"okumamı" - Translation from Turkish to Arabic

    • أقرأ
        
    • أقرأها
        
    • أقرأه
        
    • اقرأها
        
    • قراءته
        
    • اقرأ
        
    • قراءتها
        
    • أقرا
        
    • قَرأتْ
        
    • قراءتي
        
    • أقراها
        
    • أَقْرأَ
        
    • قراءة هذا
        
    Kitap okumamı ve onunla beraber nehrin kıyısında ay ışığı altında yürümemi istiyordu. Open Subtitles إنها تريدني أن أقرأ الكتب وأتمشى معها تحت ضوء القمر على حدّ النهر
    Raporumun sadece belli bir bölümünü okumamı mı istiyorsunuz Senatör? Open Subtitles أنت تطلب أن أقرأ فقرات محددة من نقريري أيها السيناتور؟
    Çünkü benden amatör gecesinde kişisel bir yazımı okumamı istiyor. Open Subtitles لأنه طلب مني أن أقرأ شيء شخصي في مايكروفون مفتوح
    Müdür, sınıfın en iyisinin benimki olduğunu söyledi ve Başkan'ı takdim etmem için sesli okumamı istedi! Open Subtitles حسناً,المدير قال أنها كانت أفضل واحدة في الصف ويريدني أن أقرأها بصوتٍ عالي لأقدم الرئيس
    Bana İncil'i verdi, beni tren istasyonuna oturttu ve okumamı söyledi. Open Subtitles لذا قد أعطتني الإنجيل، وأجلستني في محطة القطار، وأخبرتني أن أقرأه
    Eğer okumamı istediğin bir şey olursa senin için eleştirebilirim. Open Subtitles ان تركتيني اقرأها ربما استطيع ان انقدها من اجل.
    - okumamı istediğin kitaptan okudum. Open Subtitles لقد قرأت من ذلك لكتاب الذي اردتي مني قراءته
    Bilirsin, kimse benden onları yatırmamı ya da onlara hikayeler okumamı istemiyor. Open Subtitles لا أحد يطلب مني ان أجعلهم ينامون او ان اقرأ لهم قصصاً
    Sen telefon rehberini okumamı söyledin Dibbs, Sally. 461-0192. Open Subtitles أخبرتني بأن أقرأ دليل الهاتف بالأمس ديبس سالي، 4610192
    okumamı sen istedin! Beni dinleyeceksin! Open Subtitles أنت من طلبت أن أقرأ هذا عليـك بأن تقـف لتسمعنـى وأنا أقرئـه
    Günlüğünü okumamı istemeseydin, ortalıkta bırakmazdın. Open Subtitles حسنا , اذا كنت لا تريدين ان أقرأ مفكرتك , لما كنت قد تركتها ورائك
    Ulusal krizin ortasında benden dergi okumamı mı istiyorsun? Open Subtitles تريدني أن أقرأ مجلات في هذا الوقت من الأزمة الوطنية ؟
    Çizgi romanının tamamını okumamı görmek ister misin? Open Subtitles هل تريد أن تشاهدني وأنا أقرأ مجلتك كاملة؟
    Raporu ona okumamı istedi. Open Subtitles طلبت مني أن أقرأ لها النتائج وكل ما قالته: أنا آسفة
    Kimsenin bunları okumamı istememesini anlıyorum. Open Subtitles أعرف لماذا لا تريدونني أن أقرأ هذه الملفات
    Tekrar okumamı ister misin? Open Subtitles هل تريدين مني أن أقرأها لك ثانية ؟
    Beni tren istasyonunda oturtup, elime bir İncil verdi ve onu okumamı söyledi. Open Subtitles لذا قد أعطتني الإنجيل، وأجلستني في محطة القطار، وأخبرتني أن أقرأه
    Eğer bir şeyleri okumamı istersen eleştiri yapabilirim. Open Subtitles ان تركتيني اقرأها ربما استطيع ان انقدها من اجل.
    Albert bana yazıp bunu hepinize okumamı istedi. Open Subtitles لقد كتب البيرت هذا وطلب مني قراءته عليكم جميعا
    Koruyucu annem uzaklaşmamı ve sevgi hakkında düşünmemi istedi. Ne olduğunu düşünmemi, kutsal kitabı okumamı ve yarın geri gelmemi istedi. Ve en dürüst, en doğru cevabımı vermemi. TED أمي بالتبني طلبت مني ان أذهب وأفكر في موضوع الحب وماهو وأن اقرأ الكتاب وأعود غداً وأعطي إجابتي الأكثر صدقا ومصداقية
    Ona tüm kitapları teker teker okumamı istedi. Open Subtitles ، لقد كانت تجبرني على قراءتها لها . واحداً تلو الآخر ، دون راحة
    Olur tabii. Sana masal okumamı ister misin? Open Subtitles بالطبع تٌريدني ان أقرا عليك قصة ؟
    Çünkü elimdeki kartta yazılı olan tanıtımı sanatçı kendisi yazmış ve okumamı istedi. Open Subtitles ببساطة لأن هذه البطاقةِ أَحْملُ الإعلانُ الذي المؤدّي قَرأتْ الحاجاتَ بالضبط كما كُتِبتْ.
    okumamı iyileştirmek için buradayım ki diplomamı alabileyim. Open Subtitles و أنا هنا من أجل تحسين قراءتي وكذلك للحصول على دبلوم التعليم العام
    Annenin bunu okumamı istediğini bilmeni istiyorum. Open Subtitles اريدك ان تعرفي أنها أرادتني أن أقراها
    Ortak bir şeylerimiz olması için Debra bunu okumamı istedi. Open Subtitles ديبرا تُريدُني أَنْ أَقْرأَ هذا لذا عِنْدَنا مادةُ مشتركةُ.
    Bana hayal kırıklığına uğrarsanız, buradakini okumamı söyledi. Open Subtitles طلبت مني قراءة هذا إن شعرتِ بخيبة أمل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more