Çatıya açılan bir kapı var, ve kapı açık. | Open Subtitles | هناك باب يؤدى الى السطح و هو مفتوح قليلا |
Dolabın sağında gizli bir kapı var, yarın arayın. | Open Subtitles | فى الخزانة الصغيرة الموجودة على اليمين هناك باب سري إبحث عنه صباح الغد |
Şu tarafta bir kapı var. Onu anneme göstermiştim. | Open Subtitles | هناك باب في ذلك الإتجاه، لقد أريتُه لأمي |
Kuzey koridorunda bir basınçlı kapı var. | Open Subtitles | يوجد باب لغرفة الضغط عند نهاية الممر الشمالي |
Yolun sonunda bir kapı var, oradan girebilirsin. | Open Subtitles | هنالك باب في نهاية المبنى يمكنك الدخول منه. |
Bir dış kapı var, sonra büyük bir kapı, bir iç kapı ve sonra kasa. | Open Subtitles | هناك بوابة خارجية ومن ثم باب كبير و بوابة داخلية وبعدها الخزنة |
Vaktimiz yok. Arkada bir kapı var. Kontrol edeceğim. | Open Subtitles | ليس أمامنا وقت، هناك باب في الخلف، سأتفقد هذا |
Evet, gizliliğin ihtiyacı halinde kapatabileceğim bir kapı var. | Open Subtitles | أجل هناك هناك باب بإمكاني إغلاقه لحفظ الخصوصية |
Burada bir kapı var mı, ...yoksa parmaklarımı şıklatmam yeterli mi? | Open Subtitles | هل هناك باب فى مكان ما أو يجب أن أخبط نعلاى سوياً؟ |
Orada bir kapı var ve ben açmaya korkuyorum. | Open Subtitles | لقد كانت هناك باب وكنت أخشى المرور من خلالها. |
Şerefsizin teki, giremeyeyim diye kapıların kilitlerini değiştirdi elbette ama orada bir yerde hâlâ bir kapı var. | Open Subtitles | بوضوح، ثمة أحمق غير قفل ذلك الباب، لكن لا يزال هناك باب. |
Arkada küçük bir kapı var, kabinin arkasında oradan dışarı çıkarsın. | Open Subtitles | و هناك باب صغير في الخلف خلفك سيقودك إلى الخارج |
Arkada küçük bir kapı var ve direkt dışarı çıkıyor. | Open Subtitles | هناك باب صغير خلفك يقودك للخارج بشكل مباشر |
Sonra, sol tarafta yaklaşık 50 metre sonra, sel bir kapı var. | Open Subtitles | ثم بعد حوالي 50 ياردة على يسارك، هناك باب الفيضانات. |
Aslında şurada bir kapı var, belki kapatmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | في الحقيقة يوجد باب هناك ربما تودين إغلاقه |
Aslında şurada bir kapı var, belki kapatmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | في الحقيقة يوجد باب هناك ربما تودين إغلاقه |
Evin uzak ucun kapı var. Bu bodruma inmeli. | Open Subtitles | هنالك باب للعواصف، في الجانب البعيد من المنزل، لابد أنه يقود للقبو |
İleride bir kapı var, Mick. Açmamı ister misin? | Open Subtitles | هناك بوابة على الطريق هل تريد ان اَفتحها؟ |
Dik olduğu yerde iki kapı var. | Open Subtitles | عندما تكون عمودياً, هناك بابان. |
Yatağın arka tarafı daha iyi görünüyor sol tarafta bir kapı var. | Open Subtitles | هناك الآن مساحة مرئية أكبر حول الفراش و هناك باباً على اليسار |
kapı var. | Open Subtitles | . يوجدُ باب |
Tam girişte metal bir kapı var, ve başında iki güvenlik görevlisi. | Open Subtitles | وفى الأسفل يوجد بوابة حديدية محميه من قبل رجلين من الأمن |
Orada bir kapı var ve bahse girerim ardında bir şeyler vardır. | Open Subtitles | هناك هذا الباب هنا وأراهن أته يوجد شيئا خلفه |
Tamam. Lokantanın hemen güneyinde kırmızı bir kapı var. | Open Subtitles | حسناً، أسفل من المطعم، إنهُ بابٌ أحمر |
Bu da güncel haritası. Burada bir, iki, üç kapı var. | Open Subtitles | وهذا هو المخطط الحديث يوجد، واحد، اثنين، ثلاثة بوايات |
Yatak odasına giden başka bir kapı var. | Open Subtitles | ثمة باب آخر هنا يقود لغرفة النوم |