"karımın" - Translation from Turkish to Arabic

• زوجتي
• زوجتى
• لزوجتي
• بزوجتي
• وزوجتي
• زوجتِي
• لزوجتى
• زوجتيّ
• زوجتَي
• زوجتُي
• طليقتي
• امرأتي
• وزوجتى
• الارباح الضئيلة

İki çocuğum ve karım var. karımın annesi var, karınlarını doyurmalıyım.
لدىّ طفلان بالمنزل و زوجتي و والدتها ينبغى علىّ أن أطعمهم

Hiç de duymadım. Tabi karımın anlattığının dışında. Karım bunu bir filmde görmüş.
أنا لا أسمع عن حتى أي شئ، ماعدا عندما زوجتي تخبرني الصور المؤثرة.

Hatta ben karımın filmlerinizden birinde olduğu gibi saçına bukleler yaptırdığını anımsıyorum.
أيضاً أتذكر أن زوجتي كانت تجعد شعرها قليلاً كما كنت في التصوير

- Evet. Ben aldırmıyorum. Ama galiba karımın hoşuna gitmeyecek.
انا لا يهمنى, ولكنى اخشى ان زوجتى قد لا يعجبها..

karımın tekrar evlendiğini ve resmen ölü ilan edildiğimi söyledi.
قال إن زوجتي ستتزوج ثانية, و إن وفاتي قد أعلنت

Sana on kez karımın kayıtlarını Mount Sinai'ye transfer etmeni söyledim.
لقد طلبت منكِ عشر مرات أن تنقلي سجلات زوجتي لجبل سيناء

Ve karımın Güney Carolina'da bir kalp cerrahıyla olan ilişkisi.
و ان زوجتي على علاقة بجراح قلب في جنوب كارولينا

karımın hiçbir zaman vakti yoktu. Ve şimdi aniden, boşanmak istiyor.
زوجتي لم يكن لديها اي وقت فراغ والآن فجأه تريد الطلاق

Belli ki kocakarı masalı. Çünkü hala kocamış karımın masajını düşünüyorum.
من الواضح مؤخرات للزوجات العجائز لأنني مازلت أفكر بمؤخرة زوجتي السابقه

Ben sadece karımın kapısının önünde, ne aradığınızı bilmek istiyorum.
أنا فقط فضولي لمعرفة ما تفعله بالضبط عند باب زوجتي

Değeri var mı bilmem ama karımın atalarının çektirdikleri için üzgünüm.
مهما كلّف الأمر , أنا آسف لما جعلك أسلاف زوجتي تعانيه

karımın, hayatını başka bir adamla geçirmesini izlemek için mi?
لكي أشاهد زوجتي تقضي باقي حياتها بين ذراعي رجل آخر؟

karımın mütemadiyen zina yapmaya devam ettiğine dair sebeplerim var.
لدينا أسباب للإعتقاد بأن زوجتي تواصل أعمال محظورة علاقات جنسية

Eski karımın çocuğu olamıyordu, o kadar çok istiyordum ki.
زوجتي السابقة لم يكن بوسعها الحمل وكنتُ أتوق لهم بشدّة

Ağlayan bir bebeği tutarak karımın ameliyattan ne zaman çıkacağını anlamaya çalıştım.
ممسك بطفل باكي محاولاً الحصول على فكرة بينما تخرج زوجتي من الجراحة

karımın oyuncak bebek koleksiyonu var, Marilyn Monroe'yu ödünç verdi.
لكن زوجتي لديها مجموعة العاب وقامت باعارتنا لعبة مارلين مونرو

karımın bir servet avcısı olduğunu duymak kendimi iyi hissettirdi.
إنّني لأشعرُ بالحبورِ إذ أعرفَ أنّ زوجتي تنقّب عن الذهب

Ama dün, cüzdanım ve karımın çantası çalındı, fiş de cüzdanımdaydı.
ولكن في البارحة محفظتى ومحفظة زوجتى سرقت والوصل كان في المحفظة

Bana ölüleri görebildiğini ve karımın da burada olduğunu söyledi
قال لى انه يستطيع رؤية الاموات و ان زوجتى هنا

Buzdolabında karımın bu yüzüğü verdiğim kadının bir resmi var.
هناك صورة لزوجتي المرأة التي أعطيتها هذا الخاتم على برادك

İlk başta bu; karımın beni araması, benim onu aramam ve birkaç kez konuşmamız gibi bir şey.
في البدء ، إنه مجرّد اتصالٍ ، اتصل بزوجتي وتتصل بي ، ونتحدث مع بعضنا عدة مرات.

Benim Rambo, karımın da Betty Boop olduğu bir fotoğraf çekebilir misin?
هل يمكنك أن تصور واحدة أكون فيها رامبو وزوجتي هي بيتي بووب؟

Çünkü yarı finallerde üçüncü karımın ölümünü kutlarken iriyarı bir Çinli kolumu büküverdi.
بسبب في المباراة القبل نهائيةِ. إحتِفل بوصية زوجتِي الثالثةِ... صديق صيني كبير، سَحبَني

karımın kurşun yaralarını değil, tenis kazalarını tedavi etmesini istiyorum.
لا أريد لزوجتى ان تحيا حياة بائسة بل أريدها أن تعيش حياة سالمة

Şimdi, eğer kendin için savaşmak istemiyorsan, karımın hatırına yap.
. الآن، إن لم تكن ترغب بالقتال لأجل نفسِك . فقاتل لأجل زوجتيّ

Patricia'yı aradım ve karımın hasta olduğunu söyledim.
انا كلمت باتريسيا و أخبرتها بان زوجتَي كَانتْ مريضةَ

karımın beni, benden daha zengin bir adamla aldatıyor olmasından şüpheleniyorum.
أَنا قلقُ بأنّ زوجتُي قَدْ سلّمْت نفسها إلى رجل غني و عتندة شَعرِ

Eski karımın bana söylediği bir şeyi hatırlıyorum.
أذكر ما قالته لي طليقتي عندما بدأنا نتواعد

Susadım, bir içkiye daha ihtiyacım var, ve genç ve güzel karımın benimle gelmesini istiyorum.
أنا عطشان , وأحتاج إلى شراب آخر وأريد من امرأتي الجميلة أن تأتي معي

Benim ve sevgili karımın bu küçük partiyi verdiği bu akşamda, ruhlarınız canlansın.
هذا فقط لرفع المعنويات خلال هذا الظلام أنا وزوجتى العزيزة أقمنا هذا الحفل الصغير

- Hayır, Peder. Kârımın düşmesinden nefret ederim.
لكني اكره الارباح الضئيلة