"kabul etmedi" - Translation from Turkish to Arabic

    • رفض
        
    • لم يقبل
        
    • لم تقبل
        
    • رفضته
        
    • لم يوافق
        
    • لم يتقبل
        
    • لم يعترف
        
    • يقبل كلمة
        
    • يعترف بذلك
        
    • ولكنها رفضت
        
    • قالت لا
        
    • لا يريد القبول
        
    • لن تسمح ليِ
        
    • تعترف بذلك
        
    Larry Summers bu film için röportaj vermeyi kabul etmedi. Open Subtitles لقد رفض لارى سمرز الموافقة على التصوير فى هذا الفيلم
    Bu yüzden yardımımı kabul etmedi. Bu yüzden onu durduramayacağımı söyledi. Open Subtitles لهذا السبب رفض مساعدتي لهذا السبب قال أنّي لمْ أستطع إيقافه
    O, askerleri hakkında MIA organizasyonu için konuşma teklifini kabul etmedi ve MIA ile mücadele etmeye başladı. Open Subtitles و قد رفض مؤخرا عرضا للتحدث لمنظمة الجنود في موضوع المفقودين و انسحب من كل النقاشات حول الجدل القائم بخصوصهم
    Yahudi toplumu onun peygamberliğini kabul etmedi. Open Subtitles عندما أتى محمد إلى المدينة لم يقبل المجتمع اليهودى بنبوة محمد
    Bu ülke Müslümanları hiçbir zaman kabul etmedi, etmeyecek de. Open Subtitles هذه البلد لم تقبل أبدا المسلمين، و لن تقبلهم
    Parti olacağı sabah onunla konuşup para teklif etti ama o kabul etmedi. Open Subtitles لقد حادثها ذلك الصباح فى حفلة القارب و عرض عليها المال لكنها رفضته
    General Krell'in planına itiraz ettim, fakat o kabul etmedi. Open Subtitles لقد اوصلت اعتراضي على خطة القائد كيرل لكنه لم يوافق
    Geçen ay Ike'a makine atölyesine dönmesi için bir şans verdim ama kabul etmedi. Open Subtitles الشهر الماضى أعطيته الفرصة ليرجع لورشة الماكينات وقد رفض ذلك
    Bu dindar kasabadaki hiç kimse bizi kabul etmedi; çünkü annemin cadı olduğundan şüpheleniyorlardı. Open Subtitles رفض جميع سكان هذه البلدة المتدينة إيواءنا لأن أمى كانت متهمة بمزاولة العرافة
    Teklif ettiğim üç bin dükayı kabul etmedi, benden yüzüğü vermemi istedi. Open Subtitles رفض ثلاثة آلاف دوقية منّي ورجانى أن أهبه الخاتم
    Ona söyle bana hâlen 100 dolar borcu var. Banka onun çekini kabul etmedi. Open Subtitles قولى له أنه يدين لى بمائة دولار البنك رفض الشيك
    Çok sorumluluk sahibi bir insan olduğundan, önce kabul etmedi. Open Subtitles إنه شخص مخلص جداً ، في بداية الأمر رفض أن يفعل ذلك
    Çok sorumluluk sahibi bir insan olduğundan, önce kabul etmedi. Open Subtitles إنه شخص مخلص جداً ، في بداية الأمر رفض أن يفعل ذلك
    Craig, Londra'dan bir iş teklifi aldı, daha iyi maaşı vardı ama kabul etmedi. Open Subtitles مثل كريج، عندما عُرضت عليه وظيفة براتب أفضل في لندن، لكنه رفض
    1918'de ordusunun yenildiğini asla kabul etmedi. Open Subtitles هو لم يقبل أبدّاً أن جيشه قد هُزم فى 1918
    Ben de senin gibi insanlara, yardım etmek istedim ama Tanrı benim fedakarlığımı kabul etmedi. Open Subtitles لقد حاولت مساعدة آخرين مثلك لكن الرّب لم يقبل تضحيتي
    Onu mümkün olduğunca reddettim, fakat hayır cevabını asla kabul etmedi. Open Subtitles لقد صددته حسب ما أقدر عليه لكنه لم يقبل بالرفض
    Facebook'tan arkadaş olalım istedim, selam edeyim dedim arkadaşlık isteğimi bile kabul etmedi. Open Subtitles حاولت أن أكون صديقها في الفيسبوك لمجرد بأن أقول لها مرحباً وإنها حتى لم تقبل طلب الصداقة
    Hiroko için bir sahnem vardı, ama kabul etmedi. Open Subtitles لقد كان لدى دور لهيروكو, لكنها رفضته
    Ne yazık ki, tüm dini liderler bizimle konuşmayı kabul etmedi. TED للأسف، لم يوافق كل الزعماء الدينيين على التحدث معنا.
    Köy halkı bunu kabul etmedi ve beni Yabancı gördüler. Open Subtitles لم يتقبل أهل القرية ذلك ونظروا لى كدخيل عليهم
    Hatırladığım kadarıyla, itiraf etmedi, hiçbir zaman suçu kabul etmedi. Open Subtitles و لم يعترف بذلك أبدًا وحسب علمي أنه لم يعترف بها أبدًا
    Hayır'ı cevap olarak kabul etmedi. Open Subtitles لم يقبل كلمة "لا" كإجابة
    Ondan gitmesini istedim, kabul etmedi. Open Subtitles لقد طلبت منها أن تغادر، ولكنها رفضت.
    O kadar. Yukarıya davet ettim ama kabul etmedi, tamam mı? Open Subtitles سألتها أن تأتي للشقة و قالت لا ، مفهوم ؟
    Troy Johnson uzlaşma anlaşmasını kabul etmedi. Open Subtitles (تروي جونسون) لا يريد القبول بصفقة التسوية
    Önlem olarak hastaneye yatmasını istedim ama kabul etmedi. Open Subtitles أردت أن أعتبرها فى فى حجز طبي . ولكنها لن تسمح ليِ
    Onda bir sorun olduğunu biliyordum. Ama o bunu kabul etmedi. Open Subtitles كنت أعرف أنّ ثمة خطب بها، لكنّها لم ترد أن تعترف بذلك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more