Pire fırçanı kullanmama izin verdiğin için sağ ol, Buck oğlum. | Open Subtitles | الشكر على السماح لي استخدام فرشاة برغوث الخاص بك، باك الصبي. |
Okulu kırıp şampiyonluk maçından dönen takımımızı karşılamaya gelmeme izin verdiğin için teşekkürler baba. | Open Subtitles | أشكركَ على السماح لي بالتغيب من المدرسة، كي أتمكن من رؤية الفريق فور عودته من البطولة، يا أبتاه |
Hazır yalnız kalmışken, seninle kalmama izin verdiğin için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | و بما أننا وحدنا أريد أن أشكرك على سماحك لي بالإقامة معك |
Doğru, hava hokeyi ve havuzda kazanmama izin verdiğin gibi, değil mi? | Open Subtitles | كما حدث عندما تركتني أفوز بمباراتهم للهوكي، وفي تلك البركة |
Bu güzel gömleği giymeme izin verdiğin için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لأنك سمحت لي أن ألبس قميصك الجميل أنت تمزحين |
Burada yaşamama izin verdiğin için çok teşekkürler. | Open Subtitles | وأكتشفت أنها غرفة التخزين. شكرا جزيلا لتركي أعيش هنا. |
Hayır daha fazlasıydı. Yardım etmeme izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | لا, بل كان أكثر من هذا شكراً لسماحك لي بالمساعدة |
Amanda, burada kalmama izin verdiğin için teşekkür etmek isterim. | Open Subtitles | أماندا , أود شكرك على السماح لي بالبقاء هنا. |
Ve dün akşam kanepede uyumama izin verdiğin için de teşekkürler. | Open Subtitles | و شكراً لك على السماح لي بالنوم على الأريكة البارحة |
Kılıcımı almama izin verdiğin için sana teşekkür etmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أشكرك على السماح لي بإستعادة سيفي |
Hazır yalnız kalmışken, seninle kalmama izin verdiğin için teşekkür etmek istiyorum. | Open Subtitles | و بما أننا وحدنا أريد أن أشكرك على سماحك لي بالإقامة معك |
Ve o şeyi denememe izin verdiğin için de teşekkürler. | Open Subtitles | وشكراً على سماحك لي بتجربة ذلك الشيء الذي حاولته آسف أنك سقطت من بين يدي |
Bu işin bir parçası olmama izin verdiğin için ben sana teşekkür etmeliyim asıl. | Open Subtitles | توقف انا من يجب ان يشكرك لأنك تركتني أصبح جزءا من الأمر |
Bu yüzden kötü hissetmiyorsun. Söyledikten sonra çekip gitmeme izin verdiğin için kötü hissediyorsun. | Open Subtitles | هذا ليس سبب شعورك بالسوء ، أنت تشعر بالسوء لأنك بعد أن قلتها تركتني أبتعد |
Benim böyle konuşmama izin verdiğin için minnetarım. | Open Subtitles | انا اقّدر لك هذا ، سمحت لي بالتكلم معك هكذا |
Uğramama izin verdiğin için teşekkürler. Ben sadece... yüzüne karşı Ben ile ilgili söylediklerini duyduğumu ve tavsiyene uyacağımı söylemek istedim. | Open Subtitles | أشكرك لأنك سمحت لي بالقدوم ، أردت إخبارك شخصيًّا |
Dokuzuncu ve onuncu sınıf balosu için dolabını karıştırmama izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لتركي أٌغير علي خزانة ثيابكِ لأجل الحفل المدرسي الراقص |
Evet, öyleydik ve kalmama izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | نعم نحن بالفعل وشكراً لك لسماحك لي بالبقاء |
Biz bu korkunç durum için endişelenirken... burada kalmamıza izin verdiğin için sağ ol. | Open Subtitles | كأس من الماء شكراً للسماح لنا بالبقائ هنا ونحن ننتظر مصير والدينا الفظيع |
Gelmeme izin verdiğin için sağol. Minnettarım. Çok iyisin. | Open Subtitles | شكراً للسماح لي بالقدوم إلى هنا أنا أقدر ذلك، إنه لطف كبير منك |
Diploması olmadan bir çocuğu işe almama izin verdiğin için veya bunun farkında olmadığın için dikkatsiz görüneceksin. | Open Subtitles | ستبدين متهوّرةً بكونكِ تركتِني أعيّن الولد بدون شهادة أو حمقاء بكونكِ لستِ على علم بفعلتي. |
Lex, annenin arabasını almamıza izin verdiğin için sağol dostum. | Open Subtitles | ليكس، وشكرا لكم لانكم سمحتم لنا اقتراض أمك السيارة، رجل. |
Uyumama izin verdiğin için teşekkürler bebeğim. Geç vakte kadar ayaktaydım. | Open Subtitles | شكراً لسماحكِ لي بالنوم بالداخل يا عزيزتي لقد كنت مستيقظ لوقت متأخر |
Sana satış yapmaya çalışmama izin verdiğin için çok sağ ol. | Open Subtitles | شكراً جزيلا لكي لجعلي اتدرب علي ترويج المبيعات |
Barınmamıza izin verdiğin için çok teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً لك لتركنا لنختبئ معك خلال الأيام الماضية |
Barı kullanmamıza izin verdiğin için sana teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | لسماحك لنا باستخدام الحانة نعم، بالتأكيد ولكن يجب ان تعذرني |
Bilgisayarına bakmamıza izin verdiğin için teşekkürler. | Open Subtitles | أقدر لك أنك سمحت لنا بأن نلقي نظرة على حاسوبه |