Çok kötü bir adam Jaime ve bu iş seni aşar | Open Subtitles | انه رجل سيء جدا يا جيمي وانت تتجاوزين كثيرا يا جيمي |
Çünkü ne zaman kötü bir adam yakalasak, ortadan kayboluyorsun. | Open Subtitles | لأن كُلّ مرّة نطارد رجل سيء على الأقدام، أنتِ تقودين |
Bridget Jones bacaklarının arasında... çok kötü bir adam olan vahşi seks ilahesi. | Open Subtitles | بريدجيت جونز إلهة الجنس وبين قدميها رجل شرير جدا |
Ben çözmek zorundayım ve buna rağmen, o gerçekten kötü bir adam değil. | Open Subtitles | علي أن أحل الأمر بنفسي كما أنه ليس رجلاً سيئاً |
Eğer sizi doğrudan suç işlemek için tutsaydı, onun da sizin gibi kötü bir adam olduğunu bilir, şüphelenirdiniz. | Open Subtitles | ،إن تعاقد معكم لجريمة صريحة ستعرفون بأنه شخص سيء مثلكم، وتكونوا مشبوهين |
Kleinfeld hakkında haklıydın. O kötü bir adam. | Open Subtitles | أنت كنت محقّة بشأن كلاينفيلد انه رجل سيئ |
En son kötü bir adam ve tüysüz bir kediyle görüldüler. | Open Subtitles | آخر مرة رأينهم كانوا مع رجل سيء وقطة مخيفة بدون فرو |
Suçlu takibi günlerimden hatırlıyorum onu. Çok kötü bir adam. | Open Subtitles | أجل أعرفه منذ أيامي في جباية المديونية انه رجل سيء |
Sana kötü bir adam olduğunu söylediğime inanamıyorum. Ama eğer yaptıysam, özür dilerim. | Open Subtitles | لا أصدق أني قلت بأنك رجل سيء ولكن إن فعلت ذلك فأنا آسفه |
Sana kötü bir adam olduğunu söylediğime inanamıyorum. Ama eğer yaptıysam, özür dilerim. | Open Subtitles | لا أصدق أني قلت بأنك رجل سيء ولكن إن فعلت ذلك فأنا آسفه |
Belki benim kadar kötü değil, ama o kötü bir adam yine de. | Open Subtitles | ربما ليس سيئا كما لي ، لكنه رجل سيء ... ... بنفس الطريقة. |
Darryl'ın canavar olduğunu, insanları öldüren kötü bir adam olduğunu söylüyorsun. | Open Subtitles | قلت بأن داريل أنه وحش و رجل شرير الذي يقتل |
Oldukça kötü bir adam ama bu suçu işleyecek kadar değil. | Open Subtitles | إنه رجل شرير بأعماقه، لكنه ليس من إرتكب هذه الجريمة |
Tahmin edeyim. kötü bir adam fiyakalı yeni laptopunu kaybetti. | Open Subtitles | دعني أخمن، رجل شرير فقد حاسوبه المحمول الجديد. |
kötü bir adam değil ki. Sadece, hayatı çok zor geçti. | Open Subtitles | إنه ليس رجلاً سيئاً ولكن حياته كانت صعبة جداً |
Orada kötü bir adam da var mıydı? | Open Subtitles | هل كانَ هناك رجلاً سيئاً في الأسفل، أيضاً؟ |
Zorlandım, bu da beni bayağı kötü bir adam yapar. | Open Subtitles | أناكذلك.. وبطريقة ما , ذلك يجعلني شخص سيء. |
Dikkat edin, bayanlar ve duyarlı arayan kişiler, çok kötü bir adam size doğru geliyor. | Open Subtitles | أحذروا، أيها السيدات وملتمسوا الإحساس رجل سيئ جداً قادم إلي هنا |
Annen "Çok kötü bir adam değil, bir şansa ihtiyacı var, mutsuz." derdi. | Open Subtitles | إعتادت والدتك القول أنّه ليس شخصاً سيئاً. بل إنّه يحتاج إلى فرصة، لهذا كان يشعر بالحزن. |
Ama inanın ki Mösyö Poirot, o kötü bir adam değildi. | Open Subtitles | ولكن لابد ان تصدقنى سيد بوارو , انه لم يكن رجلا سيئا |
Earl kötü bir adam değildi, bana ne vurdu, ne de kötü davrandı. | Open Subtitles | أيرل لم يكن رجل سئ أنه لم يضربنى أبداً أو أى شئ مثل هذا |
Biliyor musun, kötü bir an seni kötü bir adam yapmaz. | Open Subtitles | أتَعلم، لحظة سيئة واحدة لا تجعلُك شخص سيئ. |
Göletteki adam öldü çünkü kötü bir adam ona zarar verdi. | Open Subtitles | الرجل على البركة مات لأنّ رجلاً شريراً قام بإيذائه |
kötü bir adam, kaba hareketleri var... ama ruhen kötü değil. | Open Subtitles | هو رجل سيّء كان عنده بعض الإجازات القاسية لكن ليس سيّئاً في روحه |
Sizde yanlış bir izlenim bırakmış olabilirim. Babam o kadar da kötü bir adam değil. | Open Subtitles | اعتقد انني اعطيتكم يا رفاق الانطباع الخاطئ حسناً والدي ليس رجلاً سيء |
Çünkü bir cinayet gizemi yazarı olarak kötü bir adam gibi düşünmem için yüksek bir maaş alıyorum. | Open Subtitles | لأنّ بصفتي روائي بوليسي، فمدفوع لي بكثرة لأفكّر كرجل سيء. |
Diğer bir kısmı da bu adamın kötü bir adam olduğunu ve ona güvenmemem gerektiğini söylüyor. | Open Subtitles | لأن كل عظمة في جسدي تخبرني أنه شخص سئ ولا أثق به |