Doğrudan gözümün içine baktı ve kaçtı. | Open Subtitles | قبــل الإنفجــار مبــاشرة نظر في عينـــي ثم هـــرب |
Baban gözlerimin içine baktı ve sakin bir şekilde beni bir daha asla görmek istemediğini söyledi. | Open Subtitles | أباكَ نظر في عينيّ وقال لي بهدوء أنه لا يريد أن يراني مجدداً |
Gözümün içine baktı ve beni tanımadı. | Open Subtitles | نظرت في عينيّ مباشرة.. لكنّها لم تتعرّف عليّ. |
Gözümün içine baktı ve hırsızları suçladı. | Open Subtitles | لقد نظرت في عينيّ وألقت باللوم على الأناس الصغار. |
Sonra gözümün içine baktı... | Open Subtitles | و قد نظرت إلى عينيّ مباشرة و أو تعلم ماذا قالت لي ؟ |
Gözümün içine baktı ama beni görmedi. | Open Subtitles | لقد نظر فى عينى ، ولكن لم يرانى. |
Kafasını kavradım son nefesini aldı, gözlerimin tam içine baktı. | Open Subtitles | ولفظ النفس الأخير نظر إلى عيني مباشرة |
Seni çağırdı. Gözlerinin içine baktı. | Open Subtitles | هو طلبك منك المجيء ونظر في عينيك |
Gözlerimin içine baktı ve ona huzur bahşetme fırsatı verdim. | Open Subtitles | وقال انه يتطلع في عيني، وعرضت عليه فرصة لصنع السلام. |
Jones gözümün içine baktı ve "Onları bıraktığım zaman ağladılar." dedi. | Open Subtitles | لقد نظر في عيني مباشرةً و قال "إنّهما بكيتا حين تركتهما" |
Beni hiç tanımıyormuş gibi gözlerimin içine baktı arkasını döndü ve kendi canını kurtardı. | Open Subtitles | نظر في عينيّ وكأنّه لا يعرفني، ثم أعطاني ظهره، وأنقذ نفسه. |
Durumunu incelediğimde, artık onun için yapılabilecek hiçbir şeyin kalmadığını farkettim, ve diğer bir çok olayda olduğu gibi, gözlerimin içine baktı ve o soruyu sordu: - Ölecek miyim? | TED | و بينما اقيم حالته ادركت انه لا يوجد شئ استطيع فعله له و كحالات كثيرة اخري, نظر في عيني و سألني هذا السؤال:"هل سأموت؟" |
Gözlerinin içine baktı ve anladı ki, katil o idi. | Open Subtitles | نظر في عينيه وعرف أنه هو الجاني |
Durup gözlerimin içine baktı ve küçük ağzını açtı. | Open Subtitles | توقف و نظر في عيني و فتح فمه الصغير |
Ay önce öldü Karım, Sadece gözlerinin içine baktı ve bana güle güle dedi. | Open Subtitles | ماتت زوجتي منذ أشهر، إلّا أنّها نظرت في عينيّ توًّا وودّعتني. |
Gözlerimin içine baktı ve onu korudu hem de o kızlara tecavüz ettiğini bile bile. | Open Subtitles | لقد نظرت في عيني وقامت بالدفاع عنه مع العلم بأنه قام بتخدير واغتصاب كل تلك الفتيات |
Dora ölürken gözlerimin içine baktı ve ben hiçbir şey hissetmedim. | Open Subtitles | عندما ماتت (دورا) نظرت إلى عيناي مباشرةً ولم أشعر بأي شيء |
Kızımız en çok ihtiyacı olduğu anda gözlerimizin içine baktı ve tek gördüğü korku oldu. | Open Subtitles | عندما كانت ابنتنا في أمسّ الحاجة لنا نظرت إلى أعيننا... ولمْ ترَ سوى الخوف |
Gözümün içine baktı ama beni görmedi. | Open Subtitles | لقد نظر فى عينى ، ولكن لم يرانى. |
Hangimiz babamızın yüreğinin içine baktı? | Open Subtitles | أيّ منا نظر إلى قلب والده؟ |