| Girebilirsin, ama dikkatli olmalısın. köpek balıkları ufak kızların tadını alır. | Open Subtitles | يمكنك لكن سأكون حذر، لأن أسماك القرش تحب طعم الفتيات الصغيرات |
| Köpek balığı yağı Omega-3 üretiminde kullanılıyor ama bu tür köpek balıkları Çin'de ve uluslararası alanda koruma altında. | Open Subtitles | يتم استخدام زيت سمك القرش للأوميغا 3، ولكن هذه أسماك القرش كان يتداول مهددة بالانقراض ومحمية في الصين ودوليا. |
| Sanırım onu dipte tutan şeyi köpek balıkları kesmiş olmalı. | Open Subtitles | اظن ان اسماك القرش قد مزقوا ما كان يربطه لأسفل |
| Dinozorlardan bahsetmişken, köpek balıkları 300 milyon yıl önce nasıldıysa, bugün de aynı. | TED | وبالحديث عن الديناصورات .. فان اسماك القرش هي نفسها الاسماك التي كانت تسبح منذ 300 مليون عام مضت |
| Birinin suyun altına inip köpek balıkları da floresan mı diye bakması gerekiyor. | TED | كان يتوجب على أحدهم النزول والتحقق ما إذا كانت القروش تتوهج أم لا. |
| Ancak bütün bunlara rağmen, test etme sürecine bu yılın Ocak ayında önce kaplan köpek balıkları ile, ardından da büyük beyaz köpek balıkları ile başladık. | TED | ولكن وبالرغم من ذلك، بدأنا باختبار العملية في يناير من هذه السنة، بدءًا بقروش النمر وتلتها القروش البيضاء الكبيرة. |
| Küçük dişlerle kaplı yüzgeçleri olan köpek balıkları. | TED | أسماك قرش ذات الزعانف المغطاة بأسنان صغيرة. |
| köpek balıkları konusunda endişelenmeyin beyler. Ölü taklidi yaparsanız sizi rahat bırakırlar. | Open Subtitles | لا تقلقوا بشأن سمك القرش يا رجال فقط تظاهروا بالموت وسيدعونكم وشأنكم |
| Bazı köpek balıkları yaşamları boyunca 30,000 diş kaybedebiliyor. | TED | تفقد بعض أسماك القرش 30000 سنا في حياتها. |
| Eğer bir şey, evet, bu iyi, köpek balıkları tehlikelidir. | TED | إن حدث، نعم، هذه فكرة جيدة، أسماك القرش خطيرة. |
| Bu köpek balıkları gün boyu çekingen değildir. | TED | كانت أسماك القرش تلك خجولة حتى خلال اليوم. |
| köpek balıkları aslında çok tehlikeli hayvanlar değildir; bundan dolayı çok endişelenmemiştik ve aşağıda şakalar yapıp duruyorduk. | TED | أسماك القرش هي في الواقع حيوانات ليست خطيرة للغاية ولهذا السبب لم نشعر بالقلق كثيراً ، لماذا كنا نمزح حول هناك. |
| Artık, köpek balıkları, çevik ve tetikte olan yetişkinleri avlamak zorunda. | Open Subtitles | اسماك القرش يجب أن تصطاد عجولا بالغة فهم سريعون بشكل لا يصدق, يقضون وحذرون ايضا |
| Silahlı çatışma, patlamalar, köpek balıkları. Bildiğin gibi. | Open Subtitles | اطلاق نيران ، انفجارات ، اسماك القرش المعتاد |
| Sarı... İyi seçim. köpek balıkları sarıyı sever. | Open Subtitles | ان الاصفر اختيار جيد ان اسماك القرش تحب اللون الأصفر |
| Şimdi kabul edelim, köpek balıkları ve Naziler kablolu televizyonları ağı bombaları, inkar etmeye gerek yok. | Open Subtitles | اسماك القرش و النازيين و إلى الآن ، اسماك القرش و النازيين مشهورة عبر قنوات الكابل ، لكن هذا ليس عذرا |
| Belki de limon köpek balıkları o kadar kötü iz bırakmıyordur. | Open Subtitles | ربما القروش الصغيرة لا تترك علامات كبيرة. |
| Her şey sona erdiğinde yunuslar, kuşlar, köpek balıkları ve balinalar, karınlarını doyurmuş olurlar. | Open Subtitles | وَ حينما تنتهي، تكون الدّلافين وَ الطيور وَ القروش وَ الحيتان قد نالت كفايتها |
| köpek balıkları, okul baskınları arıların neslinin tükenmesi. | Open Subtitles | القروش, إطلاق النار في المدارس إنقراض النحل |
| Etrafımda köpek balıkları dolaşıyor. | Open Subtitles | لا أبالي بمشكلتك هناك أسماك قرش تنهش في عظامي |
| Somon köpek balıkları haricinde etiketlediğimiz başka köpek balıklarıda var. | TED | لم تكن قروش السلمون هي الوحيدة التي قمنا بوضع بطاقة عليها |
| Yunuslar yem toplarını bir arada tutar. köpek balıkları sıklıkla sardalya çöreğini alır ya da ağzı boş döner. | TED | من دون مساعدة الدلافين، تكون كرات الطعام منتشرة أكثر وغالبا ما ينتهي الأمر بأسماك القرش بتناول ما يُسمّى بدونات السردين، أو بفم مليء بالماء. |
| Onlar da evsiz Galapagos köpek balıkları. | Open Subtitles | انهم ... . انهم اسماك قرش فصيلة غالاباغوس. |