| Kapıyı tekrar kilitledi, odun yardığı barakaya geri döndü, gerçek! | Open Subtitles | و أغلق الباب مرة أخرى ثم عاد إلى مخزن الحطب حيث قام بتقطيع العصى ، واقع |
| O trajik günden itibaren Willy Wonka orayı kilitledi. | Open Subtitles | منذ ذلك اليوم المشؤوم الذي أغلق فيه وونكا باب المصنع |
| Buraya parasını saymak için geldi, kapıyı iki kez kilitledi, parasını masaya koydu fakat kutuyu hiç açmadı. | Open Subtitles | جاء هنا لعد المال أقفل الباب مرتين وضع المال على المكتب لكن لم يفتح الصندوق لماذا ؟ |
| Bayan Toller, sanırım Edward kendini kilere kilitledi. | Open Subtitles | سيدة تولار,اظن ان ادوارد قد حبس نفسه فى القبو. |
| Ağlamayı kesmeyince beni odama kilitledi ve hizmetçiler beni aramaya çıktığında saçımı çekti. | Open Subtitles | وعندما لم أتوقف عن البكاء، أغلقت باب غرفتي علي، وعندما لا ينظرون الخدم، |
| Annem çok sinirlendi, kendini banyoya kilitledi ve yüksek dozda dama taşı alarak öldü. | Open Subtitles | أمي وهي امرأة مشدودة عاطفياً إلى أقصى الحدود أقفلت الباب على نفسها في الحمام وأخذت كمية مبالغ بها من الماهجونج |
| Sevgilim, Donna kendisini banyoya kilitledi. | Open Subtitles | عزيزى , دونا حبست نفسها فى الحمام هل يمكنك اخراجها من هناك ؟ |
| Kendini üç gün laboratuvara kilitledi, hiçbirimizi de içeri sokmadı. | Open Subtitles | قفل نفسه في المختبر لثلاثة أيام ولا تترك أيّ منّا في. |
| Babam ise Esquire'ın eski sayılarını alıp kendini tuvalete kilitledi. | Open Subtitles | و أبى ، فقط أغلق على نفسه الحمام مع نسخ قديمة من مجلة سكوير |
| Sonra kayan kapıyı kilitledi ve orada dikilerek sırıtıp el salladı. | Open Subtitles | وبعدها أغلق الباب المتحرك ووقف هناك ملوحا وضاحكا |
| Ama kontrolleri kilitledi ve 302 hangarlarından birine çekildi. | Open Subtitles | لكنه أغلق علينا مفاتيح التحكم و تراجع إلى أحد موانئ مركبات ال302 |
| 911'i arıyorum, beni bir dolaba kilitledi, ...ve açar açmaz, üstüne atladım. | Open Subtitles | سأتصل بالطوارئ - لقد أقفل علي الخزانة - وعندما فتحها ، أفزعته |
| Birkaç dakika sonra da kendini içeri kilitledi. | Open Subtitles | ومن ثمّ أقفل المكان بعد بضع دقائق من ذلك. |
| - Kafasının arkasından mı? Kendini bir naylona sarıp, arabasının bagajına mı kilitledi? | Open Subtitles | و هو حبس نفسه فى كيس بلاستيكى صندوق سيارته؟ |
| Kızım, kendini odasına kilitledi. | Open Subtitles | 3ميسيسبي إبنتي أغلقت على نفسها في غرفتها |
| Buluyorum. Kim kilitledi bunu! Çok çekicisin, evet. | Open Subtitles | .. أجل، أقفلت الباب أنتِ جذّابة جداً، أجل |
| Kötü büyücü işareti gördüğünde güzel kızı bir yere kilitledi ve prensi şüphelendirmemek için büyü yaptı. | Open Subtitles | حسناً ، عندما رأت الساحرة الشريرة الإشارة حبست الفتاة الجميلة و قالت تعويذة عن الأمير الغير متوقع |
| Hazırlamak için tüm sabah kendini ofise kilitledi. | Open Subtitles | قفل على نفسه في المكتب طيلة الصباح ليعمل عليها. |
| Bunu üzerine ölü adım saygısızlık olmasın diye ayağa kalkıp kapıyı içeriden kilitledi. | Open Subtitles | ما رايك فى ذلك ? و عندئذ قام الرجل الميت بهدوء و اقفل الباب من الداخل |
| Bilmiyorum. Beni mezarlığa kilitledi ve koşarak uzaklaştı. | Open Subtitles | لا أعلم حبستني بالمقبرة و جرت |
| Beş lanet olası dakika, babam kapıyı kilitledi ve beni eve almadı. | Open Subtitles | تأخير 5 دقائق نتنه، وأبى احتجزني خارج المنزل |
| Hayır, değiliz! Papazınız bizi onlardan biriyle oraya kilitledi. | Open Subtitles | كاهنكم هذا حبسنا هنا مع واحد من هذه الأشياء |
| Beni buraya kilitledi çünkü dedektife gördüklerimle ilgili yalan söyleyemezdim. | Open Subtitles | لقد حبسني هنا لأني لم ارد الكذب على المحقق عما رأيته |
| şeytan Chand'ı yukarıya kalesine kilitledi. | Open Subtitles | يقفل الشيطان جاند فوق في قلعته |
| Yaşlı kadın kapıyı kilitledi ve anahtarı yaşlı adama verdi. | Open Subtitles | قفلت المرأة العجوز الباب وأعطت الرجل العجوز المفتاح |
| Trevor kapıyı kilitledi. | Open Subtitles | قَفلَ تريفور الباب. |