Nasıl oluyor da çiftliğin bütün işlerini senin yapman gerekiyor? | Open Subtitles | كيف آل الأمر لأن تقوم أنت بكل الأعمال الرتيبة ؟ |
Vatandaşların işlerini hâlletmenin, bir politikacının yükümlülüğü olduğuna inanırdı. Adaylık sürecinde bile... | Open Subtitles | لقد آمن أنّه كان إلتزام سياسي لإنهاء أعمال الناس حتى أثناء الترشّح. |
15 dakika sonra çıkıyoruz ve sen hala işlerini yapmadın. | Open Subtitles | سنغادر خلال ربع ساعة ولم تنته من أعمالك المملة بعد |
Başkalarının işlerini yapmakla meşguldüler, kendi işlerini bitirmeye gerçekten zaman ve enerjileri kalmıyordu. | TED | هم مشغولون بعمل وظائف الآخرين ، فينفذ منهم الوقت والطاقة لإكمال عملهم الخاص. |
Yeterince sıcak, Majesteleri. Kralın işlerini yürütürken ortam biraz ısınıyor tabi. | Open Subtitles | لكى تكون نشيط للقيام بأعمال الملك فهذا يولد حرارة بكل تأكيد. |
Seni tüm gece burada bırakabilirim ama sonra evrak işlerini benim yapmam gerekecek. | Open Subtitles | حسناً، يُمكن أن أتركك تبقى حتى الصباح، لكنّي سأضطرّ حينها للقيام بالعمل الورقي. |
Umarım deniz kuvvetlerindeki insanlar işlerini, sizin işinizi yaptığınız mükemmellikte yaparlar. | Open Subtitles | آمل من بقية البحرية أن يقوموا بعملهم جيداً كما تقوم بعملك |
DEnizci işlerini bilirsin anne, izne çıkmadan önce bir sürü kağıt işleri var... | Open Subtitles | عليهم القيام بكل تلك الأعمال الورقية مباشرة قبل شروعك في القيام بأي شيء |
Şahsen, el işlerini severim. Özellikle bir hikayeyle örülmüş olanları. | TED | أنا شخصياً أحب الأعمال اليدوية، لا سيّما تلك الأعمال اليدوية التي تُنسج حولها قصة. |
İşletmecilik ve girişimcilik öğrenerek kendi işlerini kurmak istiyorlar. | TED | يريدون تعلم إدارة ومباشرة الأعمال التجارية، حيث يمكنهم إنشاء أعمالهم التجارية الخاصة |
- Sadece şirketinin işlerini istiyorsun. - Evet, senin de istemem gerekir. | Open Subtitles | لأنك تريد الحصول على أعمال شركته ،، نعم ـ كما ينبغي لكي |
Tanrının işlerini yapmak için başka yollar da vardır umarım hanımefendi. | Open Subtitles | آمل أن تكون هُناك طرق عديدة لفعل أعمال الرب يا سيدي |
Peki Tanrı aşkına, neden senin pis işlerini ben yapayım? | Open Subtitles | ولماذا باسم الله المقدس قد أمارس لك أعمالك القذرة ؟ |
İşlerini çok iyi yapan muazzam gazeteciler var. Sadece yeni formlara ihtiyacımız var. | TED | هناك صحفيون كثر يقومون بعمل عظيم -- نحن فقط بحاجة إلى صيغ جديدة. |
SUNY Buffalo'da bulunan bir elektronik müzik stüdyosunda bir teknisyen olarak çalışıp, çeşitli tamir ve bakım işlerini yaparken. | TED | كنت فنياً، أقوم بأعمال الإصلاح والصيانة في ستوديو الموسيقى الإلكتروني في جامعة ساني في بافولو. |
Önce küçük gri beyin hücrelerimin işlerini yapmalarını beklemeliyim. | Open Subtitles | لكن. أولا ، يتـوجب علـي أن أسمـح للخلايـا الرماديـة بالعمل |
Bak üzgünüm Yüzbaşı. Adamlarınızın işlerini yapmadıkları ima etmeye çalışmıyoruz. | Open Subtitles | أنا آسف , نحن لا نقترح أنك لا تقوم بعملك |
Onun pis işlerini yaparlar. İşlerinde çok iyidirler, çok da sadık. | Open Subtitles | هؤلاء يؤدون أعماله القذرة إنهم جيدون جدا ً، ومخلصون جدا ً |
Tam erkekçe işte! Pis işlerini yaptırmak için çocuklarını gönderiyorlar. | Open Subtitles | أمر طبيعي من رجل أن يرسل صغاره ليقوموا بعمله القذر. |
Hani şu pis işlerini yaptırdığın eski ortağının adı neydi? | Open Subtitles | ماذا كان يُدعى؟ زميلك السابق الذي كان يقوم بأعمالك القذرة |
Sanırım LD'ler bütün pis işlerini yaptırmak için Dominguez'i kullanıyorlar. | Open Subtitles | الآن بدأت أعتقد بأن التابعين يستخدمون ديمنغيز للقيام بالأعمال القذرة. |
CIA'in pis işlerini yapması için ordu görevlilerini mi eğittiniz? | Open Subtitles | كنتم تدربون الجنود الامريكيين على تنفيذ الاعمال السيئة الخاصة بالإستخبارات؟ |
Eğer ulu bir güç pis işlerini bana yaptırmak istiyorsa, bunun nedenini bilmeliyim. | Open Subtitles | لو أنك هناك قوة عليا تريدني أن أقوم بعملها القذر أريد معرفة السبب |
Bilirsiniz, suçlu olanlar aslında bataklıktan sürünerek çıkan, kasabaya gelip edepsiz işlerini gören ve tekrar karanlığa gömülen canavarlar değildirler. | TED | كما تعلمون، الجناة ليسوا وحوش تزحف خارجاً من مستنقع ويأتون إلى المدينة ويقومون بأعمالهم السيئة ومن ثم يتراجعون إلى الظلام. |
Soru şu ki, sanatın kendisini nihayetinde ulusal ve dünya işlerini konu alan bir diyalog içine koyması mümkün mü? | TED | والسؤال هو، هل من الممكن في النهاية للفن أن يقحم نفسه في الحوار حول الشؤون القومية والدولية؟ |