"ifade etme" - Translation from Turkish to Arabic

    • التعبير عن
        
    • للتعبير عن
        
    • التي تعبرين
        
    Bunlar gün yüzüne çıktıkça, insanlar arkalarında hep ayak izleri bıraktılar, bu ayak izleri de insanların kendilerini ifade etme anlarıyla ilgili hikayeler anlatıyor. TED ولأن هذا حدث، ظل الناس يتركون بصمات خلفهم، بصمات تروي قصصاً للحظات التعبير عن ذواتهم.
    kendinizi kaybedebilirsiniz. Ve ben, yeni kendini ifade etme yollarıyla donatmak için ülkemizi koruyanlardan daha iyi bir topluluk düşünemiyorum. TED ولا أستطيع التفكير بمجتمع أكثر حاجة للتسلح بأدوات التعبير عن الذات أكثر من المجتمع الذي يقوم بحماية بلادنا.
    Muhtemelen bu onların kendilerini ifade etme biçimleri. Open Subtitles إنه على الأرجح نوع من التعبير عن الذات بالنسبة إليهن
    Kendimizi ifade etme telaşında, iletişimin iki yönlü bir kanal olduğunu unutmak kolaydır. TED في الاندفاع للتعبير عن أنفسنا، فإنه من السهل أن ننسى أن التواصل هو طريق ذو اتجاهين.
    İşte bu yaşama isteği , hayatta kalma ve kendini ifade etme ihtiyacı, arabayla buluşuyor ve benim gibi insanları ele geçiriyor. TED أنه الرغبة في العيش, الرغبة للنجاة, للتعبير عن الذات, و الذي يأتي مع السيارة, و يستحوذ على أشخاص مثلي.
    - Kendini ifade etme tarzını beğendim. Öz ama yoz. Çok sevgilin var mı? Open Subtitles أنا أحب الطريقة التي تعبرين فيها عن نفسكِ أيضاً، بليغة ومع هذا منحلة
    Biz İngilizler fikirlerimizi ifade etme ve parlamento için oy verme avantaj ve ayrıcalığına sahibiz. Open Subtitles نحن الإنجليز لنا الحق في التعبير عن الرأي و التصويت في الإنتخابات و هذا ما حاربنا هتلر من أجله
    Belki de artık kendimizi daha açık ifade etme zamanımız gelmiştir. Open Subtitles ربّما حان الوقت للبدء في التعبير عن أنفسنا بطرق جديدة
    Kim bunu tutarsa, tamamiyle kendini ifade etme özgürlüğüne sahip olacak yargısız, bu odanın sınırları içerisinde. Open Subtitles أياً كان من سيمسك هذا فله كامل الحرية فى التعبير عن نفسه بدون رقابة أو اجتهادات داخل حدود هذه الغرفة
    Kendimi ifade etme konusunda konu kişiselleştikçe özellikle beceriksizleşirim. Open Subtitles لستُ بارعاً في التعبير عن مشاعري عندما يتعلّق الأمر بمشاعر شخصيّة لكن، سأحاول
    Keşke, kendinizi ifade etme cesaretiniz ve yürekliliğiniz olsa. Open Subtitles أتمنى أن تكونوا شجعان في التعبير عن أنفسكم
    Sayın Yargıç, şu anda biraz duygusal. Kendini ifade etme hakkı var. Open Subtitles سعادتك، إنه منفعل وله الحق في التعبير عن نفسه
    Yeni birşey değil yani. Fakat kendini ifade etmeyle ilgili birşey var ki bu da, kendimizi ifade etme arzusu ve bizim yanımızda kalıp bizi dinlemek isteyen sempatik arkadaşlarımız arasındaki geleneksel dengesizlik. TED وليست شئ جديد. لكن الأمر حول التعبير عن النفس هو أنه كان غير متوازن تقليدياً بين الرغبة التي لدينا للتعبير عن أنفسنا وعدد الأصدقاء المتعاطفين الذين يرغبون بالمساندة والسماع.
    Baldwin'in, sosyal çalkantıları beyaz dinleyicilerin duymak isteyeceği bir biçimde ifade etme kabiliyeti, Kennedy ve diğerlerinin onu siyahi Amerikalıların elçisi olarak görmelerini sağladı -- bu Baldwin'in reddettiği bir etiketti. TED وبسبب مقدرته الهائلة والفريدة على التعبير عن أسباب الاضطراب الاجتماعي بأسلوب يجعل البيض على استعداد للاستماع له، اعتبره كينيدي وكثيرون سفيرًا للأمريكيين السود وهو تصنيف رفضه بالدوين.
    Bir tür kendini ifade etme şekli. Open Subtitles انه نوع من انواع التعبير عن الذات.
    Aşkı, bedenen ifade etme olanağı. Open Subtitles القدرة على التعبير عن الحب بطريفة جسدية
    Sanırım kendilerini ifade etme yöntemleri biraz farklı. Open Subtitles أظن فقط أنهم لديهم طريقة غريبة للتعبير عن أنفسهم.
    Bu, kendilerini ifade etme biçimi onların sonsuzlukla bağlantısı ya da adını ne koymak istersen işte. Open Subtitles إنها طريقتهم للتعبير عن إرتباطهم بالأبديّة أو ما ترغب أن تطلق عليها.
    Davanıza olan hayranlığımı ifade etme fırsatı bulduğum için memnunum. Open Subtitles أريد إنتهاز هذه الفرصة للتعبير عن تقديرى لقضيتكم
    Sizinle benim aramızdaki fark kendi doğamı ifade etme özgürlüğünü elde ettim. Open Subtitles الاختلاف بيني وبينك هو هذا لقد فزت بالحريه للتعبير عن حقيقتي
    çünkü kendini ifade etme konusunda biraz çalışmalısın. Open Subtitles لأن الطريقة التي تعبرين فيها عن ذلك بحاجة إلى بعض العمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more