"insanlarınız" - Translation from Turkish to Arabic

• شعبك
• شعبكم
• شعبكِ
• وقومك
• لشعبك

Tahmin ediyorum ki sizin insanlarınız hangi bitkide fazla su var biliyordur.
اعتقد ان شعبك يعرفون عن النباتات واسطل الماء السريةِ التي خزنتوها لكم

Sizin insanlarınız hırka giyip, ateşsuyu içerken biz yol kenarlarında bileziklerimizi satıyorduk.
، بينما يرتدي شعبك الصوف المحبوك ، ويشربون الكوكتيلات . سنقوم ببيع أساورنا على جانب الطريق

O halde OMOC haklı. Sizin insanlarınız bizim bilgimizi savaş için kullanacak.
اذا اوماك على حق شعبك سيستعمل معرفتنا للحرب

Sizi, önemsediğim bazı insanlarla tanıştırmak istiyorum. Sizin insanlarınız, sizin çocuklarınız. Size dostum Brittany'nin resmini göstermek istiyorum.
أريد أن أقدم لكم بعض الناس الذين أهتم بهم. شعبكم. أطفالكم. أريد أن أعرض صورة لصديقتي بريتاني.

Sayısı belirsiz cinayetlere kurban giden insanlarınız anısına hepimizi üç dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
لذكرى الضحايا الهائله من بين شعبكم أناشدكم بالوقوف صامتين لمدة 3 دقائق حدادا عليهم

Ama bunu yalnız yapamam, bu yüzden insanlarınız üzerinde, yaptığım deneyler sonucunda, işlemi tersine nasıl çevireceğim konusunda, bazı ipuçları temin ettim.
لكنّي لا أستطيع فعل ذلك وحدي لذا بعد أن أخذ نموذجي من تجربة شعبكِ عليّ

Aksi takdirde, eğer bana veya ona bir zarar verirseniz, insanlarınız bir daha size dönmez.
عدا ذلك،لو أذيته او اذيتني شعبك لن يرجع إليك

Korkarım artık onlar sizin insanlarınız değil, efendim.
أخشى أنهم لم يعودوا شعبك بعد الآن، يل سيدي0

İnsanlarınız, prototip cihazlarınızda fizyon reaksiyonu yaratmak için hangi metodu kullandılar?
ما الطريقة التي قام بها شعبك لتجنب ردّ فعل الإنشطار؟

İnsanlarınız, savaşta ölmenin çok onurlu olduğunu düşünüyordu.
يعتقدون شعبك بأنه لشرف عظيم ان تموت اثناء المعركة

Yıllar yıllar önce korkunç bir düşman karşısında insanlarınız acı çekti.
من مئات السنين شعبك عانوا على يد عدو مريع

Köpekler gibi. İnsanlarınız bu topraklara kılıç, kan, savaş ve intikam duygusu getirecek.
سينطلق شعبك كالكلاب رافعين السيوف والدماء والحرب

Burada istedikleri zaman gezinmekte özgürler. Sizin insanlarınız.
لا تترددي في التدخل هنا في أي وقت هذا شعبك

İnsanlarınız hiç geçmiş hakkında konuşmaz mı?
هل شعبك لا يتكلم عن الماضى ابدا؟

- Ne olduğunu bulmaya çalışıyoruz. - İnsanlarınız bunun için acı çekecek!
نحن نحاول أن نعلم مالذى حدث حقيقةً - شعبك سوف يعانى بشده لهذا -

Binbaşı Carter, dünyanız hakkında anlattıklarınıza göre, insanlarınız pek çok hastalığa yakalanabiliyorlar.
مايجور كارتر، مما أخبرتِني به عن عالمِك فإن شعبكم يعاني من عدد لا حصر له من الأمراض و العديد منها لا يمكن علاجه

Anladığım kadarıyla, insanlarınız arasında el sıkışmak bir gelenek.
أعتقد أن من عادات شعبكم المصافحة بالأيدى

İnsanlarınız hep böyle, tasasız ve neşeli midir,?
هل شعبكم دائماً خالى من الهموم و مرح ؟

Tabii sizin insanlarınız bize yeniden düşman olana dek.
هذا بالطبع إذا لم ينقلب علينا شعبكِ.

Aslında onlar sizin insanlarınız sayıIır, Majeste.
تقنياً، إنهم شعبكِ يا مولاتي.

Bu amaç, eğer siz ve insanlarınız benimle ticaret yaparsa gerçekleştirilebilir.
يمكن لهذا إحراز تقدم كبير إذا أنت وقومك تجارتم معنا

Kendi insanlarınız için binlerce savaş hapishanesi yaptınız!
وبناء آلالاف من السجون الحربية لشعبك