| Ben Master'ın yerine gitti. İneklerle ilgilenmeye. | Open Subtitles | فى الخارج نحو مكان بين ماستر لشحن الابقار |
| Affedersin. MlT'de iki Master yaptım, Dr. Corvin. | Open Subtitles | اعذرني ، لدي شهادتي ماستر من معهد ماساتشوستس للتقنية يا سيد كارفين |
| Bu yüzden Yalınayaklar Koleji Hindistan'da bir Master ya da doktora dereceniz varsa kabul edilmeyeceğiniz tek kolejdir. | TED | ولذلك هي الكلية الوحيدة في الهند حيث إذا كنت تمتلك شهادة الدكتوراه أو الماجستير فأنت غير مؤهل للعمل بها |
| En alttaki şey, yani hiçbir etkisi olmayan şey, Master derecesine tekabül ediyor. | TED | ذلك العامل الموجود في القاع, والذي يدل على أنه لا يؤثر أبداً, هو درجة الماجستير. |
| Daha derinine inerseniz, o adam daha önce 30 uygulama daha oluşturmuş ve bu konuda Master yapmış, doktorası vardır. | TED | إذا تعمقت في البحث أكثر، سنكتشف أن ذلك الرجل صمم 30 تطبيق من قبل و لديه رسالة ماجستير بذلك التخصص، درجة الدكتوراه. |
| Çünkü ben Master'in avukatıyım, bu sebeple senin davanla ilgilenmem söz konusu olamaz. | Open Subtitles | و بسبب أنني محامي ماسترز لا استطيع الانخراط بعمق في قضيتك |
| Çok komik evet..bakın..tabi ki Master kart ben de öyle kullanıyorum | Open Subtitles | سعر سيء , لكن اسمع هل لديك كرت فيزا الإئتماني ؟ ماستر كارد طبعاً أنا أستخدمها أيضاً |
| Sarath Master, Budist'ti. Binlerce kişi öldürdü. Onu öldürdüm. | Open Subtitles | ساراث ماستر كان بوذياً قام بقتل الآلاف وقمت بقتله |
| Ödemeleri Visa, Master Kart ile kabul ediyorum ama sen mükemmel bir öpücükle ödeme yapabilirsin. | Open Subtitles | أنا أقبل الدفع عن طريق الفيزا، ماستر كارد أو في حالتكِ قُبلة ممتازة جداً. |
| Evet, The Master Presser. Denemelisin, ahbap. | Open Subtitles | نعم, اسمه ذا ماستر بريسير يجب أن تراه, يا صاح |
| Bu yüzden insanlar ve arkadaşlarınız, "Master of None" gibi dizileri izlemek için tüm hafta sonu birden kayboluyordu. | TED | هذا سبب اختفاء الناس والأصدقاء في العطلات الأسبوعية. لمتابعة البرامج مثل "ماستر أوف نن". |
| Derry havaalanını aradım, ve onlar daha önce Dwight Renfield ya da bu seri numarası olan siyah bir Sky Master duymamışlar. | Open Subtitles | حيث الحانة التي فرضياً طار منها الرجل ولم يسمعوا أبداً عن "دوايت رينفيلد"َ أو طائرة سوداء "سكاي ماستر" بهذا الرقم |
| Söylesene harika çocuk, demek 12 yaşında falan Master yaptın ha? | Open Subtitles | هل اقول أنك الرجل الذى حصل على الماجستير حين كان فى الثانية عشرة ؟ |
| Astrofizikte Master yapmış. | Open Subtitles | حائزٌ على شهادة الماجستير في علم الفيزياء الفلكية |
| Harvard'dan uluslararası ilişkiler Master'ı varmış. | Open Subtitles | حصل على الماجستير في العلاقات الدولية من هارفارد. هارفارد؟ |
| Harvard'dan uluslararası ilişkiler Master'ı varmış. | Open Subtitles | حصل على الماجستير في العلاقات الدولية من هارفارد. هارفارد؟ |
| Colombia üniversitesinde Master yapmış. | Open Subtitles | شهادة ماجستير وبكالوريوس قانونية من جامعة كولومبيا |
| Denizcilikte Master yaptım. | Open Subtitles | وحصلت أيضا على شهادة ماجستير في الإبحار رخصة ربان |
| Söylemezsem olmaz, Dr. Master ile yaptığınız çalışmaya olan saygım okumaya devam ettikçe ciddi oranda arttı. | Open Subtitles | يُمكنني القول، إنّ احترامي لعـــــملك أنتِ والدكتور ماسترز ينمو باطراد كلّما قرأت عنه. |
| Tüm Master ve doktora tezlerini okurdum. | Open Subtitles | وقد قرأت كلّ شيء كانت تحضّره لشهادة الماستر والدكتوراه |
| John Hamilton'da siyasi bilimler üzerine Master yapıyor. Silik, gösterişsiz ve zeki. | Open Subtitles | و هي الآن طالبة دراسات عليا تخصص دراسات سياسية في جامعة "جون هاميلتون". |
| Hatta, Master öğrencilerime ImageNet fonu için kuru temizleme mağazamı tekrar açma konusunda şaka yapıyordum. | TED | مرةً، مازحت طلاب الدراسات العليا الذين كنت أشرف عليهم بأنني مستعدة لأفتتح مصبغة الملابس التي أمتلكها من جديد لتمويل ImageNet |
| Ahh, Master Shifu! Dişler, pençeler, ölüm nefesi! | Open Subtitles | مُعلّم (شيفو) الأنياب والمخالب والنفس المميت |
| Ekonomide Master yapıyor. | Open Subtitles | إنها بصدد الحصول على ماجيستير في الإقتصاد |
| İtalya’da Master yaparken | TED | أثناء دراستي للماجستير في إيطاليا، لاحظت اشتياقي للغة العربية. |