| Bana veya ekibimdekilere, işimizi nasıl yapacağımızı anlatacak yetkiniz olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن لك الصلاحيات لتخبرنى او وحدتى كيف نقوم بعملنا |
| Anneye işe gidebileceğini gösterip, biz de işimizi yapabilecek miyiz? | Open Subtitles | اظهري لوالدتك انه يمكنها الذهاب لعملها وانه يمكننا القيام بعملنا |
| İşimizi eğlence ya da yük haline getirme gücü. Parayla ilgisi yok. | Open Subtitles | أو أن يجعل عملنا متعةً أو عبئاً الأمر ليس له علاقةً بالنقود. |
| Taktik gerekliydi. Üzgünüm. Şimdi buradan gidin ve işimizi yapmamıza izin verin. | Open Subtitles | وسائلنا كانت ضرورية , أنا آسف إرحلوا الآن , ودعونا نكمل عملنا |
| Ve biliyorum ki hepimiz rahat işimizi ve eğlenceli, heyecanlı ofisimizi seviyoruz. | Open Subtitles | و أعلم أن كلنا نحب وظائفنا اليسيرة و مكتبنا المرح المثير |
| Bize böyle davranamazsın. Bu haksizlik. Biz işimizi yapıyoruz. | Open Subtitles | لايمكنك ان تعاملنا هكذا, هذا ليس منصفا, نحن ننفذ مهمتنا |
| Biz doktorlara, hastalarımız her zaman, işimizi nasıl yapacağımızı söylerler. | Open Subtitles | كأطباء، المرضى دائماً ما يخبروننا مدى شغفهم لأن يقوموا بعملنا |
| Bak, biz çoktan bu Noel ki hayır işimizi yaptık. | Open Subtitles | أنظري .. نحن قمنا مسبقا بعملنا الخيري الخاص بعيد الميلاد |
| Biz burada dağılmadan işimizi yaparsak, Kaptan da yukarıda kendi işini yapabilir. | Open Subtitles | نقوم بعملنا, ونحافظ على رباطة جاشنا هنا والقبطان سيقوم بعمله بالأعلى أيضًا |
| Bize işimizi nasıl yapacağımızı söylemek yerine artık kendiniz yapıyorsunuz demek? | Open Subtitles | لذا بدلاً أن تخبرنا كيف نقوم بعملنا الآن تقوين بفعل ذلك |
| Siz kadınlar bizim gaddar olduğumuzu düşünüyorsunuz. Ama biz sadece işimizi yapıyoruz? | Open Subtitles | أنتم يا سيدات تعتقدون بأننا نصبح لئيمين لكن نحن فقط نقوم بعملنا |
| Bu işimizi doğru yapmak için bir fırsat yaratıyor normalde göremediğimiz tipleri görebileceğiz. | Open Subtitles | لو قمنا بعملنا بشكل صحيح، فسنحظى بالفرصة لتحليل الأشخاص الذين لا نراهم عادة. |
| Her gün ayrı bir gazetede, işimizi beceremediğimize dair aynı hikâyeleri okuyorum. | Open Subtitles | في كلّ يوم أحمل فيها الصحيفة، أقرأ مقالاً آخر عن إهمالنا عملنا |
| Bu tabloyu taklit eden her kimse işimizi daha bir ilginçleştirecek. | Open Subtitles | أي شخص زور تلك اللوحة . سيجعل من عملنا أكثر إثارة |
| Bütün işimizi odun öğütücüye atıp gün boyu birbirimize mi bakacağız? | Open Subtitles | فقط نرمي عملنا في قطاعة الخشب ونحدق ببعضنا البعض طوال اليوم؟ |
| Hugo. Oğlunu canlı görmek istiyorsan işimizi yapmamıza izin ver. | Open Subtitles | إن أردت استعادة ابنك حياً، عليك أن تدعنا نُجري عملنا. |
| Ama gayri resmi gözetleme işimizi daha iyi yapmamızı sağlar. | Open Subtitles | لكن مراقبة غير رسمية ستسمح لنا بأداء عملنا بشكل أفضل |
| Dışarıdaki işimizi dert edemeyiz şimdi. Daha içeridekini zor idare ediyoruz. | Open Subtitles | لا يُمكننا القلق بشأن عملنا بالخارج، إنّنا بالكاد لدينا عملٌ داخليّ. |
| Saçma olan şey, bu hastanenin bizden işimizi gerekli aletler olmadan yapmamızı istemesi. | Open Subtitles | من السخافة أن تطالبا المشفى بأداء وظائفنا دون الأدوات اللازمة |
| Basil'den öğrenmeye çalıştığım şey rengin işimizi ne kadar zorlaştıracağı. | Open Subtitles | ما احاول ان استوضحه من بازل هو الى اى مدى ستصعب الالوان من مهمتنا |
| Ama bu bizim işimiz. Ve sen, işimizi yapmamıza müsade etmeliydin! | Open Subtitles | لكن هذه وظيفتنا, وأنت عليك السماح لنا بالقيام بها |
| Annem işimizi konuşmak için buraya geliyor, ...ve ben istifa ediyorum. | Open Subtitles | حسناً, أمي ستأتي إلى هنا لمناقشة أعمالنا و أنا سوف أستقيل |
| İşimizi yapabilmek için... herşeye katlanmamız gerektiği gerçeğini... kendi kendimize telkin ediyoruz. | Open Subtitles | و لكننا كنا نقول لأنفسنا هذا لا يهم طالما اننا نقوم بواجبنا , فهذا يستحق عناء الامر |
| Ama sen de işimizi yapmamıza izin vermelisin. | Open Subtitles | و لكن يجب عليك ان تسمحي لنا بأداء واجبنا |
| Tek ihtiyacımız bir oyun kartı. Herhangi bir kart işimizi görür. | TED | كل ما نحتاجه هو ورقة لعب. أي ورقة ستفي بالغرض. |
| Bunun insanlık dışı olduğunu söylerdi. Kendi ev işimizi kendimiz yapmalıymışız. | Open Subtitles | قال إن هذا غير إنساني، نحن يجب علينا القيام بأعمالنا المنزلية |
| Ağımızı genişletmeliyiz çünkü çalıntı XT'ler almak artık işimizi görmeyecek. | Open Subtitles | ونحتاج ان نوسع الشبكة لأن شراء الحواسيب المسروقة لن يفي بالحاجة بعد ذلك |
| Bir kaç insanı işe alıp onlara hiçbir şey ödemeyeceğiz, ve bütün işimizi onlara yaptıracağız! | Open Subtitles | نوظّف اثنان من الناس، ندفع لهم لا شيئ ونحضرهم للقيام بكل اعمالنا من اجلنا |
| Ama bırak da işimizi yapalım.. | Open Subtitles | لكن أريدك أن تدعنا نقوم بمهمتنا |
| Sadece işimizi yapmak, haberi hazırlamak için hazırlık yaptık. | Open Subtitles | إلا أننا تناسينا ذلك و استعدينا للقيام بوظيفتنا بتغطية ذلك الحدث |