| fakat okulda ve gerçek hayatta başarılı olabilmeniz yeterliliğinizden daha çok hızlı ve kolay öğrenmenize bağlıysa ne yapardınız? | TED | هو نسبة الذكاء،لكن ماذا لو كان النجاح بالمدرسة والحياة متوقف على أشياء أكثر من قدرتكم على القراءة بسرعة وسهولة؟ |
| Anne, okulda coğrafya törenimiz var ve ben hangi eyaleti temsil edeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أمي ، لدينا مسابقة مسرحية للجغرافيا بالمدرسة ولا أعرف أي ولاية أتنكر بها |
| okulda başım belaya giremez, çünkü beni çare bulan sınıfa koydular. | Open Subtitles | لا أستطيع التورط في مشكلة بالمدرسة. لقد وضعوني في الصف العلاجي. |
| Bu kızlar okulda bütün zaman boyunca bunu yapmıyorlar mı? | Open Subtitles | تعرفين ، تلك الفتيات في المدرسه والـلاتي ،يفعلنها طول الوقت |
| Açık konuşmak gerekirse, büyürken okulda ırk birkaç kez ortaya çıktı. | TED | ولكي نكون منصفين، فالنقاشات حول العرق أُثيرَت بِضعَ المرات في المدرسة. |
| amcam okulda 1 günde öğreteceklerinden daha çok şey öğretebilir. | Open Subtitles | تيري قال بأنه يستطيع أن يعلمني أكثر من ذهابي للمدرسة |
| Evet, artık tekrar mutlu olduğuna göre, Umarım artık okulda beni dövmezsin. | Open Subtitles | الآن بعد أن أصبحت سعيداً مجدداً، أعتقد أنك لن تضربني بالمدرسة مجدداً |
| Sana bu okulda bir iş buldu, doğru mu bu? | Open Subtitles | وقد أحضر لكِ عملاً هنا بالمدرسة أليس هذا صحيحاً ؟ |
| Artık kanka olduğumuza göre, okulda yaptığımız numaralara seni dahil edebiliriz. | Open Subtitles | الآن بعدما أصبحنا أصدقاء ، يمكنني إخبارك عمّا نفعله بالمدرسة فعلاً؟ |
| Sanırım yarın okulda görüşürüz ve belki tüm bu Rachel olayını unutabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد سأراك غدا بالمدرسة وربما يمكننا نسيان ما حدث بخصوص موضوع رايتشل |
| okulda ufak bir mesele çıktı bakıcı da haber vermeden kayıplara karıştı. | Open Subtitles | مرحباً، حادث صغير بالمدرسة و جليسة الأطفال إختفت دون خبر، ماذا لدينا؟ |
| Eğer bu okulda bunu yapmamıza yardım edecek biri varsa, girebilirler. | Open Subtitles | وإن كان هناك أشخاص بالمدرسة قد يساعدونا على فعل ذلك فسيدخلون |
| O tehliden uzak tutulmalıydı ama olmadı, şu anda okulda saklanıyor. | Open Subtitles | لقد حوصرت في المدينه ولم تستطع الوصول وهي عائده من المدرسه |
| Kimse benimle okulda konuşmadı. Beni "Alet-Alma" olarak çağırmaya başladılar. | Open Subtitles | لا احد يتحدث معي في المدرسه انهم ينادوني قضيب الما |
| Mühendisliği ve nesnelerin nasıl çalıştığını, okulda değil, parçalarına ayırarak ve bu inanılmaz derecede karmaşık cihazları inceleyerek öğrendim. | TED | تعلمت عن الهندسة وكيفية عمل الأشياء، ليس في المدرسة لكن من خلال تفكيك ودراسة هذه الأجهزة المعقدة بشكل رائع. |
| okulda bir lider oldu ve bu davranış diğer öğrencileri de etkiledi. | TED | وقد أصبح مرشدا في المدرسة وقد أصبح هذا السلوك معديا للطلاب الآخرين. |
| Weichselberger Joseph'i kendi çıkarı için kullanmaya ve okulda gitmekten men etmeye devam eder. | Open Subtitles | استمر ويشسيل بيرجر في إستغلاله و منعه من الحضور للمدرسة |
| Ve göçmenler için kiralık bir okulda 3 aydır gönüllü öğretmenlik yapıyordum. | Open Subtitles | وسأكون مدرسة متطوعة في أحد المدارس الخيرية وهي للمهاجرين لمدة 3 شهور |
| Bu sabah okulda işleri varmış. Ayyaşın biri kendini yakmış. | Open Subtitles | لقد كانوا مشغولين بالمدرسه هذا الصباح احد المتشردين احرق نفسه |
| Güldü. okulda görünmez olma yeteneğine sahip bir kız var. | Open Subtitles | فتاة في حرم الجامعة ولديها قدرة أن تكون غير مرئية |
| Yıllarca annesiyle yaşamış - annesi otoriter biriymiş - ve onun okulda da pek iyi zaman geçirdiğini sanmam. | Open Subtitles | لقد عاش مع امه لسنوات عديدة كانت سيدة متحكمة جدا ولا اعتقد انه نال وقتا جيدا اثناء الدراسة ايضا |
| Benim arabamla kız peşinde dolaşacağına okulda daha fazla vakit geçirmelisin. | Open Subtitles | عليك أن تَقْضي وقتَ أكثرَ في المدرسةِ بدلاً مِنْ أن تجوب مَع النساء في سيارتِي |
| Bizim okulda bir kız olduğu ile ilgili bir dedikodu. | Open Subtitles | في مدرستنا بالوقت الحالي تقول الاشاعة ان هناك فتاة بيننا |
| Ben de okulda onunla aynı şeyi yapıyordum. İstediğinize sorun. | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بالشيء نفسه في مدرستي كأي شخص آخر |
| okulda içinde yaratıcılık kasları gevşeyip duran kırpılan hayal güçlerinin uzamaya başladığı çocuklar var. | Open Subtitles | هناك أولاد في الكلية الذين لديهم قوة في الإبداع و الثناء والرعشة بسبب الخيال الكبير |
| Bayan Vernon-Williams, bugün okulda bir yetenek yarışması düzenlediğinizi duydum. | Open Subtitles | أيتها السيدة "فرنون-ويليامز"، سمعت أنك .تقيمين استعراضا للمواهب بمدرسة الرقي |
| Sınıf derecen ikincilik, okulda henüz 25. sıradasın. | Open Subtitles | مرتبة في صفك المركز الثاني، رغم ذلك مرتبة في مدرستك خامسة وعشرون |
| RB:Disleksik biriydim,okulda anlatılanlar her ne ise anlamıyordum. | TED | ر ب: كنت لدى صعوبة فى التعلم, لم يكن لدى على الإطلاق أى فهم بالواجبات المدرسية. |