"notu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الملاحظة
        
    • رسالة
        
    • الرسالة
        
    • ملاحظة
        
    • المذكرة
        
    • الورقة
        
    • مذكرة
        
    • الملحوظة
        
    • درجة
        
    • المُلاحظةِ
        
    • ملاحظات
        
    • مُلاحظة
        
    • الملاحظات
        
    • المُلاحظة
        
    • الرساله
        
    Sence bu adam, ilk notu yazan kişi mi ? Open Subtitles أنتى تعتقدين أنه نفس الشخص الذى كتب الملاحظة الأخيرة ؟
    Sence bu adam, ilk notu yazan kişi mi ? Open Subtitles أنتى تعتقدين أنه نفس الشخص الذى كتب الملاحظة الأخيرة ؟
    Mükemmel bir intihar notu yazarak bana ne kadar acı verdiğini bilmesini istiyorum. Open Subtitles أريد أن أكتب. رسالة انتحار مناسبة فقط ليعلموا مقدار الألم الذي تسبب به.
    Aslında şey, gelirse bu notu ona verir misin lütfen? Open Subtitles هل تستطيع أن تعطيها هذه الرسالة إذا عادت هنا ؟
    Bak, sağ köşede intihar notu yer alan iki sayfalık sayfa düzeni. Open Subtitles النظرة، هو تخطيط صفحتين مع حق ملاحظة إنتحارها فوق هنا في الزاوية.
    Woolsey notu için teşekkür etme fırsatı bulamadım. Open Subtitles تعلم، أنا لم اتمكن من شَكرك بشكل صحيح لتلك المذكرة بخصوص ولسي.
    Klozetin kapağını indirmemi hatırlatmak için yazdığın notu hatırlıyor musun? Open Subtitles تذكرين الملاحظة التي تركتيها على الحمام لتذكّريني أن أرفع المرحاض؟
    İşte bu yüzden bu notu senin yazmadığını biliyorum, Henry. Open Subtitles ولهذا أعلم أنك لم تقم بكتابة هذه الملاحظة يا هنري
    - Bilgisayarıma da o notu yazmıştı. - "Sessiz ol. Open Subtitles وهو كتب هذة الملاحظة على حاسبى المحمول , ابقى صامتاً
    Birisi suitimin kapısının altından bu notu attı. 10 dakika önce Open Subtitles شخصاً مـا أسقط هذه الملاحظة تحت حجرتى منٌذ عشر دقائق فائتة.
    Biraz önce bu notu Amiral Croft'tan aldım, davetimi kabul ediyor. Open Subtitles غداً لقد تلقيت للتو رسالة من الأدميرال كروفت يقبل فيها بدعوتنا
    Şimdi, düşünüyorum da o kalemlerden biri yine o tarz kağıtlardan birinin üzerine intihar notu yazılmak için kullanılmış olabilir. Open Subtitles الأن أنا أفكر، بأن أحد هذه الاقلام كان يستخدم لكتابة رسالة الانتحار هذه على قطعة مميزة من أحد هذه الاوراق
    Bir vur-kaç vakasının suç mahallinde bulunan bir özür notu. Open Subtitles هذه رسالة عذر تركها لى سائق سيارة فى موقع الجريمة
    O notu yazan her kimse, hiç kimseyi öldürmek istemiyor. Open Subtitles أياً كان من كتب هذه الرسالة لا يريد قتل أحد
    Anlaştık mı yoksa notu gönderip adamlarının kökünü mü kazıyacağız? Open Subtitles هل حصلنا على اتفاق أم نرسل الرسالة ونقضي على رجالك؟
    Belki sadece varsaymıştır. Çoğunlukla bir intihar notu olmaz mı? Open Subtitles حسنا ربما هو فقط يفترض اليس هناك عادة ملاحظة انتحار؟
    Doug'un çalışanlarını değerli ve onlara dikkat ettiğini hissettirmenin diğer bir yolu çalışanlarına 30.000'in üzerinde teşekkür notu yazmaktı. TED طريقة أخرى أشعر دوغ الموظفين بها بالتقدير وأظهر لهم اهتمامه هي أنه كتب أكثر من 30 ألف ملاحظة شكر للموظفين.
    Bu notu yollaman bir şeyi değiştirmez. Open Subtitles مهما كنت ستفعل ،لقد فعلته بالفعل سواء ارسلت هذه المذكرة ام لا
    Bay Andersson, karınız size bu notu yazdı ve benden iletmemi istedi. Open Subtitles سيد اندرسون, زوجتك كتبت لك هذه الورقة. وقالت لي ان اعطيها لك.
    Ona notu, hepsini vurduktan sonra vermesini söyle. Open Subtitles قل له انه يجب ان يعطيها مذكرة إلا بعد أن يتم اطلاق النار كل الرجال.
    Size sormak için buraya aldığım bir notu gördüm. Open Subtitles رأيت الملحوظة التي أجريت هنا ونويت سؤالك عنها
    diyorum. Erkek kardeşim ise, "Sınıftaki en iyi notu ben aldım." TED و يقول أخي: لقد حصلت على اعلى درجة في الصف
    Joey ile akşam için planlarımız vardı ama bana şu notu bırakmış. Open Subtitles كَانَ عِنْدي الخططُ مَع جوي، وهو تَركَني هذه المُلاحظةِ.
    Bu iş sana kalsaydı çocuklarımız teşekkür notu yazmazdılar bile. Open Subtitles أعني، إذا كان الأمر يرجع إليكي أبنائنا لن يكتبوا حتى ملاحظات الشكر
    Fakat itiraf etmeliyim ki intihar notu oldukça yaratıcıydı. Open Subtitles على أية حال، أنا يَجِبُ أَنْ أَعترفَ، مُلاحظة الإنتحارَ؟ أوه. الذي أُلهمَ.
    Sahte bebeğin kıçındaki notu incele ve bana hemen mesaj at. Open Subtitles إفحص الملاحظات على مؤخرة الطفل المزيّف، وأرسلها لي بالبريد الإلكتروني بأسرع ما يمكن.
    İlk başta ben de doktorun ilaçlarını almadığını düşünmüştüm, efendim ama sonra şu notu buldum. Open Subtitles أولاً دار فى ذهنى أن الدكتور قد فقد عقله , لكننى بعدها وجدت هذه المُلاحظة
    Yüzbaşı Wenthworth bu notu Camden Place'e, size götürmemi istemişti. Open Subtitles كابتن وينتورث طلب مني إيصال هذه الرساله لك في كامدن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more