"merhameti" - Translation from Turkish to Arabic

    • الرحمة
        
    • رحمة
        
    • رحمته
        
    • الشفقة
        
    • شفقة
        
    • لرحمته
        
    • الرّحمة
        
    Şerif'in merhameti yok. Sempatisi ya da acıması hiç yoktur. Open Subtitles المارشال لا يعرف الرحمة إنه لا يتعاطف، إنه لا يرحم
    Hristiyan merhameti kalmadıysa bile en azından Venedik adaleti hala var. Open Subtitles إذا ضاعت الرحمة المسيحية فعلى الأقل العدالة البُنْدُقية لا زالت موجودة
    Görüyor musun, merhameti öldüren bir çip yaptı ve saldırganlığı arttırdı. Open Subtitles أنظري ، هو صمم الشريحة التي تقتل الرحمة و تسرع العدوانية
    Bir parça merhameti hak etmezler. O insanın hayatını yaşamamışsındır. Open Subtitles انهم لا يستحقون ذرة رحمة انتم لا تعيشون حياة الناس
    Tanrının merhameti altında muhafazakar bir insan olarak yaşadığımı düşünüyordum. Open Subtitles اعتدت على إعتبار نقسي شخصية مرموقة تعيش تحت رحمة السماء
    Buranın prensini bulmalıyız ve merhameti için yalvarmalıyız. Open Subtitles نحن سنجد الأمير من العالم السفلي ونطلب رحمته
    Ve merhameti en kolay şekilde dostlarımıza ve arkadaşlarımıza genişletebiliriz. TED وهكذا ، هي الإستعداد لتوسيع نطاق الشفقة إلى الحلفاء والأصدقاء
    Tüm insani duyguları ve merhameti geride bırakın Tanrı ya da Buda bile olsa, yolunuza çıkan herkesi öldürün. Open Subtitles تجاهل أى مشاعر انسانية أو شفقة اقتل كل من يقف فى طريقك حتى لو كان بوذا نفسة
    merhameti biz yaparız onu, basit sürüngen beynimizde fazlaca büyümüş parçalarımızda imal ederiz. Open Subtitles نحن من نصنع الرحمة نصنعها في الأجزاء التي استفحلت في أمخاخنا الزاحفة البدائية
    Belki merhameti de; fakat cinayeti rahatsız edici derecede iyi anlıyorsun. Open Subtitles وربما الرحمة كذلك، لكن القتل أمر أنت تفهمه بشكل جيد مقلق
    Düşmanlarımızı göstermek için soruyorum, aynı merhameti, onlar bize gösterirler mi ? Open Subtitles اٍننى أطالبك أن تبدى نفس الرحمة لأعدائنا التى يبدونها لنا ، ليس أكثر أو أقل
    "Tüm hayatım boyunca, iyiliği ve merhameti beni izlemiştir." Open Subtitles الطيبة و الرحمة سيرافقاني طوال أيام حياتي
    İnsanlara karşı nasıl merhamet edersin ve kimin merhameti hak edip kimin hak etmediğine her gün nasıl karar verirsin? Bu senin ruhaniliğin. Open Subtitles وانت قرر كل يوم من يستحق الرحمة ومن لا يستحق
    Eğer biri siyahsa ve sokakta ölüyorsa merhameti hak eder. Open Subtitles هذه روحانية لو كان شخص اسود يموت على الشارع اذا هم يستحقون الرحمة
    Vicdanı olmayan kişiler merhameti hak etmez, Madam. Open Subtitles قلبك بارد حقا يامدام والذى لايستحق اى رحمة
    Kanıtlar gösterecektir ki bizden isteyeceği merhameti o, kendisi göstermemiştir. Open Subtitles الأدلة تثبت أنها هي نفسها لم تظهر رحمة تطلبها لنفسها منا
    Ama imparatorluğu merhameti olamayan... şarlatanlara bırakmaya , niyetim yok! Open Subtitles لكني لن أترك الإمبراطورية في رحمة محتال عديم الضمير
    Bu adamlar merhameti hak etmiyor, hiçbirine acımayın. Open Subtitles انهم لا يستحقون أي رحمة فقط اسحقوهم كالجحيم
    Ama artık bu makinelerin merhameti altında yaşamak istemiyorum! Open Subtitles و لا أرغب بتمضية بقية حياتي بالعيش تحت رحمة هذه الآلات
    Svarog gökten ateş yağdırdığında, merhameti için yalvaracaklar... Open Subtitles عندما يمطر سفارج عليهم ناراً من السماء سيطلبون رحمته
    Size merhameti, adil oyunu öğretecek buna nasıl alışacağını da Open Subtitles ستعلّمك الشفقة والٕاحساس بالعمل العادل والتأقلم مع المجتمع
    Bütün insani duyguları ve merhameti bastırmak yoluna kim çıkarsa öldürmektir. Open Subtitles تجاهل أى مشاعر انسانية أو شفقة اقتل كل من يقف فى طريقك حتى لو كان بوذا نفسة
    Ve yıllar geçer mevsimler değişir... ve Tanrıya merhameti için şükranlarımızı sunuyoruz. Open Subtitles وبمرور السنين وتغير المواسم نقدم الشكر للرب لرحمته
    Demek şimdi de bize merhameti öğrettiklerini sanıyorlar. Open Subtitles الآن يفترضون بأن يعلّموننا الرّحمة!

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more