Ne demek istediğini anladım. | Open Subtitles | . أجل . هذا هو ما تعنيه . انه مثير للشفقة |
Ne demek istediğini söylemezsen, demek istediğini kim bilecek? | Open Subtitles | ومن سيعرف ما تقصدين إذا لم تقولي ما تقصدين؟ |
Ne demek istediğini anlıyorum, fakat Yahudiler her zaman Çin yemeği yemeye gider. | Open Subtitles | فهمت قصدك, و لكن عندما يتم تخييرهم فاليهود دائما ما يختارون الطعام الصيني |
Ne demek istediğini biliyorum, pal. Bazen çok meşgul olursun... | Open Subtitles | أعرف ماذا تقصد يا صديقي أحياناً تصبح مشغولاً. |
- Ama televizyon hep oradaydı . - Ne demek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | لكن التلفزيونَ كَانَ دائماً هناك أَعْرفُ ما تقصد |
Ne demek istediğini anlıyorum. Sıkıyor. Bir aydan fazladır oynamıyorum bununla. | Open Subtitles | أعرف ما تقصده, إنه شيء ممل, لم ألعبها منذ شهر |
Evet Ne demek istediğini biliyorum. Benim yaptığım gibi, satış yapmak falan gibi. | Open Subtitles | نعم أفهم ما تعنين , كما أفعل الآن , و أتعامل على أساسها نعم |
Bu kimin fikriydi, bu kadar vakit suyun altında? Sanırım çekçem iyiye gidiyor, çünkü Ne demek istediğini anlıyorum. | Open Subtitles | تحسّنت لغتي التشيكية لأنني أفهم ما تعنيه |
Yapmak istemediğimden Ne demek istediğini anlıyorum. | Open Subtitles | أعرف ما تعنيه لأنني أيضا لا أريد القيام بهذا |
Anlıyorum Ne demek istediğini Bana öyle gülümsediğinde | Open Subtitles | وأعرف ما تعنيه حين تعطيني لمحة من تلك الإبتسامة |
Ne demek istediğini anlıyorum. Dün akşam konusunda özür dilerim. | Open Subtitles | حسنا ، أعلم ما تقصدين بشأن ليلة البارحة أنا ... |
Ne demek istediğini anlıyorum. | Open Subtitles | -أفهم ما تقصدين ، أنا لا أزورُ كثيراً .. |
Ne demek istediğini anlamıyorum ama... Bence Robert'ın kı.ına tekmeyi atan Amy oldu. | Open Subtitles | لا أعرف حقاً ما هو قصدك لكنني اعتقد ان آيمي هي |
Sülüğün ne olduğunu bilmiyorum ama galiba Ne demek istediğini anladım. | Open Subtitles | أنا لا اعرف ما هي القروش المصاصة لكني أفهم قصدك |
Ne demek istediğini anlıyorum. Bu gece, bu stüdyoda tir tir titredim. | Open Subtitles | اعلم ماذا تقصد لقد ارتعشت في الاستوديو الليلة |
Bana doğruca bir cevap ver ki Ne demek istediğini tahmin etmek zorunda kalmayayım. | Open Subtitles | منحتني إجابة مباشرة و لست مضطرا لأخمن ما تقصد |
- Ne demek istediğini anlıyorum. - Çek ellerini ondan, tamam mı? | Open Subtitles | ـ أفهم ما تقصده ـ لتبعد يديك عنه، إتفقنا؟ |
Birkaç puan için beni küçük düşürmeye çalışıyorsan eğer Ne demek istediğini söyleyecek cesaretin olsun. | Open Subtitles | وما اظن أنه إذا قمتي بإهانتي للحصول على بعض النقاط إذن يجب عليك أن تملكي الجرآة لتقولي ما تعنين |
Ne demek istediğini anlamıyorum. | Open Subtitles | حسنا , أنا متأكد أنني لا أعرف ماذا تقصدين |
Ne demek istediğini o kadar iyi anlıyorum ki. Benim en sevdiğim kuşsa benekli baykuş. | Open Subtitles | أدرك تماماً ماذا تعنين فطائري المفضل هو البوم المرقط |
Ne demek istediğini anladım ama bundan bir şey çıkmaz. | Open Subtitles | استطيع ان ارى وجهة نظرك ولكن صدقيني لاغبار على الصفقة |
Herhalde Sue Sylvester "ben yeni terapistinim" dediğinde Ne demek istediğini merak ediyorsundur. | Open Subtitles | أنتي ربما تتسائلين , ما الذي تعنيه سو سلفيستر بالضبط عندما تقول : أنا معالجتك الجديدة |
Ben - Ne demek istediğini anlayamıyorum. Claire, bunlar düğünlere davetsiz geliyorlar. | Open Subtitles | ـ لا أفهم ما تعني ـ إنهما يتطفلان على حفلات الزفاف |
Ne demek istediğini anlıyorum. | Open Subtitles | أعيّ جيداً ما تقصدينه حيال زوجكِ السابق. |
Ama, Ne demek istediğini anladım. | Open Subtitles | ولكن، أجل، كلاّ أعلم مالذي تعنيه |
Ve Ne demek istediğini anlatmamaya söz verirsen. | Open Subtitles | و إذا ما وعدتني بأن لا تخبري مالذي تقصده. |