"mumlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشموع
        
    • شموع
        
    • والشموع
        
    • وشموع
        
    • الشمعات
        
    • شمعة
        
    • شمع
        
    • الشمع
        
    • الشمعة
        
    • شموعاً
        
    • لتدشين
        
    • الشموعِ
        
    Bütün bu mumlar -- insanlar hürmet etmek için binlerce mum yakmışlar. TED كل هذه الشموع، عدة الاف من الشموع التي اوقدها الناس وقدمها لهذه.
    Zoe, rüzgar falan yok. mumlar en az iki saat yanar. Open Subtitles زوى لا توجد رياح بالخارج هنا و هذه الشموع تدوم لساعتين
    Büyükanne: ♫ Bugün birinin doğum günü♫ ♫Birinin doğum günü.♫ ♫Mumlar yakıldı♫ ♫birinin pastası için♫ ♫Ve hepimiz davetliyiz♫ ♫birinin hatrı için♫ Bugün 21 yaşındasın. TED الجدة: ♫إنه عيد ميلاد أحدهم اليوم♫ ♫عيد ميلاد أحدهم اليوم♫ ♫الشموع مشتعلة♫ ♫على كعكة أحدهم♫ ♫ونحن جميعا مدعوون♫ ♫من أجل أحدهم♫ عمرك 21 سنة اليوم.
    mumlar vardı. Çiçekler. Tabaklar. Open Subtitles كان هناك شموع وزهور وصحون ومناديل القماش وسكاكين
    Her yerde mumlar vardı ve gölde bir tekne duruyordu. Open Subtitles كانت هناك شموع حولنا وكان هناك مركب على البحيرة
    mumlar ve gaz lambalarıyla aydınlatılan haznelerde birçok kez yangın çıktı, bu nedenle boşaltıldı ve sel altında kaldılar. TED تم إنارتها باستخدام الشموع والمصابيح الغازية، واشتعلت الحجرة عدة مرات مجبرةً إياهم على إخلائها وغمرها بالماء
    Karanlığımızın içinde gösteren evreni şekillendiren büyük planın belirsiz ışıklarını bize parça parça bu küçük mumlar sayesinde. Open Subtitles ومن خلال هذه الشموع الصغيرة في الظلام لدينا أن نرى أمامنا شيئا فشيئا الخطوط العريضة قاتمة من أن خطة كبيرة
    mumlar şemsiyelerin altında Japon feneri gibi görünür. Open Subtitles الشموع تحت المظلات تتوهّج كالفوانيس اليابانية
    mumlar şemsiyelerin altında Japon feneri gibi titremektedir. Open Subtitles الشموع تحت المظلات تتوهّج كالفوانيس اليابانية
    Mihrabın kenarında gördüğüm ilk şey, kırmızı bardak içindeki küçük mumlar oldu. Open Subtitles أول شىء رأيتة كان المذبح الشموع الصغيرة داخل الزجاج الأحمر
    Bir bakalım. mumlar, çiçekler, yer kartları, pirinç. Open Subtitles لنر، الشموع والورود وبطاقات الجلوس والأرز
    Geceleri ışık yoktu, ufak mumlar kullanıyorduk. Open Subtitles في الليـل لم يكن هناك ضوء، واضطررتُ لاضـاءة الشموع.
    Bu şekilde mükemmel olacak, bol köpüklü bir banyo, ve mumlar romantik bir müzik ve şampanya Open Subtitles و بعدها سيكون ذلك مثاليا مع حمامات الرغوة و الشموع و الرومانسية
    mumlar, istediğin küçük lambalarla değiştirildi. Open Subtitles وكلّ الشموع إستبدلت بهذه المصابيح الصغيرة التي طلبت
    Pastanın üstünde mumlar, komik şapkalar olur, eşeğe kuyruk yapıştırılır, böyle şeyler... Open Subtitles كعكة عليها شموع ، والقبعات مضحك ، دبوس على ذيل الحمار ، وأشياء مثل ذلك.
    En iyi kısmı görmedin - işteki zor günler için rahatlatıcı mumlar. Open Subtitles ولم تر الأفضل بعد شموع لإزالة الضغط والتوتر الناتج عن الأيام المرهقة في المكتب
    Kokulu mumlar, kabarık terlikler çiçekli yatak örtüsü. Open Subtitles شموع معطّرة،أخفاف زاغبة,أغطية سرير مورّدة ؟
    Etrafı temizledikten sonra aramış küvette mumlar ve çiçekler vardı. Open Subtitles بعد أن نظف المكان وكانت هناك شموع وزهور في حوض الأستحمام
    Kiş fırında, bira ve şarap buzdolabında, mumlar da masada. Open Subtitles حسنًا، الكعك بداخل الفرن الجعة والنبيذ بالثلاجة والشموع على الطاولة
    Kayıp gözler, dil. Altın rengi mumlar, dinî heykeller. Open Subtitles كانت هنالك عينان ولسان منزوعة وشموع ذهبيّة ورموز
    mumlar seni korur, sakın sönmesinler. Open Subtitles لا تدع الشمعات تنطفئ وسوف تقوم بحمايتك, طيب؟
    Duydum ki fakirler Five Points'te kapı kapı dolaşıp insanlara isyankarları desteklediklerini belli eden mumlar yakmalarını istemişler pencerelerine. Open Subtitles سمعت أن الفقراء ينتقلون من منزل لأخر فى النقاط الخمس يسألون عمن يساندهم فى أعمال الشغب بأن يضعوا شمعة فى نافذتهم
    Her yerde erimiş mavi mumlar var. Open Subtitles شمع أزرق في كل مكان
    Yoğurt işe yararsa, kullanman için harika kokulu mumlar da aldım. Open Subtitles إذا كان اللبن فعالا فهناك بعض من الشمع المعطر أيضا
    Bu çam kokulu mumlar insanları satın almaya teşvik edecek. Open Subtitles هذه الشمعة المعطرة من المفترض بها ان تساعد في وضع الناس في مزاج للشراء
    Beyaz güller, mumlar falan. Open Subtitles حيث قمتُ بحجز جناح يحوي زهوراً بيضاء ، و شموعاً
    Yakında, babam da dahil hepsi benim başa gelişimi kutlamak için mumlar yakacaklar. Open Subtitles حيث وقريباً، سيكونون جميعاً .. بما فيهم والدي العزيز مُجرّد حطب يحترق لتدشين حكمي
    Şu mumlar annenin eserinin üzerine akıyorlar. Open Subtitles تلك الشموعِ تُقطّرُ شمعَ في جميع أنحاء خَلْق أمّكَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more