"kimyasallar" - Translation from Turkish to Arabic

    • المواد الكيميائية
        
    • الكيماويات
        
    • مواد كيميائية
        
    • كيماويات
        
    • المواد الكيميائيّة
        
    • الكيميائيات
        
    • الكيمياويات
        
    • مادة كيميائية
        
    • بمواد كيميائية
        
    • الكيمائية
        
    • الكيماويّات
        
    • الكيميائية يمكنها أن
        
    • المواد الكيماوية
        
    • المواد الكيماويّة
        
    • المواد الكيمياويةِ
        
    Ancak yapışkan kimyasallar genellikle betondan çok farklı davranır ve zamanla bu yapıştırıcılar daha da kötü çatlaklara yol açabilir. TED لكن المواد الكيميائية اللزجة تتصرف بشكل مختلف جدًا عن الخرسانة، ومع الوقت، هذه المواد اللاصقة قد تؤدي إلي تشققات أسوء.
    Belki zehirli kimyasallar, belki de küresel ısınma sonucu okyanus asitleşmesi bile. TED ربما المواد الكيميائية السامة، أو حتى تحمض المحيط الناجم عن تغيُّر المُناخ.
    Bu kimyasallar, tamamen yabancı biri ile bile bağ kurmamızı ve empati yapmamızı sağlayan eşsiz bir yetenek sağlıyorlar. Open Subtitles هذه المواد الكيميائية تُعطينا القدرة الإنسانية الفريدة للتواصل مع شخص ما، حتى لو كان شخصاً غريباً عنا تماماً، والتعاطُف
    Çoğu toprakta kalır ve yağmur yağdığında bu kimyasallar yer altı suyuna karışır. TED الكثير منها يبقى في التربة، وعندما تمطر، تذهب هذه الكيماويات إلى المياه الجوفية.
    Bazı kimyasallar belli bölgelerle etkileştiğinde mutluluk ve heyecan hislerine yol açıyor. Open Subtitles عندما تصطدم مواد كيميائية معيّنة بهذه المناطق، تسبب أحاسيس بالإثارة و الغبطة.
    Öncü kimyasallar, araç gereçler, kablolar ama cihaz yoktu. Araba yok. Open Subtitles كيماويات أوّلية، أدوات، أسلاك، ولكن ما من جهاز ما من سيّارة
    Bildiğin üzere, kimyasal silahlardaki zor olan kısım kimyasallar değil. Open Subtitles وكما تعلم الجزء الصعب في الأسلحة الكيميائية ليس المواد الكيميائية
    Biz yeterince kimyasallar ve ticaret araçları tohum ve yemeklik yağ için. Open Subtitles كان لدينا ما يكفي المواد الكيميائية والأدوات اللازمة لتداول للبذور وزيت الطهي.
    Ve sonunda çöpçuler çöpün içine bölgesel bazı kimyasallar koydular. TED وأخيراً، عمال القمامة يضعون نوعاً من المواد الكيميائية الإقليمية في القمامة.
    Belirli kimyasallar ağrı reseptörlerinin eşik noktasını düşürebilir. TED بعض المواد الكيميائية يمكنها العبث و إعادة توليف عتبة الألم ويمكنها أن تخفض عتبة الألم
    Kanıtlar gösteriyor ki beyindeki kimyasallar başka biri tarafından kendisine bağımlılık yaratacak şekilde etkilenebiliyor. TED تظهر الأدلة أن المواد الكيميائية في دماغك التي يحفزها شخص آخر يمكن أن تجعلك تطوّر اعتيادا لذلك الشخص.
    Ya da uçucu organik bileşikler, günlük ürünlerde soluduğumuz binlerce kimyasallar. TED أو المُركبات العضوية المتطايرة، آلاف المواد الكيميائية في المنتجات اليومية التي ينتهي بنا المطاف في تنفسها.
    İlki suda çözünen CO2 tutucu kimyasallar kullanmak. TED أحدها هو استخدام ثاني أكسيد الكربون الذي يلتقط الكيماويات المذابة في الماء.
