"kalsam" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن أبقى
        
    • لو بقيت
        
    • علي البقاء
        
    • أفترض انه إذا
        
    • ان اظل هنا
        
    • انه إذا كان
        
    Ama sanırım burada kalsam ve biraz dinlensem iyi olacak. Open Subtitles لكن اظن أنه من الأفضل أن أبقى هنا وأستريح لفترة
    masrafları cebimden karşıladığım için, tercümana rica ettim yanlarında bir hafta kadar kalsam uygun olur mu diye sordurttum. TED و كنت متحملا لتكاليف تلك المهمة بنفسي لذا سألت المترجمة اذا كان من المقبول أن أبقى هذا الأسبوع.
    Efendimiz, ben sürpriz bir saldırıya karşı yolu korumak için adamlarla birlikte burada kalsam daha iyi olacak. Open Subtitles مولاى ، من الأفضل أن أبقى هنا مع الرجال لأحرس الطريق من هجوم مفاجئ محمود يعرف الطريق
    Gitmeliyim. Eleştiriler çıkana kadar kalsam olur mu? Open Subtitles حسناً، يجب ان أذهب، هل لايوجد مانع لو بقيت حتى أنتهاء المراجعة
    Odada kalsam daha yararlı olurdum biliyorsun değil mi? Open Subtitles انت تعلم انني ساكون ذو فائدة لو بقيت هنا؟
    Hayır! Hayır, kalsam daha iyi olur. Neler olduğuna birlikte bakarız. Open Subtitles اظن ان علي البقاء علينا ان نعرف مالذي يجري
    Gerçek öykü ile bir balık ve nikah yüzüğü içeren abartılı olanı arasında seçim yapmak zorunda kalsam abartılı olanı seçerdim. Open Subtitles وأنا أفترض انه إذا كان لا بدّ أن أختار بين الرواية الحقيقية وبين تلك التي تحتوي علي حبكة مثيرة حول سمكة وخاتم زواج فقد أختار الرواية المبهرجة
    Küçük Jack'in... düzgün bir uyku alışkanlığı var, kalsam iyi olur. Open Subtitles "جاك" الصغير يمشى على جدول نوم معين. من الافضل ان اظل هنا.
    Sanmıyorum. Bence kalsam iyi olacak. Open Subtitles لا أعتقد أننى سأنصرف أعتقد أن الأفضل أن أبقى
    Evet ama yine de burada kalsam iyi olabilir. Open Subtitles نعم، لكن تعلَم، ربما يجبُ أن أبقى هُنا تحسباً
    Çok cömertsin. Ama neler olup bittiğini anlayana kadar burada kardeşimle kalsam sanırım iyi olacak. Open Subtitles لكنّي أجد بأنّني يجب أن أبقى هنا مع أخّي
    Çok cömertsin. Ama burada kardeşimle birlikte kalsam, daha iyi bir çözüm bulunana kadar. Open Subtitles لكنّي أجد بأنّني يجب أن أبقى هنا مع أخّي
    Hayır aslında, ben burada çocuklarla kalsam daha iyi. Open Subtitles بالطبع لكن من الأفضل أن أبقى هنا مع الأطفال
    Ben merkezde kalsam daha faydalı olurum kanımca. Open Subtitles أفضل خدماتي على الاغلب هي أن أبقى هنا وأراقب الأوضاع
    Bütün gün bu küçük odada kalsam kafayı yerdim. Open Subtitles أظن أنني سأجن فيما لو بقيت في مثل هذه الغرفة الصغيرة طوال اليوم
    Kızlar uyuyana dek burada kalsam kötü bir anne mi olurum? Open Subtitles هل سأكون اماً سيئة لو بقيت هنا حتى يذهب البنات الى النوم؟
    Birkaç gün daha kalsam, eviniz çürüyecek mi? Open Subtitles هل سيتعفن البيت لو بقيت هنا بضعة أيام؟
    Keşke evde kalsam da bunlar hallolabilse Open Subtitles ربما كان علي البقاء بالبيت لست بمزاج جيد للنشاطات الاجتماعية
    Gerçek öykü ile bir balık ve nikah yüzüğü içeren abartılı olanı arasında seçim yapmak zorunda kalsam abartılı olanı seçerdim. Open Subtitles وأنا أفترض انه إذا كان لا بدّ أن أختار بين الرواية الحقيقية وبين تلك التي تحتوي علي حبكة مثيرة حول سمكة وخاتم زواج فقد أختار الرواية المبهرجة
    Küçük Jack'in... düzgün bir uyku alışkanlığı var, kalsam iyi olur. Open Subtitles "جاك" الصغير يمشى على جدول نوم معين. من الافضل ان اظل هنا.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more