"karar verir" - Translation from Turkish to Arabic

    • يقرر
        
    • تقرر
        
    • قرر
        
    • سيقرر
        
    • يقررون
        
    • قرّر
        
    • الذي يُقرر
        
    • يقرران
        
    • يقرّر
        
    • ويقرر
        
    • له القرار
        
    Joe, kimin yaşayıp kimin öleceğine sadece Tanrı karar verir. Open Subtitles جو، الله فقط هو الذى يقرر من يعيش ومن يموت
    - Konuşmak için kimin çağrılacağına parlamento başkanı karar verir. Open Subtitles رئيس البرلمان هو فقط من يقرر من يمثل امام البرلمان
    Misafir televizyonda neyi izliyiceğine,hangi oyunun oynancağına ve hangi müziğin dinleniceğine karar verir. Open Subtitles الضيف هو من يقرر ماذا يسمع اي لعبة تلعب واي قصة تريد سماعها
    Polis akşamdan vakalara karar verir bir vaka geldiğinde -- tamam derler, bu otopsi yapılması gereken bir vaka. TED اذا الشرطة تقرر .. في آخر النهار .. عندما تأتي الحالات .. تلك التي تحتاج تشريحاً .. وعندما يحتاج الامر ذلك
    Birbirine bağlı beyin hücrelerinden oluşan diğer bir sistem olan "dikkat ağı" neye dikkat edileceğine karar verir. TED نظام آخر من خلايا الدماغ المترابطة والتي تسمى شبكة بروز تقرر مالذي ستلفت الإنتباه إليه
    Taraf degistirmeye karar verir ve Cezayir ve Fas'taki Fransiz kuvvetleri, Müttefiklere katilir. Open Subtitles قرر تبادل الادوار وان تنضم القوات الفرنسيه فى الجزائر و المغرب الى الحلفاء
    - Doğru söylüyorsun. - Lord Hazretlerine iletirim, o karar verir. Open Subtitles قد تكونين على حق، سوف آخذها إلى سيادته وهو سيقرر بشأنها.
    Neyin özel olduğuna kim karar verir ve insanlar hangi bilgileri bilmeliler? Open Subtitles من الذي يقرر ما السري وما المعلومات التي يجب أن يعرفها الناس؟
    Oraya vardığında, adayı satın almaya karar verir ve kendisine Kont der. Open Subtitles وحينما يصل الى هناك يقرر شراء الجزيرة ويطلق على نفسه لقب كونت
    okulda çocuklara ne öğretileceğine bir faşist nasıl karar verir? TED وبالمثل، كيف يقرر الفاشي ما سيدرسه الأطفال في المدرسة؟
    Mesela bir toplumda neyin doğru neyin yanlış olduğuna kim karar verir? TED على سبيل المثال، في المجتمع، من الذي يقرر ما هو الصحيح وما هو الخطأ؟
    Yarattıklarının kaderine tanrı karar verir, oğlum. Open Subtitles إن الرب هو من يقرر مصائر مخلوقاته يا بنى
    Hangi kadının inci takıp, hangisinin takmayacağına kim karar verir? Open Subtitles قولوا لي من يقرر من المرأة التي تضع اللؤلؤ ومن التي لا تضعه؟
    Fakat bize ne olacağına Graziani değil, Allah karar verir. Open Subtitles لكن الله هو من يقرر ماذا سيحدث لنا ولغراتسياني
    Bazen sağlık kurumlarımız hangi hayatın yaşamaya değmez olduğuna karar verir. TED أحياناً تقرر المعاهد الطبية أي الأرواح لا تستحق الحياة.
    Suçlu veya suçsuz olduğuna jüri karar verir. Open Subtitles هيئة المحلفين هى التى تقرر إن كانت مذنبة ام بريئة
    Sonra Arthur ölür ve Henry, kardeşinin dulunu kendisine almaya karar verir. Open Subtitles ماذا عن موت آرثر، قرر هنري أن يحصل على أرملة أخيه آرثر.
    Ve kuş gribi kapıyı çalarsa ya da benzer bir sebep olursa, dünya sıtmanın artık öncelik olmaması gerektiğine karar verir, herkes kaybeder. TED وإذا أنتشر وباء أنفلونزا الطيور، أو لأي سبب آخر قرر العالم أن الملاريا لم تعد أولوية قصوى، فسيخسر الجميع.
    Biri bir oyun yazarken vurguyu nereye çok, nereye az yapacağına karar verir. Şimdi bunu sen yap. Open Subtitles ،فإنهم يقررون أين يرتفع التركيز وأين ينخفض الآن أنتِ من سيقرر
    Hintlinin nasıl yaşayacağına İngilizler karar verir; Open Subtitles الانجليز وحدهم الذين يقررون كيف يعيش الهندي
    Erkek torununun kendisini öldüreceğini öğrenince, korkuya kapılan Kral kızının çocuk sahibi olmasını engellemesi gerektiğine karar verir. Open Subtitles اكتشف أن حفيده سيقتله وارتعب نوعاً ما وكبداية قرّر أن يمنعها من الإنجاب
    Sana düşmez! Hakim karar verir. Open Subtitles الأمـر ليس راجـع لكَ القاضي هو الذي يُقرر
    Ve günün sonunda Cy ve Regina herşeyi karar verir. Open Subtitles و في نهاية اليوم (ساي) و (ريجينا) يقرران كل شئ..
    Ne zaman dinleneceğimize topal adam karar verir diye düşünmüştüm. Open Subtitles ‫اعتقدت أنّ صاحب ‫الساق المصابة يقرّر متى نستريح
    Fare kısa bir süre yüzer, sonra yorulur ve yüzmeyi bırakmaya karar verir. TED فسوف يعوم الفأر فيه قليلاً وفي نقطة ما سيتعب الفأر ويقرر التوقف عن السباحة.
    Tedaviyi ilk bulan kişi ona ne yapacağına karar verir. Open Subtitles من يجد الترياق أوّلًا، فيكون له القرار في غاية استخدامه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more