"malı" - Translation from Turkish to Arabic

    • البضاعة
        
    • ملكية
        
    • المخدرات
        
    • ملك
        
    • المنتج
        
    • ممتلكات
        
    • البضاعه
        
    • بضاعة
        
    • الشحنة
        
    • البضائع
        
    • منتج
        
    • الحشيش
        
    • صنع في
        
    • صناعة
        
    • المادة
        
    Bak, Amsterdam'a iki üç kere gitmişti, bu sefer malı kaybetti. Open Subtitles لقد سافر لمرتين او ثلاث الى أمستردام وهذه المرة فقدَ البضاعة
    Yani bay matematikçi, beni mutlu etmeliler çünkü malı onlara kuzenim tedarik ediyor. Open Subtitles لذا يا سيّد رياضيات، يحتاجوا أن يُبقوني سعيد، لأن إبن عمّي يزوّد البضاعة.
    Çünkü kişiye özel bir malı çalmak için gittiğinizi biliyordunuz. Open Subtitles لأنك نويت أن تسرق ما كنت تعلم أنه ملكية خاصة.
    Henüz malı almamışsa neden keşlerin yanına gidiyor ki? Open Subtitles و إن لم يحصل على المخدرات لحد الآن لماذا يذهب للمدمنين ؟
    Bu araba dünya Bankasının malı. Para doğruca İtalya'ya gidiyor. Open Subtitles هذه السيارة ملك للبنك الدولي الذي تذهب أمواله إلى إيطاليا
    malı biliyorum, bu işi biliyorum bu işi nasıl planladıklarını yakından gördüm. Open Subtitles أعرف المنتج وأعرف اللعبة والآن بعد أن رأيت كيف يعملون بأم العين
    Ben borçları alana kadar, o kilisenin malı sayılır. Open Subtitles بينما عندي السند، فهي من ممتلكات الكنيسة
    satıcı malı paket halinde getirir. Hepsi bir zincir halindedir. Open Subtitles يؤمّن المموّل البضاعة التي تعبّأ لاحقاً في المبنى
    Ben kamyonu getireceğim. malı yükleyip gideceğiz. Open Subtitles صحيح, أعود إلى الشاحنة , أحمل البضاعة إليها, ثم ننتهي ونذهب
    Sen malı teslim ettikten sonra nerede buluşalım dersin. Open Subtitles مكان اللقاء يكون بعد قيامك بتسليم البضاعة.
    Sen sadece malı istiyorsun kimin getirdiği önemli değil Open Subtitles أنت تريد البضاعة ، إنها ليست مشكلتك ممن ستستلمها
    Böyle yaparak, ayrıca toplumun da bir malı olur, sadece hamile olduğu için çok önemli addedilir. TED وأيضا تصبح ملكية خاصة للمجتمع، يهتمون بها فقط لأنها حامل.
    -Roma İmparatorluğunun damgası. -Roma'nın malı olduğunu gösteren damga. Open Subtitles خاتم الامبراطورية الرومانية انه يعنى انك ملكية لروما
    S.S.C. B'ye ait bir malı kaçıran kişiye sesleniyorum. Open Subtitles أنا أتحدث إلى الشخص الذى سرق ملكية الإتحاد السوفياتى
    Eğer o malı kör adamdan alabilsen bile, başka bir alıcı bulursun. Open Subtitles لو لم تبعد الرجل الاعمى عن المخدرات سوف نجد بائعا اخر.
    Kırmızı ışıklar ciddi gibiyse, malı delikten atıyorduk. Open Subtitles وحينما أوقفنا رجل الشرطة تخلصنا من المخدرات عبر الثقب
    Bu araba Dünya Bankası'nın malı. Bu paralar İtalya'ya gidiyor. Open Subtitles هذه السيارة ملك للبنك الدولي الذي تذهب أمواله إلى إيطاليا
    İki senedir her gelen teklifi reddediyorum, çünkü doğru bulduğum malı, mükemmel ürünü, sana layık olanı bekliyorum. Open Subtitles كيف بحثت لمدة عامين عن ممولا خلف ممول.. أبحث عن المنتج الجيد المنتج المثالي الذي يصلح لتقديمك
    Hepsi şirketin malı. Şifresini bulabilirim. Open Subtitles فكلّه من ممتلكات الشركة يمكنني أن أحضر لك كلمة السر
    Şimdi patronlarıma senin malı kaybettiğini ve bunu karşılayacak paranın olmadığını söylemek zorundayım! Open Subtitles الآن علينا أن نشرح لرؤسائي كيف فقدنا البضاعه و أنت ليس معك المال
    - Hiçbir satıcı 100.000 dolar değerindeki malı atacak kadar salak olmaz. Open Subtitles لا يوجد تاجر مخدرات غبى كفاية أن يقذف بضاعة بقيمة 100 الاف
    Benden Fuke'ların bir saat içinde Jersey'den malı alacaklarını söylememi istedi. Open Subtitles أراد أن يخبرني أن الفيوكس سيتسلمون الشحنة في جيرسي خلال ساعة
    Bu kadar bol miktarda malı bu kadar çabuk taşıtabilmesinden etkilendim. Open Subtitles أنا منذهل من قدرته على تحريك على مجموعة كبيرة من البضائع
    O zaman, herhangi bir tüketim malı için yaptığınız gibi, neye para verdiğinizi öğrenmeyi talep ederdiniz. TED ثم بعدها، مثل أي منتج استهلاكي آخر، ستطلب أن تعرف ما تدفع مقابله.
    Dünyanın dört bir yanından mal getiriyordu. Hem de en iyi malı. Open Subtitles أعني بأنه يجلب حمولات كبيرة من الحشيش الأفضل في العالم
    Kıçıma bak. Çin malı yazıyor. Open Subtitles انظر الى مؤخرتي , مكتوب عليها صنع في الصين
    - Bu Amerikan malı Küba değil. - Gerçekten mi? Open Subtitles ــ ماذا بك , إنه صناعة أمريكية وليس كوبيا ً ــ حقا ً
    Bu bir suç mu?" "Polisler çetenin malı nasıl nakliye ettiklerini öğrenemeyecek." Open Subtitles لا عجب أن الشرطة تعجز عن إكتشاف كيفية توزيع العصابة لتلك المادة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more