    Gittikçe daha fazla insan kimyasallar yüzünden hastalanıyor. Open Subtitles لأن هناك عدد أكبر من المرضى بسبب الكيماويات
    Bu sadece hikaye fakat eldiveninde bulduğumuz kimyasallar ve Audrey'i öldürdüğün uzatma kablosu,.. Open Subtitles إنها مجرد قصة لكن الكيماويات التي وجدناها على قفازك
    Ve her birimiz derimizde sivrisinekleri kendine çeken veya iten farklı kimyasallar ürettiğimiz ve farklı koktuğumuz için, bazılarımız diğerlerinden çok daha çekici hale gelir. TED و بما أننا جميعا لدينا روائح مختلفة و ننتج مواد كيميائية على بشرتنا و التى تجذب أو تُنفر البعوض، بعضنا أكثر جذبا من البعض الأخر.
    Dünya'dan kimyasallar getirmeden Mars'a nasıl sondaj indirebiliriz? TED كيف يمكننا ان نرسل مسبار فضائي الى المريخ. دون اضافة مواد كيميائية من الأرض.
    Zehirli kimyasallar içeren bir kazanı durmadan karıştırıyordu. Open Subtitles كان عالقاً في عناء بائس وقف فوق غلاية كيماويات سامة هائجة بلا نهاية
    Ve dünyadaki tüm kimyasallar bunu yeterli kılmıyor. Open Subtitles وحتى لو خلطت كل المواد الكيميائيّة في العالم لا يمكن أن تجعله كافيًا.
    Sabun köpükleri yağ asitleri denen moleküllerden oluşuyor, ilkel kimyasallar Open Subtitles الفقاعات الصابونية المصنوعة من أجزاء تدعى الأحماض الدهنية الكيميائيات البدائية
    Şey... Bu kimyasallar kilit altında tutuluyor ve sadece güvenilir çalışanların erişimi var. Open Subtitles انظر، هذه الكيمياويات يتم تفقدها بواسطة العاملين الموثوق بهم
    Daha yakından incelendiğinde bu kapsüllerin içindeki kimyasallar derialtına enjeksiyonla geçiriliyor. Open Subtitles بالتفتيش المقرب تظهر هذه الكبسولات أنها تضخ مادة كيميائية تحت الجلد.
    Ve şu yağ damlacıklarının bazıları , dışarıdan kimyasallar alarak büyümelerini sağlayan özel bir kimyasal kombinasyon içermekteydi. TED وبعض من قطرات النفط تلك كان فيها تركيبٌ كيميائي معيّن سمحت لها بمواد كيميائية من الخارج م
    Kadını bahsettiği kimyasallar aslında dopamine, seratonin, adrenaline.. Open Subtitles الإفرازات الكيمائية التي كانت تتحدث عنها هي الدوبامين، السيروتونين والأدرينالين
    Yani, belki o kimyasallar onu depresyona sokmuştur. Open Subtitles . أعني، لربما أن تلك الكيماويّات قد جعلتها مكتئبة
    Bilirsin, yanlış ellerde... bu kimyasallar oldukça güçlü bir patlayıcıya dönüşebilir. Open Subtitles تعرف انها باليد الخطأ هل هذه المحاليل الكيميائية يمكنها أن تشكل قنبلة قوية
    Doğal olarak etrafında bulunan bütün kimyasallar proteinler ve enerji kaynaklarına ihtiyaç duyar. Open Subtitles إنه بحاجة إلي البروتينات و المواد الكيماوية و مصادر الطاقة التي توجد حوله
    Dr. Pierce bu kimyasallar kızımı öldürmüş olabilir mi? Open Subtitles دكتور (بيرس)، أيمكن أن تكون تلك المواد الكيماويّة قد قتلت ابنتيّ ؟
    Zamanla bu ilaçların yan etkisinden dolayı içindeki kimyasallar yüzdeki,kollardaki, bacaklardaki ve orta bölgedeki yağ hücrelerini yiyip bitirirler. Open Subtitles بمرور الوقت، ردّ الفعل مِنْ تلك المواد الكيمياويةِ تلك هو سَيَأْكلُ الخلايا السمينةَ في الوجهِ، أسلحة، سيقان، قسم وسطي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more