"miktarı" - Translation from Turkish to Arabic

    • المبلغ
        
    • كمية
        
    • الكمية
        
    • زيادة
        
    • مقدار
        
    • نسبة
        
    • كميّة
        
    • حجم
        
    • محتوى
        
    • مستويات
        
    • كميات
        
    • بكمية
        
    • الكميات
        
    • لكمية
        
    • وكمية
        
    - Muhasebeden miktarı söyleseler yeter. - Gerek yok, sana hediyemiz olsun. Open Subtitles ـ أنّي فقط بحاجة لمعرفة المبلغ ـ لا داعي، أعتبريها هديتنا لكِ
    Kimse öyle bir miktarı evde tutmaz. Özellikle de baban. Open Subtitles لا أحد يبقي هذا المبلغ الكبير في المنزل وخاصة أبيــك
    Bu grafikte sol tarafta ışık miktarı, alt tarafta ise zaman var. TED يبين الرسم البياني في الجهة اليسرى كمية الضوء، وعلى الجزء الأسفل الوقت.
    Ama zamanın var. Onlar hâlâ gerekli olan miktarı toplayamadılar. Open Subtitles لكنك فى الوقت المناسب فمازالوا لم يحصلوا على الكمية المناسبة
    Lupusta olabilir. Artan platelet miktarı kan pıhtısına sebep olabilir. Open Subtitles يمكن حدوثه بمرض الذئبة زيادة عدد الصفائح الدموية يسبب الجلطات
    miktarı ne kadar olursa olsun o paraya hemen ihtiyaçları var. Open Subtitles انهم يحتاجون مقدار ما يستطيعون الحصول عليه وهم بحاجة اليه الآن
    Bu yiyeceklerin yüksek glisemik indeksi vardır. Belli bir yiyeceğin kan şekerini yükseltme miktarı glisemik endekstir. TED هذه الأغذية تحتوي على إضافات غنية بالسكر بكمية مبالغة ترفع نسبة السكر في الدم
    Eğer Bay Pramuk yakutu satmayacaksa kolyeyi almak için aynı miktarı ödemek zorunda. Open Subtitles إذا لم يبع السيد براموك لابد له حينئذ دفع المبلغ نفسه لشراء العقد
    - Muhasebeden miktarı söyleseler yeter. - Gerek yok, sana hediyemiz olsun. Open Subtitles ـ أنّي فقط بحاجة لمعرفة المبلغ ـ لا داعي، أعتبريها هديتنا لكِ
    Asgari ücretle çalışan birisinin bu miktarı biriktirmesi için 15 ay çalışması gerekir. TED شخص ما الذي يكسب الحد الأدنى للأجور عليه أن يعمل 15 شهرا ليوفر هذا المبلغ.
    Karım dün kartını kullandı, miktarı hatırlayamıyorum. Open Subtitles نعم هذا صحيح ،زوجتي إستخدمت هذه البطاقة أمس .ولا أتذكر المبلغ
    İstediğim ufak miktarı ödemek için çok az ilgilendiler. Open Subtitles قدركم بأقل بكثير من المبلغ الضئيل الذي طلبته
    Bu kadar fazla miktarı onaylayamam. Open Subtitles لا أستطيع الموافقة على ذلك ليس هذا المبلغ
    Analiz ettiğimiz DNA miktarı her yıl iki katına çıkıyordu. TED كمية بيانات الحمض النووي التي قمنا بترتيبها تضاعف كل عام
    Bu paranın küçük bir miktarı. ...bu projeyi ayakta tutmaya yeterli olacaktır. Open Subtitles كمية صغيرة من هذا المال تكون كافيه لإبقاء المشروع واقفا على قدميه
    Cesedi bulamasak da, evdeki kan miktarı kurbanın ölümcül darbeler aldığını kanıtlıyor. Open Subtitles تشير كمية الدماء الموجودة في المنزل إلى أن جروح الضحية كانت قاتلة
    miktarı oldukça şaşırtıcıydı. Onları takip edebilmem olası gibi değildi. Open Subtitles الكمية كانت تتمايل كثيراً، من غير المحتمل، لهذا، إنني تبعتهم.
    Temettü miktarı, karbon vergisi oranı arrtıkça büyüyecektir. TED وهو أن كمية الحصص ستزداد مع زيادة ضريبة الكربون.
    Bu, hareket sırasında uyanık kalabilmek için Red Bull ve Diyet Kola'ya harcadığım paranın miktarı. TED وهذا مقدار المال الذي أنفقته شخصياَ على ريد بول وكولا دايت لأبقى مستيقظة خلال هذه الحركة.
    2002 yılından bu yana Grönland'ın kaybettiği buz miktarı buz tabakasının barındırdığından yalnızca küçük bir parça. TED كمية الجليد التي فقدتها غرينلاند منذ عام 2002 هي فقط نسبة صغيرة من الكمية التي تحويها الصفيحة الجليدية
    Tavsiye edilen günlük alınabilecek vitamin miktarı, nüfusun çoğunluğu tarafından eksiliğinde oluşan rahatsızlıkları önlemek için gerekli görülen miktardır. Open Subtitles الجرعة اليوميّة المستحسنة هي كميّة المغذّي المُستلزم من قِبل غالبية الناس لِمنع مرض عجزٍ شائع.
    Bu sinyal beynin epey derinlerinde olmasına rağmen, ışıltısı görülebiliyor, bunun nedeni buradaki yüksek veri miktarı. TED وكما ترون هناك بعض الاشارات عميقة جداً ولكنها تشع الى الخارج لان المعلومات كلها تتوزع في حجم هذا الدماغ
    Ona loncasının miktarı onaylacağını söyle. Open Subtitles أخبره أن نقابته ستؤكد له محتوى الكلام
    İşte Dünya'yı sanayi öncesi düzeyde soğutmak için stratosfere pompalayacağımız kireçtaşı miktarı bu kadar. TED وهذه هي الكمية التي عليكم ضخها في طبقات الغلاف الجوي العليا لتبريد حرارة الأرض مرة أخرى إلى مستويات ما قبل الصناعة.
    Gelen ürünler hep farklı oluyor. miktarı farklı, kalitesi farklı. Open Subtitles ما يأتيني, انه مختلف على الدوام كميات مختلفة, جودات مختلفة
    Ayrıca insan beyni kullandığı enerji miktarı bakımından da özel görünüyor. TED يبدو أيضاً أن دماغ الإنسان يتميز أيضاً بكمية الطاقة التي يستهلكها.
    Verilme sıklığını, dozları, miktarı ve onun fiziksel sınırlarını biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف الترددات و الجرعات و الكميات و كذلك امكانيات جسده
    Kalkış asgari yakıt miktarı doğrulama. Open Subtitles التحقق من الحد الأدنى لكمية الوقود للإقلاع.
    Beyin hakkında edindiğimiz verilerin miktarı sinir bilimi sayesinde her sene iki kat artıyor. TED وكمية المعلومات التى نحصل عليها عن الدماغ من علم الأعصاب تتضاعف كل سنة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more