Hans Zarkov. Gezegenimiz Dünyayı kurtarmak için bu ikisini kaçırdım. | Open Subtitles | اسمى هانز زاكروف انا عالم لقد اختطفتهم لانقاذ كوكبنا الارض |
Kendi piçini kurtarmak için, onu büyü namına kurban etti. | Open Subtitles | ضحت به بإسم السحر كل هذا لتنقذ إبنها الوغد الشرير |
Ama Jimmy, postu kurtarmak için öttüm mü, onu anlamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | لكني كنت أشعر بأن جيمي كان يشعر بأني سأخونه لأنقذ رقبتي |
Hindi Mitolojisine bakın. Jatayu akbaba tanrısı ve 10 kafalı Şeytan Ravana'dan Sita Tanrıçası kurtarmak için riske ediyor. | TED | وفي الديانة الهندوسية، جاتايو كان النسر الإله، وقد غامر بحياته لينقذ الإلهة سيتا من الشيطان ذي العشر رؤوس رافانا. |
Peki, onu kurtarmak için orada değilsem neden şimdi ölü değil? | Open Subtitles | إذاً لو لم أكن هناك لإنقاذه, إذاً لماذا هو ليسَ ميتاً؟ |
Onu kurtarmak için elimden gelen her şeyi yapmazsam kendimi asla affedemem. | Open Subtitles | لن أستطيع مسامحة نفسي إذا لم أفعل أي شي أقدر عليه لإنقاذها |
Büyük liderler rakamları kurtarmak için çalışanlarını hiçbir zaman feda etmezler. | TED | لم يكن القادة العظماء ليضحوا أبدا بموظفيهم من أجل إنقاذ أرباحهم. |
Arkadaşların seni kurtarmak için bekliyor. | Open Subtitles | أصدقائك ينتظرون لإنقاذك دعينا لا نخيب أملهم |
Tenzin, Bumi ve Kya, Jinora'nın ruhunu kurtarmak için Portal'dan geçmişlerdir. | Open Subtitles | تينزين , بومي , وكايا قد دخلوا البوابة لأنقاذ روح جينورا |
Çocuklar için çok geç ama beni kurtarmak için bolca zaman var. | Open Subtitles | لقد فات الاوان على بقية الشباب, لكن هناك متسع من الوقت لإنقاذي |
Sayın Başkan Yardımcısı, tüm saygımla söylüyorum ama asırlardır başkan yardımcısının görevi başkanı kurtarmak için kıçtan almak olmuştur. | Open Subtitles | سيدتي نائبة الرئيس مع كامل الاحترام ذلك كان عمل نائب الرئيس على مر الأجيال أن تأخذي الرفسة لحماية الرئيسِ. |
Madronas mümkün olduğunca çok hayatı kurtarmak için elinizdeki en iyi şansınız. | Open Subtitles | مادروناس هو أفضل طريق لك لانقاذ حياة أكبر قدر ممكن من الحياة. |
Asıl önemli olanı kurtarmak için kalbimi yerinden sökecek kadar güçlü olmalıyım. | Open Subtitles | لانقاذ ما هو أهم . . يجب أن أكون قوياً بما يكفي |
Dürüst bir adamı kurtarmak için dramatik bir itirafta bulunuyorsun. | Open Subtitles | أنت جانى للمرة الأولى. ستقوم بأعتراف كبير لتنقذ شخص برىء. |
Ama söylesene bir çocuğu kurtarmak için birçok insanı mahvetmedin mi? | Open Subtitles | لكن أخبرني شيئاً لقد دمرت العديد من الناس لتنقذ طفلاً واحداً |
Şansınıza bir kez daha günü kurtarmak için ben buradaydım. | Open Subtitles | لجين الحظ ، بأنني هنا . لأنقذ الموقف مرة أخرى |
kurtarmak için bir şansımız vardı ama hiç yardım almadım. | Open Subtitles | ,سنحت لي الفُرصة لأنقذ الزواج ..لكن لم أحصل على المساعدة |
- O kendini kurtarmak için herkes lanetli. - Evet, biliyorum. | Open Subtitles | . لقد لعن الجميع لينقذ نفسه . أجل ، نحن نعلم |
Suçluysa, onu elektrikli sandalyeden kurtarmak için bir kuruS dahi harcamam. | Open Subtitles | لن أصرف سنتاً لإنقاذه من الكرسي الكهربائي |
Adrenalin vererek zehirlenmeyi yavaşlatabilirim fakat onu kurtarmak için panzehir hazırlamak gerek. | Open Subtitles | الآن، استطيع إبطاء تأثير السم بالادرينالين ،لكن لإنقاذها ،فسوفَ أحتاج إلى ترياق |
Niye yakında var olmayacak bir gelecek için çalışayım? Hem de hiç kimse bu geleceği kurtarmak için bir şey yapmıyorken. | TED | وإلّا فما فائدة أن أتعلّم لمستقبلٍ ربّما اختفى قريباً عندما لا يقوم أحد بفعل أي شيء من أجل إنقاذ هذا المستقبل؟ |
Seni kurtarmak için hayatımı riske attıktan hemen sonra ölmene izin vermem, benim açımdan çok aptalca olurdu. | Open Subtitles | ان أدعك تموت بعد أن خاطرت بحياتي لإنقاذك |
Senin yüzünden ninenin pastanesini kurtarmak için çok geç kaldık. | Open Subtitles | والأن , الفضل لك, الوقت متأخر جدا لأنقاذ مخبز الجدة. |
Hepsi ölecek. Sadece ben varım. Beni kurtarmak için zamanın var. | Open Subtitles | إنهم هالكون كلهم إنه انا فقط, لا يزال هناك وقت لإنقاذي |
Onlar olmadan dünyanızı kurtarmak için zamanında naquadria damarına ulaşamayız. | Open Subtitles | بدونهم نحن لن نصل إلى عرق النكوادريا في الوقت المناسب لحماية عالمك. |
Askerler içeri girip rehineleri kurtarmak için hazır bir şekilde emir bekliyorlar. | Open Subtitles | ما هو ردنا؟ القوات في وضع الانتظار بانتظار أمرنا بالهجوم لتحرير الرهائن |
Onun durumunda, hayatını kurtarmak için yapabileceğim bir şey olmadığını biliyordum, | TED | كنت أعلم أنه لم يكن هناك ما يمكن فعله لإنقاذ حياتها. |
Tüm bu şeyleri kendi kıçını kurtarmak için yapmadığına emin misin? | Open Subtitles | هل انت متأكد انك لاتقول كل هذا للحفاظ على حياتك ؟ |
Belki seni kurtarmak için bu kiliseyi kaybetmeliyim. | Open Subtitles | ربما احتاج الى خسارة هذه الكنيسة لانقاذك انت |