Ama aynı zamanda kendi kendini devam ettirecek klinikler yapmaya çalışıyoruz bu sayede insanlar başka şeyler için para harcayabilir. | TED | لكن نحاول أيضا أن نجعل تلك العيادات ذاتية الوجود كأن يدفع الناس بصورة أو بأخرى. |
Bu yüzden paralarının çoğunu hastane ya da klinikler dışındaki yerlere harcamak istediler. | TED | لذا إختاروا أن ينفقوا معظم أموالهم خارج العيادات والمستشفيات. |
Herkes uyarılsın. Hastaneler, klinikler, barınaklar. | Open Subtitles | أبقِ الجميع في حالة تأهُّب، تفقّد المستشفيات, العيادات, والملاجئ |
Ve şu anda bu yıl itibariyle, Nijerya ve Kenya'da faaliyet halinde klinikler var. | TED | وحاليا في هذا العام، هناك عيادات تتكاثر في نيجيريا وكينيا. |
klinikler sıtmalı insanlarla dolu. | TED | عيادات مليئة بالمرضى المصابين بالملاريا. |
Estetik ameliyatlar, her köşede biten klinikler, olmadıkları bir şeye benzemek için son kuruşlarını veren insanlar. | Open Subtitles | عيادات الجراحة التجميلية في كل زاوية الناس تنفق كل ما لديها لكي يبدو في مظهر هُم ليسوا عليه |
Bu klinikler sıklıkla ihtiyaçtan fazla yumurta dondururlar. | Open Subtitles | أحياناً العيادات تجمد المزيد من البيض أكثر من الحاجة القصوى |
İlk klinikler önümüzdeki ay, tüm dünyada açılacak, ve ...kısıtlamaları kaldıracağız. | Open Subtitles | أولى العيادات ستفتح الشهر المقبل عبر العالم , و قريباً سيمكننا التحرر من القيود |
Ayrıca şunu da söyleyeyim, ...ücretsiz klinikler, ücretsiz değiller. | Open Subtitles | وللمعلوميه العيادات المجانيه.. ليست مجانيه |
Ama daha çok özel hastaneler ve klinikler kullanır. | Open Subtitles | لكن أكثر أستخدامتها تكون في مستشفيات الخاصة أو العيادات |
Bu sınır klinikler vardır klip eklemler , Randall . | Open Subtitles | هذه العيادات الهامشيه تشبه النوادى الليليه,راندال |
Sayın yargıç, bu klinikler korumalı bölge olarak kalmalı. | Open Subtitles | حضرتك , هذه العيادات يجب ان تبقى من منطقة محمية |
klinikler, hastaneler ve üniversiteler. | Open Subtitles | .العيادات ، المخابر ، المستشفيات و الجامعات |
Fakat bu klinikler, bugüne kadar binlerce hastayı tedavi etmekte ve bu hastaların çoğu çocuk ve SPECT imgeleme radyoaktif bir aşılama içermekte. yani insanları, potansiyel zararı olan radyasyona maruz bırakıyor. | TED | و لكن هذه العيادات قد قامت بعلاج العديد من الاف من المرضى حتى تاريخه العديد منهم اطفال و صورة SPECT تتضمن حقن بالاشعة النشطة بمعنى تعريض الناس لاشعاعات يحتمل ان تكون ضارة |
Ameliyat yapan klinikler, sigorta şirketlerine, mültecilere yaptıkları operasyonlar için 10-20 bin dolar fatura kesiyorlar. | Open Subtitles | عيادات الجراحة تحاسب شركات التامين ب10 و 20 الف للقطع على المهاجرين |
Eğer sigortan yoksa ücretsiz klinikler de var. | Open Subtitles | هناك عيادات مجانية إذا كان التأمين يمثل مشكلة |
Her şehirde birinin gidebileceği klinikler olmalı. | Open Subtitles | كل مدينة يجب أن يكون فيها عيادات كهذه حتى يستطيع المرء الذهاب لها |
Bu bölgede klinikler zinciri işletiyorum Benimle görüşecek zamanınız var mı diye merak ediyordum. | Open Subtitles | أدير مجموعة عيادات في المنطقة كنت أتساءل إن كان هنالك وقت كي تقابلني لدي أمر عاجل لمناقشته |
Tüzel klinikler ebeveynlere çocuklarını her yerden uzaktan izleme hakkını kanunen veriyor değil mi? | Open Subtitles | عيادات الشركات يتطلب منها قانونيا السماح للوالدين بمراقبة عن بُعد أطفالهم من أي مكان، أليس كذلك؟ |
Ancak, hibeler verildikten sonra Uganda'da bir yolculuğa çıktım. Kendimi yeni yapılmış okullarda buldum; kitabı, öğretmeni olmayan. Yeni yapılmış klinikler gördüm; ilacı olmayan. Bir de yoksul halk vardı; derdini anlatamayan, başvurabileceği bir yeri olmayan. | TED | ولكن بعد صرف القروض، أتذكر وجدت في إحدى رحلاتي إلى أوغندا مدارس مبنية حديثا بدون كتب أو مدرسين، عيادات صحية جديدة بدون أدوية، والفقراء مرة أخرى بدون صوت أو موارد. |
İndirimli fiyatı birkaç bin dolar karşılığında, Amerika'da size bu SPECT taramayı yapacak ve imgeyi problemlerinizin teşhisinde kullanacak klinikler var. | TED | و مقابل بضعة الاف دولار هناك عيادات في الولايات المتحدة يممكنها ان تقدم لك واحدة من هذه الصور و تستخدمها لتشخيص بعض المشاكل الصحية. |