| Arkadaşlarım ve hastalarım, kitabını okuyunca benim hakkımda yanlış bir izlenime kapılacak. | Open Subtitles | أصدقائي، كما تعلمون ، مرضاي سيقومون بقراءة كتابك اجعل انطباع سئ عنى |
| İçeri ilk giren, en son çıkar. Yaşasın. kitabını okudum. | Open Subtitles | أول واحدة تدخل، هي أخر ما تخرج. إذا، قرأت كتابك. |
| kitabını okumayı isteriz tabii seni geri getirmek anlamına geliyorsa. | Open Subtitles | سوف نكون مسرورين بقراءة كتابك خصوصاً اذا كان مهم لإرجاعك |
| Yapıştırma süslerinin animasyon kitabını yapıp, onun kafasına atalım... atalım ve patlasın? | Open Subtitles | هل هو ذلك الكتاب الذي يصبح رأسه أكبر وأكبر وأكبر ثُمَّ ينفجر |
| O ders kitabını okumayalı oldukça uzun bir süre geçmiş. | Open Subtitles | حسنا, لقد مر وقت طويل منذ ان قرأت هذا الكتاب |
| Kevin taze teknolojiler üzerine olan yeni kitabını evinde hiç akıllı telefon, dizüstü bilgisayar veya televizyon yokken yazdı. | TED | وقد كتب كيفن كتابه الأخير عن التكنولوجيا الحديثة دون أن يكون لديه هاتف ذكي، أو حاسوب أو تلفاز في البيت. |
| Ne de olsa, kitabını getirmek zorunda değil. | Open Subtitles | ومع كل ذلك لم يكن يجب عليه أن يُحظر كتابك |
| Hayır, okuyamıyorum ve yazamıyorum da. İşte, al kitabını. | Open Subtitles | لا لااستطيع القرأءة ولا الكتابة ..هيا خذ كتابك |
| ...kitabını ver ve bana geldiğin yere kadar olan bölümü ezbere oku. | Open Subtitles | اعطيني كتابك وقومي بتسميع ما حفظته اثناء غيابي |
| kitabını kütüphaneden almamın sebebi başka bir kitabını okumuş olmam. | Open Subtitles | تَعْرفُ،السبب الذي انا في الحقيقة أخرجَ كتابكَ من المكتبةِ لأني قْرَأُت كتابك الآخرَ. |
| Bunun tek kopya olduğunu biliyorum. 24 yaşında ilk kitabını yazdığında hiç kopya almadın çünkü kimsenin ciddiye alacağını düşünmedin. | Open Subtitles | أعرف بأنها النسخة الوحيدة، عندما كتبت كتابك الأول لم تقم بنسخة |
| - kitabını al, buradan çıkalım. - Nereye gideceğiz? | Open Subtitles | احضري كتابك ودعينا نخرج من هنا الى اين سوف نذهب ؟ |
| Hey Dani... burası çok sakin ve ışık da mükemmel... neden gelip kitabını burada okumuyorsun? | Open Subtitles | هاي ، داني إن الأجواء هنا هادئة والأضواء تنير بشكل مثالي لم لا تحضرين كتابك إلى هنا لتقرأي؟ |
| Ben şahsen binlerce kod satırı yazdım bu yemek kitabını yazabilmek için. | TED | انا شخصيا كتبت الاف الاسطر لكتابة هذا الكتاب |
| "Lunch Lady" serisinin 9. kitabını henüz bitirdim, öğle yemeği servisçisi, suçla savaşan bir kadın hakkındaki çizgi roman serim. | TED | وللتو انتهيت من الكتاب التاسع في سلسة "سيدة الغداء"، والتي هي سلسلة رواية صورية عن سيدة الغداء التي تحارب الجريمة. |
| 1995 yılında, dünyanın ticari olarak en başarılı kitabını kaleme almış olarak bu çeşitlilik meyvelerinin tadını çıkardı. | TED | لذلك في عام 1995، قطف ثمار هذا التنوع بتأليف الكتاب الأكثر مبيعًا، |
| O da üfledi, püfledi ve yavaş yavaş kitabını içti. | Open Subtitles | وهكذا شفط ونفث وشيئا فشيئاً كان قد دخن كتابه |
| Obsesif-kompülsif hastalar hakkındakı kitabını yeni bitirdim. | Open Subtitles | أنا أنتهى للتو كتابه على الضحايا فوضى إستحواذيةِ إلزاميةِ. |
| Kabul ediyorum, kitabını işi kabul etmeden önce okumam gerekirdi. | Open Subtitles | كان يجب عليَّ قراءة كتابكِ قبل أن أقبل بهذه الوظيفة |
| Bu sadece bir kütüphaneye girip bir kütüphane kitabını çıkarmak içindi. | TED | وكان هذا الأمر هو أن تذهب فقط للمكتبة وتأخذ كتاباً. |
| Fotoğrafları mı görmek istersin, yoksa dua kitabını mı istersin? | Open Subtitles | هل تريدين رؤية الصور ؟ أم تريدين كتاب الأدعية ؟ |
| ile çalışıyorum. RM: Ted, kelimenin tam anlamıyla bayrak tasarımının kitabını yazdı. | TED | رومان: تيد حرفيا كتب كتابا عن تصميم الأعلام. |
| Mesela, kitabını yazmanda sana yardım etmiş olmakla gurur duyuyorum. | Open Subtitles | كما ساعدتكَ، واسمح لي أن أطري نفسي بكتابة كتابكَ كمثال |
| Bütün New York Ceza Yasası'nı ve "ECAB" el kitabını okuyacaksınız. | Open Subtitles | عليكم قرأة كامل قانون عقوبات نيويورك و كتيب مكتب تقييم أوائل القضايا |
| Bu Peter Wheat kitabını Walt Kelly çizmiş. Çok ender. | Open Subtitles | أن كتاب بيتر الأبيض كتبه والت كالي أنه تحفة نادرة |
| Doğal fotoğraf çekme kuralları kitabını. | Open Subtitles | كتابَ قواعدُ الألواحُ الخشَبية نُسختي يجبُ أن تكون هُنا في مكان ما |
| Bu yüzden Yolculuk kitabını kullanarak Başrahibe'ye zaman farkı hakkındaki gerçeği saklamayı önerdim. | Open Subtitles | لذا أرسلت كلمة بكتاب الرحلات أقترح على كبيرة الرّاهبات إخفاء حقيقة أختلاف الزمن. |
| Anne, Roy bu hafta yeni kitabını yazmaya başladı. | Open Subtitles | ماما, روي قد سلم روايته الجديدة هذا الاسبوع |
| Bir şekilde birbirlerini tanıyorlar ve tek bir katil varmış gibi göstermek için kitabını kullanıyorlar. | Open Subtitles | أنت محقة؛ نحن نَتعاملُ مع ثلاثة قتلةِ منفصلينِ بطريقةٍ ما هم جميعاً يَعْرفونَ بعضهم البعض وهم يَستعملونَ كتابَكَ |