| İlgini çekecek. Beni kurtarabilecek tek kişi sensin. | Open Subtitles | سوف تثير اهتمامك ، أنت الرجل الوحيد الذي بمقدوره إنقاذي |
| Haklısın muhtemelen. Senin ilgini neler çekmiş görmek isterim. | Open Subtitles | على الأرجح إنك محق و لكنى أود رؤية ما يثير اهتمامك أنت |
| Bu mozaiği sürekli takip ediyoruz ve çocukların durumunu biliyoruz. Diyoruz ki: ''Bu konu şimdi ilgini çekmedi. | TED | و نتابعهم طيلة الوقت ونعرف كيف يفعلونه ثم نقول، أنت غير مهتم بهذا حاليا، فلننتظر سنة. |
| İlgini çekebilecek birkaç atımız var. KİŞİ... | Open Subtitles | لدينا عدة خيول من الممكن أن تثير إهتمامك |
| Onu bunu bırak da, Dante'nin asıl kimliği ilgini çekmiyor mu? | Open Subtitles | الأهم من ذلك , هل ألست مهتماً بكشف هوية دانتي الحقيقية |
| İlgini çektiyse söyleyeyim, sen çok güzel bir bağış yaptın. | Open Subtitles | لقد أعطيتي شيء رائعا جدا في حالة إن كنتي مهتمة |
| Bilmek belki ilgini çekebilir, Karen'in oğlu takımdan kendi kendini aldı. | Open Subtitles | من الممكن أن يجذب انتباهك أن ابن كارين قد ترك الفريق بنفسه |
| Sadece benim refah içindeki hayatım ilgini çekti senin. | Open Subtitles | لقد كنت مهتما فقط بالتسلية التي أوفرها لك |
| Davana göz attım ve senin ilgini son derece çekecek birşey buldum. | Open Subtitles | واكتشفت الشيء الذي من شأنه أن يثير اهتمامك بشكل كبير |
| Bir... eee... Coca Cola ya da 7UP'la ilgini çekebilir miyim? | Open Subtitles | هل استطيع ان اجلب اهتمامك بكوكاكولا او سفن أب؟ |
| Haydi gel, Teğmen. İlgini çekebilecek bir şeyler var. | Open Subtitles | تعال إلى هنا يا حضرة الملازم لدي أمر سيثير اهتمامك |
| Bu alana özel ilgini vermeni... | Open Subtitles | ..وان تحاول ان تصرف اهتمامك لتلك المنطقة |
| Aklıma gelmişken kırk haydutu öldürmek ilgini çeker mi? | Open Subtitles | نسيت أن أقولك هل أنت مهتم بقتل ثلاثين من قطاع الطرق؟ |
| Bu sabah kapıcı oradayken orada ilgini çeken birinin yaşadığını anlamıştım. | Open Subtitles | عندما رأينا المتعهدة هذا الصباح عرفتُ أنك مهتم بإحداهن هناك |
| Sadece iş ve politika ve onun gibi şeyler.... Senin ilgini çekmez. | Open Subtitles | ستكون الجلسة عملية وسياسية وهذا لا يثير إهتمامك |
| Biraz daha ilgini çeker mi? | Open Subtitles | هَلْ لي أَنْ أُثير إهتمامك أكثر بعض الشيء؟ |
| İlgini canlı tutabilmek için dışarıdan gelen dürtülere ihtiyacın var. | Open Subtitles | أقصد، تحتاج إلى محفز خارجي لتبقى مهتماً. لا أعلم. |
| Müzikal artık ilgini çekmiyordur herhalde ama nezaketen sana haber vereyim dedim. | Open Subtitles | ربما لست مهتمة بالمسرحية الموسيقية بعد الآن، لكن من باب اللباقة، أعلمك |
| Bir sürü erkek senin ilgini çekmek için uğraşırdı. | Open Subtitles | كان الكثير من الشباب يتقاتلون لشد انتباهك |
| Bazı genetik testler istediğimi bilmek ilgini çeker sanırım. | Open Subtitles | ستكون مهتما اذا علمت أني قد طلبت بعض الفحوص الوراثية له |
| Belli bir şemsiye konusundaki merakının bir tek kişiye bile söylenmemiş olmasını bilmen ilgini çekebilir. | Open Subtitles | ربما يهمك معرفة أنك قلق على مظلة محددة لم تذكر لأحد |
| - Buna dikkat et canım, ilgini çekecek. | Open Subtitles | اسمعي هذا يا عزيزتي، سوف يثير إهتمامكِ |
| Senin ilgini çekmek için eşek sudan gelene kadar dövdürdüm kendimi. | Open Subtitles | كان عليّ أن أجبرهم على ضربي حتى أنال اهتمامكِ. |
| - Alaycı bir yorum ilgini çeker miydi? | Open Subtitles | هل يمكنني تهمك في تعليق ساخر؟ بعض الجبن؟ |
| Eğer ilgini çekseydi, her yıl burnunun büyüdüğünü biliyor olacaktın. | Open Subtitles | الآن، لو أنك مهتمّ بالعلم ستعلم حقائق مثل أنّ الأنف و الأذن البشرية تنمو بجزء من بوصة كل عام |
| O öneriyi devam ettirebilirim ama hala ilgini çekiyorsa. | Open Subtitles | ،أنا مُستعدّ لمُواصلة الأمر .لكن إلاّ لو كنتِ لا تزالين مُهتمّة |
| Bu durumda, sadece senin ilgini çekebilecek bir şeyim var. | Open Subtitles | عندي شيء يتعلق بذلك هذا شيء ربما يثير أهتمامك |
| Kim bilir daha kaç tane kız ilgini çekebilmeye çalışıyordur. | Open Subtitles | الرب يعلم كم فتاه أخرى تتنافس على إنتباهك |