Yolu güvenli hâle getiren erkek ve kadın kahramanlar var, anneleri ve babaları takip ediyoruz. | TED | ها هم أبطال و بطلات يؤمنون الطريق، و نحن نتبع الآباء و الأمهات |
Herkül, kahramanlar gibi davranmadıkları için onları cezalandırana kadar mürettebatın geri kalanı kendilerini yeni romantizmlerde buldular. | TED | ووجد بقية الجمْع أنفسهم هائمين في غرامٍ متيّم؛ حتى وبّخهم جاسون على تصرفهم الذي لا يصدر عن أبطال. |
Antik kahramanlar bu durumda ne yapardı? | Open Subtitles | ماذا كان سيفعل أبطال الزمان في وضع كهذا؟ |
Ama daha da önemlisi, geri dönmek istedik çünkü Afganistan'daki bu insanlar birer kahramanlar. | TED | والأكثر اهميه كان علينا العودة لان هؤلاء الناس في افغانستان هم الابطال |
Acaba hala kahramanlar var mı, ülke olarak karşımızdaki zorluklarda bize önderlik edecek. | Open Subtitles | البعض يتعجب اذا كان هناك ابطال سوف يقودونا خلال التحدي الذى نواجه كأمة |
Çünkü, sen bir kahramansın, ve kahramanlar dostlarını asla terk etmezler. | Open Subtitles | تعلم، لأنك تحب أن تكون البطل والبطل لا يترك صاحبه خلفه |
Sınıfımda kahramanlar ve endişelenecek karısı veya çocuğu olan kekemeler için yer yok. | Open Subtitles | ليس لدى اى مكان فى فصلى للأبطال او ابطال سباحة بزوجة و اطفال يقلق عليهم هل فهمتنى ؟ |
Dostum, sizin süper kahramanlar olmanız gerekiyor. | Open Subtitles | من المفروض يا شباب أن تكونوا أبطالاً خارقين |
kahramanlar yok, korkaklar yok, ordular yok. | Open Subtitles | بدون أبطال , بدون جبناء , بدون قوات بدون جنرالات |
Siz kahramanlar bu hafta_BAR_bir düzine insanı öldürdünüz. | Open Subtitles | أنتم يا أبطال قتلتم دزينة من الناس هذا الأسبوع |
Ya onun gibi başka kahramanlar da çıkarsa? | Open Subtitles | ماذا لو أن يوماً ما كان هناك أبطال آخرون مثله ؟ |
Ama aynı zamanda canavarlarla savaşan gerçek kahramanlar da var. Ben de onlardanım. | Open Subtitles | لكن هناك أبطال حقيقون لمحاربة تلك الوحوش , وذلك أنا |
Duygulara geldiğinde, en büyük kahramanlar bile salak olabilir. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بالعواطفَ، أبطال عظماء حتى يُمكنُ أَنْ يَكُونوا بلهاءَ. |
İş duygulara gelince, büyük kahramanlar bile aptalca davranabilir. | Open Subtitles | عندما يتعلق الأمر بالعواطفَ، أبطال عظماء حتى يُمكنُ أَنْ يَكُونوا بلهاءَ. |
İkinci kural, The 99'daki tüm kahramanlar, taşı ilk elde ettikleri zaman, onu kötüye kullanıyorlar; kendi çıkarları için kullanıyorlar. | TED | والثاني هو ان جميع الابطال الـ 99 عندما يحصلون على قوتهم في البداية يسيئون استخدامها ويستخدمونها لمصالحهم الشخصية |
Hatta bazılarının süper kahramanlar gibi... özel güçleri de var. | TED | وبعضٌ منها في الحقيقية يمتلك بعضاً من القوى مثل الابطال الخارقون في القصص الخيالية |
Gerçek kahramanlar... günde 24 saat yaşar, sadece 2 saatlik bir maç süresince değil. | Open Subtitles | الابطال فى العالم الحقيقى يعيشون 24 ساعة فى اليوم و ليس فقط ساعتان فى مباراة |
Ve böylece kendimize tapmaya meylettik. Kahramanlarımız, hep insan kahramanlar. | TED | لهذا نميل لعبادة انفسنا. ابطالنا هم من ابطال البشر . |
Yerel kahramanlar, Kameralardan uzak durup çalışanlar! | Open Subtitles | هاهو عنوانكم ياأولاد: البطل المحلي المساهم المتجنب للأضواء |
Ne kadar kayıp olduğu önemli değil, yeni kahramanlar devam etmek için yükselecek, tüm kaynaklarını, yetenklerini becerilerini düşmanı yenmek için toplarlar. | Open Subtitles | , بالنسبة للأبطال الجدد سينهضون دائما ليستمروا , يجلبوا جميع مصادرهم , مهاراتهم مواهبهم العارية , لهزيمة العدو |
Polisler süper kahramanlar değildir, Roy ve iyi bir kanun adamı için polis gözetimi gerçek bir odaklanma denemesi olabilir. | Open Subtitles | إن الشرطة ليسوا أبطالاً خارقين يا (روي) و عملية المراقبة قد تكون بحاجة إلى تركيز شديد بالنسبة لأي رجل قانون |
Bu olaydan sonra, medya bile bizi kahramanlar olarak gösterdi. | Open Subtitles | بعد ذلك، حتى أجهزة الإعلام كانت تدعونا أبطالا. |
Kitaplardaki kahramanlar gibi olmak isterdim. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّني كُنْتُ مثل الأبطالِ في الكُتُبِ التي قَرأتهاُ. |
Dün gece şehrimizi kurtarmak için çekinmeden canlarını veren bu cesur kahramanlar kimdi? | Open Subtitles | من هم أولئك الشجعان الذين ضحوا بحياتهم لإنقاذ مدينتنا الليلة؟ |
Yaşam ve ölüm vuku bulur, kahramanlar bundan pişmanlık duymaz. | Open Subtitles | الحياة و الموت يحدث و الأبطال لا يشعروا بأي ندم |
Burası gerçek dünya, Regina. Burada kahramanlar ve kötüler yok, gerçek sorunları olan gerçek insanlar var. | Open Subtitles | لا وجود لأبطال وأشرار وإنّما أناس حقيقيّون ومشاكل حقيقيّة |
Geçen seneyi Eve Dönen kahramanlar adlı askerlere yönelik yardım kuruluşu için çalışmakla geçirmiş. | Open Subtitles | عملت خلال العام الماضي في المؤسسة الخيريّة العسكريّة، "موطن لأبطالنا العائدين"، |
Kamuya mal olmuş tüm kahramanlar kaydı bulunan profesyonel kahramanlardır. | Open Subtitles | جميع الأبطال المعروفين لدى الناس تم تسجيلهم مسبقا كأبطال محترفين. |
"Kayıp kahramanlar Birliği" adlı bir hayır kuruluşunun listesini almış. | Open Subtitles | وقعت في يده لائحه . (من مؤسسة خيريه تسمي (هيروز اليانس |
Birleşik Devletleri küçük düşürmek istedik, siz ise polisi uluslararası kahramanlar yaptınız. | Open Subtitles | لقد أردنا إحراج أمريكا لقد تسببت فى أن يبدو البوليس كالأبطال |