"kadar zeki" - Translation from Turkish to Arabic

    • بهذا الذكاء
        
    • ذكي كفاية
        
    • ذكياً كما
        
    • ذكياً بما يكفي
        
    • ذكيا كما
        
    • بذلك الذكاء
        
    • ذكي بما فيه الكفاية
        
    • ذكي جدا
        
    • ذكيا كفاية
        
    • بالذكاء الكافي
        
    • ذكياً كفاية
        
    • ذكية جداً
        
    • أذكى من
        
    • ذكي بما يكفي
        
    • ذكي جداً
        
    O kadar zeki olsaydınız, kendi kitaplarınızı yazabilirdiniz. Open Subtitles لو كنت بهذا الذكاء كان عليك تأليف كتبك الشخصية
    Sen çok güzelsin, hayatım. Bunu anlayacak kadar zeki biri o. Open Subtitles أنت شديدة الجمال يا عزيزتي، هو ذكي كفاية ليقدّر ذلك
    Sandığın kadar zeki değilsin. Bu da seni sorumlu yapıyor. Open Subtitles لست ذكياً كما تخال نفسم، ذلك يحمّلك مسؤولية.
    Ayrıca alınmayın ama psikolog olabilecek kadar zeki birine benzemiyorsunuz. Open Subtitles وبلا إهانه ولكنك لست ذكياً بما يكفي لتكون طبيباً نفسياً.
    Neden bahsettiğimi bilmiyorum! Belki de düşündüğüm kadar zeki değilimdir. Open Subtitles أنا لا أعرف عما أتحدث عنه ربما أنا لست ذكيا كما كنت أظن
    Belki de düşündüğün kadar zeki değilimdir. Open Subtitles حسناً، ربما أنا لست بذلك الذكاء الذي تعتقد
    Dr. Masters'ın, insanları seks konusunda eğitmek için ilk olarak size gelmesi onun ne kadar zeki olduğunu gösteriyor. Open Subtitles الدكتور ماسترز ذكي بما فيه الكفاية إذا رأى المساعدة في تثقيف الناس حول الجنس، فإنّه يجب أنْ يقصدكن أولاً.
    Nextel telefonunu kazara kendi adına kaydettirmeyecek kadar zeki olduğunu anladım. Open Subtitles حسنا ادركت انه ذكي جدا لكي يكون قد سجل جهاز الاتصال ذلك باسمه عن طريق الخطأ
    Bu işi tek başına yapacak kadar zeki değil. Open Subtitles حسنا،إنه ليس ذكيا كفاية ليقوم بذلك بنفسه
    Arabımızı, Pedro'nun kamyonunu ve kuleyi mahvettiler. Nasıl bu kadar zeki olabilirler? Open Subtitles لقد حطموا سيارتنا شاحنة بيدرو, برج الراديو كيف يمكنهم ان يكونوا بهذا الذكاء
    Bu kadar zeki biriyle uğraşmaya alışık değilim. Open Subtitles لست معتاد على التعامل مع شخص بهذا الذكاء
    "Heather kadar güzel değilim. Onun kadar zeki değilim. Open Subtitles أعرف ما تفكرين به , لست جميلة كهيذر لست بهذا الذكاء
    Bunu bilemem ama bunu yapabilecek kadar zeki olduğumu düşünüyor. Open Subtitles لا أعرف شيئاً عن ذلك لكنني اعتقد بأنه يفكر بأنني ذكي كفاية لأفعلها
    Seninse bu kadar zeki olmadığını düşünüyor bu yüzden kopya çekmiş olmalısın. Open Subtitles يعتقد هوبير بأنك لست ذكي كفاية لتفعلها لذا لابد أنك غششت
    Öyleyse sandığım kadar zeki değilmişsin. Open Subtitles أعرف تماماً لمن هذا القارب إذا أنت لست ذكياً كما يبدو عليك
    Ne kadar zeki olursan ol, sandığın kadar zeki değilsin. Open Subtitles مهما كنت ذكياً، فإنك لست ذكياً كما تعتقد
    Ancak, gerçek hayatta sahip olduğumuz yapay zekâ bunu yapabilecek kadar zeki değil. TED في الحياة الواقعية، الذكاء الاصطناعي الذي نمتلكه فعليا ليس ذكياً بما يكفي لفعل ذلك.
    Benden koruyabileceklerini düşündüğüne göre sandığım kadar zeki biri değilmişsin. Open Subtitles أنت لست ذكيا كما اِعتَقَدْتُك إن كُنْتَ تعتقد بأنك مَحْمِيٌ مِني
    Ürünümüzü elimizden geldiğince geliştirdik, ancak o kadar zeki 4 kişinin tekrar bir araya gelme olasılığı? Open Subtitles فعلنا ما باستطاعتنا لتحسين المنتج لكن فرصة ان يتعاون اربعة مجرمين بذلك الذكاء مجددا؟
    Kimse adam akıllı bir kitap verilecek kadar zeki olduğumu bile düşünmemişti. Open Subtitles لا أحد إعتقد حتى أنني ذكي بما فيه الكفاية ليعطيني كتب حقيقية.
    Brad cinayet silahını evde bir yere bırakmayacak kadar zeki. Open Subtitles براد ذكي جدا لرمي السلاح الجريمة بعيدا عن المنزل.
    Çünkü sınıfımda olacak kadar zeki olduğunuzdan şüpheliyim. Open Subtitles لانني اشك انك ستكون ذكيا كفاية لتكون في مكانتي
    Söylediği tek bir kelimeyi anlayabilecek kadar zeki olsaydım tabi. Open Subtitles لو كنت بالذكاء الكافي لأفهم كلمة واحدةً مما تقول.
    Onun doğanın tasarımını, gözünün önündekileri görebilecek kadar zeki olması gerçeğinden bahsetmeye gerek bile yok. Open Subtitles دون الذكر أنه كان ذكياً كفاية ليخترع مبدأ الأنتخاب الطبيعي.
    Maggie böyle bir şey yapmayacak kadar zeki. Open Subtitles ماجي ذكية جداً ليَعمَلُ أيّ شئُ مثل ذلك.
    Sanki sen hiç dinlemedin. Her zaman yakalanmayacak kadar zeki olmuşumdur. Open Subtitles تماما مثلك لم يفعل قط انا أذكى من يلقى القبض علي
    Benimle konuşmak zorunda olmadığını bilecek kadar zeki biri mi? Open Subtitles هل هو ذكي بما يكفي لمعرفة أنه غير مضطر للحديث ؟
    Bu kadar zeki biri olmasına rağmen bu saçma sapan işlere saplandı kaldı. Open Subtitles إنه ذكي جداً. .ولكنه دائماً ما يتصدر في مثل هذا الشغل اللعين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more