Jimi Hendrix'in 1970'te kurduğu Electric Lady Stüdyosu'na mı? | Open Subtitles | ستدوديو اليكتريك ليدي بناه جيمي هندركس عام 1970 |
Dedemin kurduğu ve babamın uğruna öldüğü aile işimi gerçekten sana devir edeceğimi mi düşündün? | Open Subtitles | هل ظننت حقاً أنني سأحول إدارة أعمال العائلة لك ؟ الذي بناه جدي ؟ والذي توفي أبي لأجله ؟ |
Bana Volm'un kurduğu makine hakkında bildiğin herşeyi; | Open Subtitles | أخبرني بكل ماتعرفه "عن الجهاز الذي تبنيه "الفولم |
- Bu Volm'un kurduğu şey. | Open Subtitles | أهذا ما تبنيه "الفولم" ؟ |
Büyükbabamın kurduğu şirketin yok olmasına izin verecek değilim. | Open Subtitles | أنا اسمح للشركة التي بناها جدي أن تنهار. |
50 yıl önce kurduğu bu şirketi iki yılda yakıp kül ettim! | Open Subtitles | الشركة التي بدأها منذ 50 سنة لزمني فقط سنتان لأقضي عليها |
Babamla onun Afrika'da kurduğu klinik hakkında röportaj yaptıktan bir hafta sonraydı. | Open Subtitles | بعد أسبوع من مقابلتها لوالدي بشأن العيادة الطبية التي أنشأها بأفريقيا. |
Gördüğünüz üzere araştırmamızda Mo Ibrahim'in kurduğu şeye "piyasa-yaratıcı yenilik" diyoruz. | TED | أتدرون، إننا في أبحاثنا، نطلق على ما أنشأه مو إبراهيم "ابتكار خلق السوق". |
Annene hep hayalini kurduğu güzel, göz boyayan nikâhı vereceğiz. | Open Subtitles | سوف نعطي والدتك ,النوع الجميل من الزواج الفاخر الذي . لطالما حلمت به |
Babamızın kurduğu her şey, başardığımız her şey hepimiz yok oluruz. | Open Subtitles | كل ما بناه أبي, كل ما حققناه... كل شيء سنتخلى عنه |
Kocanızın Karachi'de kurduğu şu hastane içinde benim öz oğlumunda bulunduğu binlerce hayat kurtardı. | Open Subtitles | المستشفى الذي بناه زوجك بـ(كراتشي) انقذ مئات الأرواح بما فيهم أبني |
Clark, Lionel'in orada kurduğu dünyayı gördün. | Open Subtitles | (كلارك)، رأيت العالم الذي بناه (ليونيل) هناك |
Volm'un kurduğu şey bu. | Open Subtitles | "هذا ما تبنيه "الفلوم |
Führer yaşlı ve hasta, kurduğu imparatorluğun önünde dikiliyor. | Open Subtitles | لقد أصبح الفوهرر عجوزاً ومريضاً إنّه يعترض طريق الإمبراطورية التي بناها بنفسه |
Ve galiba kurduğu işi benim devralmamı bekliyordu ama benim başka planlarım vardı. | Open Subtitles | ---وأعتقد أنه كان يتوقع منى أن ---أقوم بتولى الأعمال التى بناها ---لكن كان لدى خطط أخرى |
- Kurul senin işi bırakmandan ve babanın kurduğu bu şirketle ilişkini kesmenden bir sevinç duymuyor. | Open Subtitles | مجلس الإدراة لم يكن يمزح، عندما طلب منك التخلي عن مقعدك، وقطع علاقتك بالشركة التي بدأها والدك. |
Dedemin Nevada dağlarında tırnaklarıyla kazarak kurduğu şirket | Open Subtitles | التي بدأها من الصفر على الجانب من جبل (نيفادا). |
- Lütfen. kurduğu şirketlerden birinin kurulundan çıkarılmak üzereydi. | Open Subtitles | كان يتم فصله من مجلس إدارة شركة من الشّركات التي أنشأها |
Başkan bu yeni kurduğu organizasyonu övüp duruyor. | Open Subtitles | ألقى الرئيس خطاب كبير بشأن المنظمة الجديدة التي أنشأها |
Chak Ek'in beşinci ve son kurbanı batıdan gelen gizemli bir yabancıydı. Bu yabancının kuraklık zamanının tam ortasındaki ölümü Hun Ajaw'ın kurduğu düzeni sarstı. | TED | فقد كانت ضحيّة (تشك إيك) الخامسة والأخيرة غامضةً وغريبةً من الغرب، وموتها الذي كان في قلب موسم الجفاف هزّ النظام الذي أنشأه (هون أهاو). |
Fakat sonra bu büyük sorumluluğu düşündüm nesiller boyu insanların hayalini kurduğu şeyi bunu başaran ilk insan olmayı insanlığa cosmos'a giden yolu ilk gösteren olmayı | Open Subtitles | ولكن بعد ذلك فكرت في المسؤولية الكبيرة ان اكون أول من ينجز لما حلمت به اجيال من الناس |