"nı" - Translation from Turkish to Arabic

    • حمضك
        
    • عيد ال
        
    • بوزارة
        
    • وزير الخارجية
        
    • ولتمنحي
        
    • على قانون
        
    • الهك
        
    Ceset üzerinde bulunan ve senin DNA' taşıyan bir yara bandı. Open Subtitles كانت ضمادة لاصقة، قطعة منها وُجدت على الجثة عليها حمضك النووي.
    Yüzünü, saçını, sesini değiştirebilirsin ama DNA' değil. Open Subtitles يمكنك تغير وجهك و شعرك و صوتك ولكن ليس حمضك النووي مازال عرقك هو نفسه
    Savunma bakanlığı' arayıp, bağlantıyı kesmeden girmemize izin vermelerini umalım. Open Subtitles علينا أن نتصل بوزارة الدفاع و نأمل أن يدعونا أن ندخل بدون أن يقطعوا الإتصال
    Kardeşinizi de tanıyorum, Dışişleri Bakanı'. Open Subtitles أنا أعرف أخاج، وزير الخارجية إنه لامع جداً
    Ve eminim zamanla, Cenova Sarayı' çok seveceksin. Open Subtitles مثلما تفعل الأميرات ولتمنحي نفسك بعض الوقت .. وعندها ستدركين
    1970 yılında, Dick Nixon Organize Suçları Kontrol Yasası' çıkardı. Open Subtitles عام 1970 وقع الرئيس " نيكسون " على قانون السيطرة على الجريمة المنظمة
    Maria Abascal, bu vaizine başlamanın bir yoluysa, Tanrı' gidip başka kapıda satabilirsin. Open Subtitles ماريا اباسكال ، و اذا كانت هذه هي طريقتك. بمحاولة الشروع فى نوع من الخطبة يمكنك الذهاب تجول الهك في مكان اخر.
    Sadece DNA' değil, tüm anılarını ve düşüncelerini de son zerresine kadar aldım. Open Subtitles أنا لم أستعر حمضك النووي فحسب، لديّ جميع ذكرياتك كل أفكارك، كل شيء ملتوي دون إستثناء
    Araban havaya uçtuğunda model 53 DNA' her tarafa saçarken sen sağ salim kurtulmayı başardın. Open Subtitles في وقت إنفجار السيارة أنت كنت بخير وسلام بينما النموذج 503، مع حمضك النووي ينسف نسفا كاملا
    - Evet. - Ne? - Arabanın arka koltuğunda D.N.A' bulduk. Open Subtitles لدينا حمضك النووي, من المقعد الخلفي للسيارة
    Eski odanda uyuyakaldı. DNA' istediklerini biliyor muydun? Open Subtitles .أغمى عليها في غرفتك القديمة هل تعلم بأنّهم يريدون حمضك النووي؟
    Üzerinde senin DNA' bulma şansımız nedir? Open Subtitles تعود من معملك للتصوير ما هي فرصة عثورنا على حمضك النووي عليها؟
    Dışişleri Bakanlığı' ara. 6. seviye imha onayı al. Open Subtitles اتصل بوزارة الخارجية، واطلب الموافقة على عملية استئصال من الدرجة السادسة.
    - Evet! Adalet Bakanlığı' aradım. Ayrıca Ulusal Güvenlik Bakanlığı Dışişleri Bakanlığı' ve Savunma Bakanlığı' da aradım. Open Subtitles سألت بوزارة العدل، بوكالة الأمن القومي، بوزارة الخارجيّة ووزارة الدّفاع
    Dışişleri Bakanlığı' arayıp, neden emirlerine uymadığımızı açıklayacağım. Open Subtitles سوف أذهب للاتصال بوزارة الخارجية، أفسر لهم لماذا أخترنا أن نتجاهل أوامرهم المباشرة.
    Dışişleri Bakanı Molotov'un 23 Nisan'da Washington'a gelmesi, Truman'a, kendi ifadesiyle "Ruslara karşı dik duracağı" kanıtlama şansı tanıdı. Open Subtitles وصول وزير الخارجية الروسى مولتوف) إلى (واشنطون) فى 23 أبريل) (أعطى الفرصة لـ (ترومان - كى يثبت
    Ve eminim zamanla, Cenova Sarayı' çok seveceksin. Open Subtitles مثلما تفعل الأميرات ولتمنحي نفسك بعض الوقت .. وعندها ستدركين
    Mr. Hooke Londra çevrelerinde Kütleçekim Yasası' ondan çaldığına dair söylemlerde bulunuyor. Open Subtitles إنَّ السيد (هوك) ذاهب إلى لندن ليقول بأنك حصلت على قانون الجاذبية منه.
    Tanrı' filan kabul ettim ama sabit sürücüyü tekrar başlatabilir miyiz? Open Subtitles الان اوافقك علي الهك وعلي كل شي ! الا يمكننا اعادة تشغيل نفس الاسطوانة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more