"komşuları" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجيران
        
    • جيران
        
    • جيرانهم
        
    • جيرانها
        
    • الحي
        
    • جيرانه
        
    • الجار
        
    • جيرانك
        
    • للجيران
        
    • جاره
        
    • الحيّ
        
    • جيراننا
        
    • جار
        
    • جارهم
        
    • بالجيران
        
    Hızla kavgaya dönen tartışmaya pencereden bakan bir komşuları şahit oldu. Open Subtitles هذا الشجار تحول سريعاً إلى جسدي وشهده أحد الجيران من نافذه
    komşuları kontrol et! Bir çocuğu ve son birkaç günde onu görenleri arıyoruz. Open Subtitles استجوب الجيران نحن نبحث عن الطفل وأي شيئ غريب لاحظوه في الأيام الماضية
    Ortadan kaybolduğu gün komşuları onu sarışın bir kızla konuşurken görmüşler. Open Subtitles شاهده الجيران يتحدث مع إمرأة في اليوم الذي اختفى فيه.وهي شقراء.
    Türkiye'nin böyle komşuları olmasını ne kadar isteyeceğinin farkında mısınız? TED أتعلمون كم تحب تركيا أن يكون لديها جيران كهؤلاء؟
    İnsanların telefon direklerinde sallandıklarını gördüm, komşuları tarafından linç edilmişlerdi. Open Subtitles لقد رأيت اناس مشنوقون في اعمدة الهاتف, معدومون من قبل جيرانهم
    Kapı komşuları da bu kirlilikten nasibini alıyor. TED كما أنها تلوث الجيران القريبين. لذلك فإنهم يلوثون بركهم.
    Altı haftadır iki odalı bir evde pencereden komşuları seyretmekten başka hiçbirşey yapmadan oturuyorum. Open Subtitles الجلوس ستة أسابيع فى شقة مكونة من غرفتين دون شىء لفعلة غير مراقبة الجيران من النافذة
    Altı haftadır iki odalı bir evde pencereden komşuları seyretmekten başka hiçbirşey yapmadan oturuyorum. Open Subtitles الجلوس ستة أسابيع فى شقة مكونة من غرفتين دون شىء لفعلة غير مراقبة الجيران من النافذة
    Biz bir şey söylemesek bile... komşuları söyleyecektir. Open Subtitles .. حتى لو لم ننشر شيء من هذا سيتحدث الجيران عن ما حدث
    Yeni insanlarla tanışmaktan hoşlanırım. Ama civarda sadece eski komşuları görüyorum. Open Subtitles أستمتع بمقابلة أشخاص جدد وأنا لا أرى سوى الجيران القدماء
    Onları götürülürken gören bazı komşuları yangının kasıtlı çıkartılmadığını söylediler. Open Subtitles بعض الجيران شاهدوهم وهم يٌؤخذون وقالوا أن الحريق ربما لم يكن متعمداَ
    komşuları herhangi bir ziyaretçi gördüklerini hatırlamıyorlar. Open Subtitles و الجيران لم يتذكروا أن زاره أحد في تلك الليلة
    Geceleri, mini golf alanımda kertenkele avlarken komşuları uyandırmamak gerekir. Open Subtitles اذا أردت صيد السحالي عل ملعبي المصغر ليس هناك داعي لازعاج الجيران
    Karıları kocalarına, çocukları babalarına komşuları bana kışkırtıyor. Open Subtitles يقلب الزوجات على أزواجهم ، الأطفال على آبائهم ، ويقلب الجيران ضدي
    Preston'ın komşuları, saat 11:15'te bir gürültü duymuşlar. Open Subtitles , جيران بريستون سمعوا ضوضاء شديدة الساعة 11:
    Yüzyıllardır kirli saçlar, durmadan komşularına savaş açmaktaydı, çünkü komşuları, şampuanın formülünü biliyordu. Open Subtitles لقرون، كان ذوو الشعر القذر في حالة حرب مع جيرانهم لان جيرانهم
    Ertesi sabah, kadının komşuları, basına, kadının çığlıklarını duyduklarını, ama müdahale etmediklerini söylediler. TED صباح اليوم التالي، أخبر جيرانها الصحافة أنهم قد سمعوا صراخها، ولكنهم لم يتدخلوا.
    komşuları sormamdaki neden ise, kesme masası oldukça gürültülü olabiliyor. Open Subtitles سبب سؤالي عن الحي هو أن منشار الطاولة بصوت عال
    Bu kadar büyük bir şeyin komşuları üzerinde büyük etkileri olacaktır. Open Subtitles شيء بهذه الضخامة لا بد أن يكون له تأثيره على جيرانه
    komşuları, Flatbush caddesindeki... bu evden çığlık sesleri geldiğini duymuşlar. Open Subtitles صراخ الجار السمعي مجيئ من هذا البيت... على درب فلاتبوش.
    Buharlı, sırtından ter damlatan, komşuları rahatsız eden kırk sekiz eyalette yasak türden seks. Open Subtitles باسلوب اغرائي كان ليجعل ظهرك يتصبب عرقا ويجعل جيرانك يتصنتون عبر الجدران من نوعية الجنس الممنوع في 48 ولاية
    Bir komşuları birkaç gündür onları görmediğini söyledi. Open Subtitles تحدثنا للجيران وقالوا أنهم لم يشاهدوهم منذ بضعة أيام
    Mary, Lower Farm'daki yaşlı Bay Abbott'a gidiyorum. komşuları aradı, durumu iyi değilmiş. Open Subtitles "ماري"، السيد "آبوت" العجوز في مزرعة (لوار)، اتصل جاره ليقول أنه مريض جداً
    Kapı komşuları olay yerine ilk varanlardı. Open Subtitles الحيّ المجاور ذلك كَانَ أولاً في موقع الأحداث.
    Mesela komşuları dolaşıp yiyecek alışverişini nereden yaptıklarını, neden orayı tercih ettiklerini soracakları bir çalışma, dönem ödevi olabilir. TED و بخروجنا للمجتمع و مقابلتنا جيراننا عن نوع الأكل الذي يشترونه و من أين و لماذا, هذا فرض مدرسي.
    Bir gün, yeni bir komşuları oluyor. Bakteri ailesi Capuletler. TED يومًا ما، سكن بجوارهم جار جديد، عائلة البكتريا كابوليت.
    Hafif sıklet komşuları ise daha hassas davranmak zorunda. Open Subtitles جارهم الخفيف الوزن يحتاج إلى طريقة أكثر دقة
    Onurlu komşuları ile bağları kopmuş. Open Subtitles لقد قطعت علاقتها بالجيران الذين عندهم صفة الإعتزاز.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more