| meşaleler ve malzemeleri hazırlayın. Adam başı 10 dolar! | Open Subtitles | جهزوا المشاعل والأسلحة .وأعطوا 10 دولارات لكل رجل |
| Karalamalar ve iftiralar çeteler ve isyanlar ve tıslayan yılanlar ve yanan meşaleler ve iç savaşın bitkin vahşetleri. | Open Subtitles | الإفتراءات و التشهير، الغوغاء، العصيان وبعد ذلك هسهسة الأفاعي و حرق المشاعل و رعب منهك من الحرب الأهلية |
| meşaleler yeterince oksijen olmadığından sönüyor. | Open Subtitles | المشاعل شعلتها تضعف لأنها لا تحصل على ما يكفي من الأوكسجين |
| Bahse girerim meşaleler ve ayinlerle birlikte büyük bir kabul seremonisi olacak. | Open Subtitles | أراهن على انه سيكون هناك إحتفال تعريفي أتفهمينني ، مثل مشاعل وورود |
| Roketin tepesinden tutuşmuş meşaleler gibi yere düştüler. | Open Subtitles | تساقط العاملون وكأنهم مشاعل محترقة من الجزء العلوي من الصاروخ |
| Geri gelirse diye meşaleler. Modası geçmiş olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | مشاعل بانتظار عودته أعلم أنّها عتيقة الطراز، و كذلك أنا |
| Bundan sonrası iyice korkutucu çünkü onu kovalıyorlar ve meşaleler ve saire. | Open Subtitles | ياللهول لقد اصبحت القصة مخيفة جدا لانهم قاموا بمطاردته واشعلوا الشعلات والحاجات |
| meşaleler ve malzemeleri hazırlayın. Adam başı 10 dolar! | Open Subtitles | المشاعل والمؤونة عشر دولارات مكافئة لكلّ رجل |
| Bütün meşaleler gece incileriyle yer değiştirildi. | Open Subtitles | جميع المشاعل إستبدلت باللآلي الليلة. |
| Bu lanet meşaleler neden yanmıyor? | Open Subtitles | لماذا المشاعل اللعينة غير مضاءة ؟ |
| Peki ya meşaleler, lambalar? | Open Subtitles | ماذا عن المشاعل ، والمصابيح؟ |
| Kapılara! meşaleler! | Open Subtitles | البوابات، المشاعل |
| Bu garip. meşaleler yanıyor. | Open Subtitles | هذا غريب المشاعل مشعلة |
| Demek istediğim, ellerinde meşaleler ve dirgenlerle Wall Street'ten ayaklanabilirler. | Open Subtitles | أعني ، أنهم قد يقوموا بمسيرة من (وول ستريت)، حاملين المشاعل والعصي، قبل أن ينتهي هذا. |
| Yani, etrafta meşaleler var... ve daha fazla korkuluk büyük olanlardan ve birde küçük birtane var. | Open Subtitles | ثمّة مشاعل والمزيد من الفزّاعات الضخمة ورجل قصير. |
| Burası çok büyük. Yani, etrafta meşaleler var... ve daha fazla korkuluk büyük olanlardan ve birde küçük birtane var. | Open Subtitles | هذا المكان ضخم، ثمّة مشاعل وفزّاعات ضخمة. |
| Çünkü küçük meşaleler konusunda, şüphelerim var. | Open Subtitles | لأني متشكك قليلاً بـ"مشاعل التيكي" |
| Doğudan yaklaşan meşaleler var! | Open Subtitles | ارى مشاعل قادمة من الشرق |
| Ne parmak izleri, ne de meşaleler. | Open Subtitles | لا بصمات اصابع ولا مشاعل |
| Yok. Tek silahımız meşaleler. | Open Subtitles | لا، سلاحنا الوحيد هو الشعلات |