"ilkeleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • المبادئ
        
    • مبادئ
        
    • المباديء
        
    • مبادئه
        
    • مبادئهم
        
    Yani görüyorsunuz ki gazeteciliğin temel ilkeleri gerçekten değişmiyor burada, değil mi? TED لذا بامكانكم أن تروا أن المبادئ الأساسية للصحافة، لم تتغير بشكل كبير هنا، أليس كذلك؟
    Aynı hataları tekrarlamamak adına hangi ilkeleri benimsemeliyiz? TED ما هي المبادئ التي علينا أن نتبناها من أجل تجنب تكرار نفس الأخطاء؟
    Karşıtlıklara sahipler, birbirleriyle kıyaslanamaz ilkeleri destekliyorlar -- her ne demekse – ama yine de bireyler ve kültürler olarak bu idealler hayatımıza anlam ve amaç katıyor. TED لديهم تناقضات توافقها مع المبادئ غير القابلة للقياس التي تشكل مع بعضها البعض ، مهما تكن، ومع ذلك فإن هذه المثل تعطي معنى وهدف لحياتنا كثقافات وأفراد
    Kullanım ilkeleri belirsiz hale geldiğinde herşey daha da karmaşıklaşıyor. TED إنها تصبح أكثر تعقيدا عندما تصبح مبادئ الاستخدام غامضة.
    Fakat uğruna savaştığımız ilkeleri terk edip düşmanımıza an be an daha da benzememizi gerektirir mi? Open Subtitles و لكن هل تتطلب التخلي عن المباديء التي نحارب من اجلها و خطوة بخطوة نشبه العدو الذي نحاربه
    Ancak size şunu hatırlatırım, herhangi bir katilden daha tehlikelisi ilkeleri uğruna ölmeye hazır olan adamdır. Open Subtitles ولكنّي أُذكّركم بما هو أشد خطرًا من أي قاتل رجل مُستعد للموت من أجل مبادئه
    Ruslar, ilkeleri uğruna ölür. İlkeleri, bir gün tüm insanlığı özgür kılacak ilkelerdir. Open Subtitles ..الروس مستعدّون للموت لأجل مبادئهم المبادئ التي ستحرر البشرية يوماً ما
    Bilginin ve sevginin gizemli ilkeleri arasında bir fark gözetir misiniz? Open Subtitles هل تقوم بأي تميّز بين المبادئ الغامضة من المعرفة
    Kabu bu ilkeleri değiştirin dedi Open Subtitles قال كابو غير هذه المبادئ القديمه تغير الي رجل عصري
    Fakat öncelikle bu uzun vadeli ayrılığı başarmalıyız, ve o zamana kadar da bu ilkeleri içeren bir bildirimiz olmalı. Open Subtitles لكننا أولاً يجب أن نحقق ما ننتظره لإنهاء المهمة و تحقيقاً لهذه الغاية يجب أن نعلن هذه المبادئ
    Ama biliyorum ki temiz bir kalbi ve ahlak ilkeleri var. Open Subtitles لكنّي أعرف أنّه يمتلك قلباً طيباً ومجموعة من المبادئ لمْ تكن هناك قبل ست سنوات
    Bizi birbirimize bağlayan ilkeleri hiçe saydın. Kendi halkına kılıç çektin. Open Subtitles لقد تخليتَ عن المبادئ التي تربطنا معًا، لقد شهرتَ سيفك ضد شعبك.
    İnandığın ilkeleri korumuş oldun sanırım? Open Subtitles هل كنت قادرًا على دعم المبادئ التي تؤمن بها؟
    Gitmeden önce, herkese hatırlatmak istiyorum ki, kapitalizmle demokrasinin temel ilkeleri birbiriyle çelişir. Open Subtitles قبل أن نذهب، أريد فقط أن أذكر الجميع أن المبادئ الأساسية للرأسمالية والديمقراطية تتناقض مع بعضها البعض.
    Organizasyonların en temel ilkeleri olduğunu düşündüğümüz sorulara cevapları "değişir"di. TED كنا نسأل عمّا اعتقدنا أنها كانت بعض المبادئ الاساسية للمؤسـسات. وكانت أجابتهم: "هذا يعتمد".
    Peki bu doku tasarımı ilkeleri insanda gerçekten kullanılabilir mi? TED هل يمكن استخدام مبادئ تصميم الأنسجة هذه على كائن بشري حقيقي؟
    İyi haber şu ki usul adaletinin ilkeleri kolay ve hemen yarın uygulanabilir. TED الأخبار الجيدة أن مبادئ العدالة الإجرائية سهلة ويمكن تطبيقها بسرعة، كغداً.
    Yalan mı söylüyor? "Sözde ilkeleri" diyorsun da niye sadece "ilkeleri" demiyorsun? Open Subtitles لكنها تفعل لديها شخصية وعقل مستقل كما قيل " المباديء المزعومة " وليست " مبادئها
    Onun bazı ilkeleri var. Karısını boşamaz. Open Subtitles هو سيبقي بعض مبادئه , هو لن يطلق زوجته
    İnsanlar ilkeleri için mücadele ederdi. Open Subtitles ‫ثم فالنهاية الناس يدافعون عن مبادئهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more