| Acil durum raporlarına göre, hastaneye geldiğinde kafasının arkasında bir kesik olduğu gözüküyor. | Open Subtitles | سِجّل قسم الطوارئ يبين بأنه أحضر للمستشفى بأنه جرح نفسه .عند مؤخرةِ رأسه |
| Sağ elinin ikinci ve beşinci parmağı arasında iyileşmiş bir kesik buldum. | Open Subtitles | وجدتُ جرح شق ملتئم على السلامي الداني الثاني وحتى الخامس لليد اليمنى. |
| Bu şekilde kesik daha önce gördüm galiba. Burada, bu tesiste. | Open Subtitles | أعتقد انني رأيت قطع كهذه من قبل هنا في هذه المنشأة |
| - kesik yerinde kan olmadığına göre bacak ölümden sonra kesilmiş. | Open Subtitles | حسنا مع عدم وجود الاقمشة الطبية حول منطقة الجرح كنت سأقول |
| Bu örnekte, kesik parçaları olan birkaç kırmızı daire görüyorsunuz. Fakat bu daireleri yalnızca birazcık döndürürsem, birden üç boyutlu bir küp görüyorsunuz. | TED | ترون أقراص دائرية بأجزاء مقطوعة منها لكني لو أدرت هذه الأقراص قليلا فجأة ترى مكعبا مجسما يخرج من الشاشة |
| Baş parmağı kesik, eli kanayan... bir yarım akıllıyla ne kadar saklanabilirdik? | Open Subtitles | منذ متى يمكن أن نبقي تحت الرادار مع متخلف مقطوع الإبهام ينزف |
| Ama nöronlar kesik, beyindeki hasar da kırık bir kemik değildi. | Open Subtitles | لكن الخلايا العصبية ليست جروح, و الدماغ المريض ليس عظم مكسور. |
| Ne kesik, ne de yara olacak. Hiç olmamış gibi. | Open Subtitles | أصلاً تجرى لم أنها لو كما ندوب, أو شق دون |
| Pis herifte cerrah gibi el var. Bir kesik bile yapmıyor. | Open Subtitles | هذا الرجل المُغفل لديه يدا جرّاح، ولا حتى جرح رقبة بسيط. |
| Başında altı santimlik bir kesik var. İşin bitince dikiş tepsisini getir. | Open Subtitles | لدى جرح جبين بطول 6 سنم ينضخ أريد عدة خياطة حين تنتهين |
| Kafasının arkasında keskin olmayan bir aletten gelen sert bir darbeyle oluştuğu açıkça belli olan yaklaşık beş santim uzunluğunda bir kesik vardı. | Open Subtitles | كان هناك جرح غائر بطول بوصتان بمؤخرة رأسه والذي نجم من الواضح عن ضربة عنيفة من أداة حادة |
| O keskin zekâsı kendi kesik diliyle... boğulunca kaybolup gidiyor. | Open Subtitles | ذكائها اللامع يتم طفيه .. بعدما تغتص بسبب قطع لسانها |
| Bir hafta sonları bunları kesik yüzleri alta gelecek şekilde ek. | Open Subtitles | ازرعي هذا بعد أسبوع من الآن. تأكدي من قطع النهايات السفلية |
| Sırf telefonlar kesik diye 1 milyon dolarlık tesisi havaya uçuramam. | Open Subtitles | لا يمكنني اغلاق منشأة ببليون دولار فقط لان الخط قد قطع |
| 7 ila 10 cm kesik. Krepitus yok, gözbebekleri dengeli. Margie. | Open Subtitles | طول الجرح 3 إلى 4 إنشات لا يوجد انتفاخات, والعينين مستقرة |
| Böyle bir yara almanız yazık olmuş. Umarım çok derin bir kesik değildir. | Open Subtitles | من المُؤسف أن تُصاب بهذه الإصابة و أتمنى ألا يكون الجرح بهذا العُمق |
| Ayrıca bileğin yanında deride, kesik gibi görünen bir yırtılma var. | TED | ونلاحظ أيضاً وجود تمزق يشبه الجرح في جلده قرب المعصم. |
| Polisi arayacaktım, ama dış hatlar kesik. | Open Subtitles | كنت سأتصل بالشرطة لكن جميع الخطوط الخارجية مقطوعة |
| Öyleyse neden geçen sene kutu içinde kesik bir kol aldığın zamanki kadar mutlu görünmüyorsun? | Open Subtitles | إذا لماذا بدوتى أكثر تحمسا العام الماضى عندما أهديتكى ذراع مقطوع فى صندوق ؟ |
| Görünüşe göre göğsünde ve boynunda birden fazla kesik yarası var. | Open Subtitles | تبين أن هناك عدة جروح اخترقت جسدها على عنقها و صدرها |
| O çocuktaki kesik soldan sağaydı, soldan sağa... | Open Subtitles | القطع على ذلك الطفل الكمثري كان من اليسار إلى اليمين |
| kesik yaraları sadece üst gövdede vardı, değil mi? | Open Subtitles | الجروح المقطوعة بالزجاج كانت محدودة للقسم الأعلى من الجذع,صحيح؟ |
| Bak, bu acemice kesik müstakbel kocan tarafından annenin boğazını keserken yapıldı. | Open Subtitles | اترين? هذا هو الجرح المتردد الذي قام به زوجك المستقبلي بينما قام بشق حلق امك |
| Ve benim gibi bir adam için zaman paradır. Bu arada telefonunuz kesik. | Open Subtitles | وأموالى، والوقت هو المال بالنسبة لرجل مثلى وهاتفك معطل بالمناسبة |
| Bizim telefon hattımız ve elektriklerimiz kesik ve sokaklarda başıboş gezen bir katil var. | Open Subtitles | جميع هواتفنا وخطوط طاقتنا معطلة ولدينا قاتل طليق فى الشّوارع |
| Acilen otele telefon etmeye çalışıyorum ama hatların kesik olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | إننى أحاول إجراء مكالمه تليفونيه عاجله هناك لكن عامل التشغيل يقول أن الخطوط التليفونيه مقطوعه |
| Ama herkes bilir ki kesik bir kulak rengini kaybeder. | Open Subtitles | لكن أي شخص يعرف ذلك تفقد الأذن المقطوعة لونها لا |
| Ama bir kesik ile, tüm içsel konular dışsal oluyor. | Open Subtitles | ولكن بقطع واحد كل العذاب الداخلي يصبح خارجي |