماذا أستطيع أن أخدمك؟ |
Ben de ekonominin aynı yılda Irak'taki savaş için ne kadar para harcadığına baktım. | TED | وكنت حائراً ماذا كان يدفع الإقتصاد لحرب العراق في نفس العام. |
Bu müziğin benim için ne demek olduğunu anlatamam. | Open Subtitles | لا أستطيع إخبارك ما الذى تعنية لى هذة الموسيقى |
Veya: Orta Amerika'yı daha iyi anlamak için ne yapabiliriz? | TED | أو: ما الذي يمكننا القيام به لفهم الوسط الأمريكي أفضل؟ |
Pekala. Evet, çok meşgul ve önemli biriyim, senin için ne yapabilirim? | Open Subtitles | حسنا، انا مشغول جداً لسبب مهم كيف لي ان اساعدك؟ |
Artık sabah kalktığımda düşüneceğim: diğeri için, bir köpek, kedi, hayvan ya da böcek dahi olsa, diğeri için ne yapabilirim? | TED | سوف انهض في الصبح وأفكر ماذا يمكنني ان أفعل لشخص واحد اخر, حتى لكلب, كلبي أو قطتي. حيواني الأليف, فراشتي . |
Onu geri getirmek için ne yapmalıyım bilemiyorum. | Open Subtitles | لا اعرف ماذا علي ان افعل او كيف ولاكن علي ان اعيدها |
Birbirimizi tanımamız için ne güzel bir yol oldu bu. Harika bir fikir. | Open Subtitles | يالها من طريقة رائعة للتعرف على بعضنا البعض يا لها من فكرة رائعة |
(Şıkırtı) Tamam? Bir jonglör olarak yaptığım şey, Bu birşeyi yapmak için ne yapabilirim - ki bu şey başka birşeye, bir başka dinamiğe bağımlı - | TED | خرخشة حسناً, ماذا كنت اقول كـ قاذف للكرات ماذا يمكنني فعله لاجعل ذلك الشيء يعتمد على شيء اخر وحيوي اكثر |
Evlenme Yıldönümünüzü berbat etmek için ne güzel bir yol. | Open Subtitles | يا لها من طريقة رائعة لقضاء عيد زواجكِ الـ 25 |
Bu şerefsizleri yakalamak için ne gerekiyorsa yapalım, tamam mı? | Open Subtitles | أيًّا كان ما يتطلّبه الأمر للقبض على هذين الحقيرين، مفهوم؟ |
En azından bunun benim için ne kadar önemli olduğunu anlamaya çalışsan? | Open Subtitles | ألا تستطيع على الأقل أن تفهم كم يعني ذلك الأمر بالنسبة لي؟ |
Onlar belki de sağlığın senin için ne kadar önem teşkil ettiğini anlayamamışlardır. | Open Subtitles | حسنا، ربما هو بم يدرك ذلك مهما تكون أهمية رفك بالنسبة لك |