"malzemeler" - Translation from Turkish to Arabic

    • المواد
        
    • مواد
        
    • المعدات
        
    • المكونات
        
    • المؤن
        
    • معدات
        
    • الإمدادات
        
    • اللوازم
        
    • إمدادات
        
    • مؤن
        
    • الخامات
        
    • التجهيزات
        
    • مكونات
        
    • لوازم
        
    • الامدادات
        
    Yerel malzemeler Dünya'da da çözüm olarak kullandığımız bir durum. TED الآن، المواد المحلية هي شيء نتعامل معه على الأرض أيضًا.
    İçinde "tiryakiler için diş parlatıcısı" gibi sıradan malzemeler bulunan bir "bakım çantası". Open Subtitles حقيبه مرحاض تحتوى على المواد المعتاده تتضمن انبوب معجون مع الفرشاه لغسيل الاسنان
    Elimizde olan Afrika malzemelerini başka yerlerden gelen malzemeler ile birleştiriyor. TED بخلط المواد الأفريقية ، مثل التي لدينا ، مع مواد من أماكن أخرى.
    Gerçekten de rahatsız edici bir duygu bütün malzemeler gelirken ve bütün Sony takımı, ve insanlar izleyiciler için ayrılmış yerlerinde oturuyor olacaklar. TED و هو شعور غير مريح بالمرة عندما جاءت كل المعدات و فريق شركة سونى و الحضور على وشك الجلوس.
    Tariflerden ikisi favorilerimiz oldu. İlkinde bu malzemeler bulunuyor ikincisinde de tuz yerine şeker var. TED لقد خرجنا بوصفتين مفضلتين واحدة تحوي هذه المكونات والثانية تحوي السكر بدلاً من الملح
    malzemeler gelecek, o zamana kadar dayanmalıyız. Open Subtitles المؤن سوف تنضب يجب أن لا نسرف حتى هذا الحين
    Sadece bir dolarlık malzemeler ile bir şeyler yaratabilir miyim? TED ماذا لو كان علي خلق شئ بإستخدام معدات بقيمة 1 دولار فقط ؟
    Doğru malzemeler olmadan evden ayrılmıyorsun ve bu listenin en başında yiyecek var. Open Subtitles أنت لايجب أن تغادر المنزل بدون الإمدادات اللازمه. وعلــى رأس هذه القائمه الطعام.
    öğretmenler ve öğrenciler için geliştirilmiş alanlar, malzemeler ve deneyimlerin fiziksel olarak kurulumu. TED إنه البناء الفيزيائي لتطوير الأماكن و المواد و التجارب للمعلمين و الطلاب.
    Mesela bu malzemeler yapısal olarak makroskobikler, ama nano ölçekte oluşmuşlar. TED جزء منها هي أن هاته المواد بنيات ماكروسكوبية، لكنها تشكل على المستوى النانوي.
    Burada mıknatıslar ve hava püskürtme kullanılarak malzemeler elenir. TED نحن نقوم بنخل المواد ونستخدم المغناطيس وأيضا نستخدم تصنيف الهواء
    Yıkılacak bir binada, yeni bir binanın yapımında kullanılabilecek malzemeler var mıdır? TED إذا كان هناك مبنى أسفل المربع السكني يتم هدمه، هل توجد هناك مواد يمكن للبناء الجديد الذي يتم بناؤه هنا استخدامها؟
    İnşaatlar için programlanabilir malzemeler geliştirmeyi denemeye kendimizi adadık. TED ونحن ملتزمون بمحاولة تطوير مواد قادرة للبرمجة لبيئة البناء.
    Bu tür bir dinleyici kitlesine bütün bu şeyleri listelememe gerek yok fakat elektrikli arabaları görebilirsiniz, yeni malzemeler kullanılarak yapılan pilleri görebilirsiniz. TED لن أعدد كل هذه الأشياء لمستمعين مثلكم، لكن بإمكانكم رؤية السيارات الكهربائية، والبطاريات التي تستعمل مواد جديدة.
    Faturalar burada. malzemeler kıyıda çekilmeyi bekliyor. Ben otele gideceğim. Open Subtitles هذه فواتيرك.إنتظر حتى ترسوا المعدات على الشاطىء على أن اعود إلى الفندق.
    Tabii ki onu kurtarmak için çabalayacağız ama hem zor olacak hem de size pahalıya patlayacak ve tıbbi malzemeler gelene kadar burada yatacak. Open Subtitles يمكننا محاولة انقاذه ولكن سيكون الأمر مكلفاً وصعباً وسنضطر أن نرسل في طلب بعض المعدات الخاصة والصغيرة للغاية.
    Bir parça tavuk veya balığa karıştırılan ve bu etleri sığır etiymiş gibi gösteren malzemeler var. TED لديهم نوع من المكونات التي تطلى على على قطعة من الدجاج أو السمك، وتجعل اللحم يبدو مثل لحوم البقر.
    Dahası, telefonlarımızı yapmak için sahip olduğumuz malzemeler sonsuz değildir. TED وما هو أكثر من ذلك، أنّ المكونات التي نستخرجها لصناعة الهواتف ليست متوفرةً إلى الأبد.
    Neden bu kadar uzun sürdü bilmiyorum, ama dostlarım sonunda malzemeler yollamışlar. Open Subtitles لا أعرف سبب تأخرهم لكنّ أصدقائي أرسلوا بعض المؤن
    Biraz daha dikkatli olamaz mısın? Kırılacak malzemeler var içinde. Open Subtitles هلا اصبحت اكثر حذرا,جالاتيا هذة معدات دقيقة جدا.
    Gelecek ay kuzeyden gemilerle malzemeler gelecek. Open Subtitles ستكون هناك سفينة جديدة من الإمدادات آتية الشهر المقبل
    Henüz değil, ama Cate antreman sonrası bazı malzemeler almak için bizi almaya geliyor. Open Subtitles ليس بعد , لكن كايت ستأخذنا لـ نأخذ بعض اللوازم بعد التدريب
    Ağrı kesiciler, tıbbi malzemeler, genel ilk yardım araçları. Open Subtitles مضادات حيوية, إمدادات طبيّة الإسعافات الأولية العامّة
    Çeşitli malzemeler, geri dönüş yolu, yiyecek. Open Subtitles ،الحصول على مؤن متنوعة ،مأوى، قُوت
    O konuyla Sorren'in ilgileniyor. Diğer malzemeler üzerinde çalışmaya başladım. Open Subtitles هذة غرفة "سورن" , الآن بدأت العمل على الخامات الآخرى
    Bu malzemeler hastaneye ait olduğu için değildir herhalde. Open Subtitles ولكن هذا ليس ممكناً لأن تلك التجهيزات تعود إلى المستشفى
    Doğru şekilde karıştırılan, bu tehlikeli malzemeler dünyanın en iyi siğil yok edicisini oluştururlar. Open Subtitles والآن،خلط هذه الثلاتة مكونات الخطرة جدا معا بالطريقة الصحيحة ينتج أفضل محرك بالعالم
    Sandöviçler, çamaşırlar, vitaminler evsiz çocuklar için bazı temel hijyenik malzemeler. Open Subtitles السندويشات ، والملابس ، والفيتامينات بعض لوازم النظافة الأساسية للأطفال بلا مأوى
    O malzemeler herkese atıldı, sadece size değil. Open Subtitles هذه الامدادات سقطت لكل شخص.. وليس انت فقط

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more