"kalpleri" - Translation from Turkish to Arabic

    • القلوب
        
    • قلوبهم
        
    • قلوب
        
    • بقلوب
        
    • قلبهم
        
    • قلوبهن
        
    • لقلوب
        
    • قلبين
        
    • قلبيهما
        
    • وقلوبهم
        
    • وقلوب
        
    • كل قلب
        
    • قلباهما
        
    Sultan O çocuk yaşta bile... .. kalpleri feth etmesini biliyordu. Open Subtitles حتى في ذلك السن الصغير.. .. سلطان عرف كيفية غزو القلوب.
    Doğduğumuz günden beri en soğuk kalpleri bile yakan bir ateştir. Open Subtitles هو النار التي تشتغل منذ الصغر حتى في أكثر القلوب برودة
    kalpleri hala hızla çarpıyordu ama bu çok daha sağlıklı bir damar profili. TED كانت ضربات قلوبهم مازالت سريعة، لكن هذا شكل أكثر صحة للقلب والأوعية الدموية.
    Dişlerini kıranları gördüm. Diğerleri kalpleri durduktan sonra bile titremeye devam ederler. Open Subtitles رأيت البعض تتكسر أسنانهم، وآخرين يستمرون في الاهتزاز حتى بعد توقف قلوبهم
    İnsanlar normalde böyle şeyleri çocuklarının kalpleri artık kan pompalamayı bıraktığında söyler. Open Subtitles الناس يقولون فعليًا أنهم سيجعلون الدماء تتوقف عن الدوران في قلوب أطفالنا.
    Eşcinsel hakları mahkeme salonlarında değil, insanların kalpleri ve fikirlerinde kazanılabilir. TED لا يمكن تحقيق حقوق المثليين في قاعات المحاكم، ولكن في قلوب وعقول الناس.
    Dünyevî servet; ruhları çürütür, kalpleri soldurur, insanı kibirli ve adeletsiz yapar, bencilliklerinde acımasız hale gelirler. Open Subtitles الأموال تفسد الروح وتذبل القلوب إنها تجعل الإنسان غير مبال بأخيه، ظالماً عديم الرحمة ، مغروراً
    kalpleri ve yüzleri dağıtıyorsun, vato. Open Subtitles اللعنة يا رجل، أنا كُنْتُ ' أسر القلوب والوجوه
    Hep şu kağıttan kalpleri bulup sayarak acaba gerçekten 13 tane miydi diye merak etmiş, bunu anlamak istemişimdir. Open Subtitles طالما أردت إيجاد هذه القلوب لعدها, ومعرفة أنها فعلاً 13.
    Dünyanın yerinde duramayan tüm kalpleri... hepsi eve dönmenin bir yolunu arıyorlar. Open Subtitles كل القلوب الحائرة فى أرجاء العالم كلهم يحاولون أن يجدوا الطريق إلى الوطن
    Dünyanın yerinde duramayan tüm kalpleri... hepsi eve dönmenin bir yolunu arıyorlar. Open Subtitles كل القلوب القلقة في العالم الكل يحاول لإيجاد الطريق إلى المنزل
    Sanırım ilk öğrenmem gereken şey, kırılan kalpleri onarmak olacak. Open Subtitles أعتقد أن على أن أتعلم كيف أصلح القلوب أولاً
    "kalpleri sapıklıktan katılaşmış olanlar bu muğlak noktaları fazlaca kurcalayarak bir uyumsuzluk bulmaya çalışırlar. TED فأما الذين في قلوبهم زيغ فيتبعون ما تشابه منه ابتغاء الفتنة وابتغاء تأويله
    kalpleri değişmediği müddetçe düşlediğin dünya gerçek olamaz. Open Subtitles و طالما بقي هذا الشيء في قلوبهم دون تغيير. فإن العالم الذي تحلُم به لن يكون حقيقة في يومٍ ما.
    "Onları taş.klarından yakalarsan kalpleri ve akılları da peşinden gelir." Open Subtitles إذا نجحت في الإمساك بكراتهم فسوف يمكنك الوصول إلى قلوبهم و عقولهم لاحقا
    Başka bir ifadeyle, küçük kalpleri bizimkiler gibi çok çalışırlar. Open Subtitles بمعنى اخرى,قلوبهم الصغيرة لها اهمية كثيرا مثلنا
    Pişmanlığınızı haykıracaksınız, ...ama insanlarınızın kalpleri ve kulakları size tıkalı olacak. Open Subtitles سوف تصرخ من أجل التوبة و لكن آذان و قلوب شعبك سوف تغلق أمامك
    "Ancak bu insanların kalpleri katılaşmış... gözleri kapanmış... ve kulaklakları duyamaz olmuş... giderek gözleriyle daha az görüyor... ve kulaklarıyla daha az duyuyor ve kalpleriyle daha az anlıyorlar." Open Subtitles إلا أن قلوب هؤلاء البشر أشد قساوة وأصابهم عمى البصيرة وآذانهم أصابها الصمم
    Genç bayan, inek kalpleri bir kasabın vitrinine aittir sınıfa değil. Open Subtitles ايتها الصغيرة ، قلوب الأبقار تبقى في متاجر الجزّارين
    Ekranının ötesine geçerek insanların kalpleri ve hayal güçleri ile daha derinden bağ kurmaya çalışıyorduk. TED كنا نبحث فيما وراء الشاشة، في محاولة للتواصل تواصلاً أعمق بقلوب الناس وخيالهم.
    Bu yüzden bir grup doktor bir araştırma yürüttük, dört bin beş yüz huzurevine gittik Newcastle'da, Newcastle bölgesinde yer alan. ve öğrendik ki sadece yüzde birinin kalpleri atmayı durdurduğunda ne yapacaklarına dair bir planı var. TED لذا بدأت مجموعة منا بعمل دراسات، ونظرنا إلى أربعة ونصف ألف سكان تمريض منزلي في نيوكاسل، في منطقة نيوكاسل، و اكتشفنا انه فقط واحد من المئة منهم لديه خطة عن ماذا يفعل عندما يتوقف قلبهم عن النبض.
    Kadınların ruhu kahpedir ve kalpleri riyakardır öyle mi? Open Subtitles أن النساء متقلبات وأن قلوبهن غير ثابتة؟
    Jöle rahim, üzümler de küçük bebek kalpleri. Open Subtitles الجيلي بديل للرحم، والعنب بديل لقلوب الأطفال الصغيرة
    Kupa ikilisi... Sevgili karım nefret ettiği için asla olmayan çocuklarımın kalpleri gibi. Open Subtitles قلبين ، كقلوب الطفلين الذي لم أحظي بهم أبداً لأن زوجتي الحبوبة تكره الأطفال.
    kalpleri yine birlikte çarpsın diye. Open Subtitles لكى تظل قلبيهما تنبض كقلب واحد مرة ثانية
    Onların yaşamları ve kalpleri acı ve göz yaşıyla doludur Open Subtitles حياتهم وقلوبهم مليئة بالألم الأذى و الدموع
    Derileri yüzülmüş, asılmış kalpleri çıkartılmış cesetler. Open Subtitles جثث معلقة حثث مسلوخة وقلوب انتزعت من مكانها
    kalpleri ışıkla dolruran tanrının yolunda... Open Subtitles لتدعي القدر الذي أضاء كل قلب
    kalpleri zar zor atıyor, ciğerleri çökmüş durumda. Open Subtitles قلباهما ينبضان بصعوبة الرئتان انهارا بكليهما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more