Bir tür şehir efsanesi; Marx'ın, Kapital'i Darwin'e ithaf etmeye çalışması. | TED | هو نوع من خرافات المدن.. بأن ماركس حاول إهداء كتابه لداروين. |
- Peki neden ona ithaf ettin? | Open Subtitles | فلماذا قدمت لها هذا الإهداء لقد قامت بالإحتفاء بى |
Bu şarkıyı sevdiğim tek kadına ithaf ediyorum. | Open Subtitles | أهدي هذه الأغنية للمرأة الوحيدة التي أحببتها |
Bahçıvanlık laboratuarımızın son melez süsen çiçeğini gururla size ithaf ediyorum. | Open Subtitles | إننى أهدى إليك بفخر أحدث هجين لزهرة السوسن من مختبرنا البستانى |
Ödünç almak. Kitabı ona ithaf ediyorum. Memnun oldu. | Open Subtitles | حياتها مملة والكتاب مهدى لها, إنها فرحة بذلك |
Kutsal yasalar sadece Tanrı'ya ithaf edilmiş ve kutsanmış kiliselerde geçerlidir. | Open Subtitles | قوانين الملاذ تطبق للكنائس التي تم تكريس العبادة والتقديس فيها |
Kitabı ona ithaf ediyorum. Memnun oldu. | Open Subtitles | أنا أكرس الكتاب لها إنها مسرورة |
Geçen sene sana o şarkıyı ithaf ederken söylediklerimi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تتذكر ماقلت عندما أهديت لك تلك الأغنية في السنة الماضية |
Bende bu maçı o menajere ithaf etmek istiyorum. | Open Subtitles | أود أيضاً إهداء هذا النزال إلى ذكرى مدير أعماله الراحل |
Sıradaki şarkıyı çok özel bir kadına ithaf etmek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد إهداء هذه الأغنية التالي لامرأة مميزة |
Bu fiIm, 31 Ağustos 1 989'da öIdürüIen öIdürüIen yüzbaşı Christian Caron'a ithaf ediImiştir | Open Subtitles | الفيلم إهداء للقائد كريستيان كارون والذي قتل أثناء تأدية الواجب في 31 أغسطس 1989 |
İsmin o yüzden ithaf sayfasında. | Open Subtitles | لهذا اسمكِ موجود في صفحة الإهداء |
bu sadece ithaf, degil mi? ya da deneme? | Open Subtitles | إنه الإهداء ، فقط ، أليس كذلك ؟ |
İthaf bölümünü okuyun. | Open Subtitles | صاحب الجلالة - قم بقراءة الإهداء - |
Bu pastayı feodal sistemin belkemiği olanlara ithaf ediyorum: kölelere. | Open Subtitles | أهدي هذه الفطيرة لأساس النظام الإقطاعي ، العبيد |
Bu şarkıyı buradaki tüm arkadaşlarıma ve çok özel bir arkadaşa ithaf etmek istiyorum. | Open Subtitles | على أية حال ، أهدي هذه الأغنية إلى كل الأصدقاء الذين هنا ولصديق خاص جداً |
Söyleyeceğim şarkıyı bir zamanlar çok samimi dostum olan birine ithaf ediyorum. | Open Subtitles | أود أن أهدي الاغنية التالية لصديقي العزيز |
Ve son olarak bu roketi ithaf etmek istediğim kişiler annem ve babam. | Open Subtitles | وأخيراً أود أن أهدى هذا الصاروخ لأمى ولــ أبى |
Ve bu ödülü çok özel bir kıza ithaf etmek istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أهدى هذه إلى فتاة عزيزة جداً على |
Bu film, oğlum Andriosha'ya ithaf edilmiştir. | Open Subtitles | هذا الفيلم مهدى إلى ولدي أندريوشا |
Ticaret odası bizden ithaf törenini yeniden planlamamızı istiyor. | Open Subtitles | الغرفة التجارية تطلب إعادة جدولة تكريس الرصيف |
Bu çalıştırmak ithaf edeceğim benim gelecekteki X-Games champs için, | Open Subtitles | سوف أكرس هذه القفزه لأبطال المستقبل |
Sen neden bahsediyorsun? Topu düşürmemi sana ithaf etmiştim. | Open Subtitles | عم تتحدثين، انا أهديت تلك اللخبطة لأجلك |
Yaptığım her şeyi ona ithaf ediyorum. | Open Subtitles | لذا، إنه تكريماً لها إنني أفعل ما أفعل |
Sıradaki şarkıyı benim için çok özel birine ithaf etmek istiyorum. | Open Subtitles | اود ان اهدي تلك الاغنيه لشخص قريب جداً من قلبي |
Kızları intihara teşebbüs etmiş ve arkasında bana ithaf ettiği bir not bırakmış. | Open Subtitles | لأن أبنتهم أنتحرت و قد نركتَ كثير من الملاحظات الصورية مذكور عليها أسمي |
Hey, bu şarkıyı burada kedim Bay Pickles'a ithaf ediyorum. | Open Subtitles | يو، هذه الأغنية هنا مكرس لقطتي، السيد المخللات. |