| Evet, belki haklısınız, Albay. Belki de yargılama olayını unutmalıyız. | Open Subtitles | ربما تكون محقا , ربما يجب ان نغفل موضوع المحاكمة |
| Sanırım yarın okulda görüşürüz ve belki tüm bu Rachel olayını unutabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد سأراك غدا بالمدرسة وربما يمكننا نسيان ما حدث بخصوص موضوع رايتشل |
| Bütün tanık olayını biliyormuş fakat daha fazla anlamalarına kadar gidip söylememiş. | Open Subtitles | يعرف مسألة الشهود لكنه لا يريد إعلام الرؤساء قبل أن يعرف المزيد |
| Nihayet bu ev hapsi olayını kabullenmeye başladığını görmek güzel. | Open Subtitles | من الجميل أنها تقبَّلت أخيراً مسألة الإقامة الجبرية في المنزل |
| Chuckie Sol olayını duyduktan sonra, buraya gelip, onu bulup, durdurmalıydım. | Open Subtitles | عندما سمعت بأمر شاكي سول اضطررت الى العوده كي أجده .. |
| Tıpkı Jhunjhunwala olayını çözdüğünüz gibi, bu davayı da çözmelisiniz. | Open Subtitles | أنت يجب أن تحلّ هذه الحالة، كما حلّلت حادثة جهانجهانوالا. |
| Michelle'e gittim, yaş olayını bütünüyle çözümü için konuyu masaya yatırdım. | Open Subtitles | عدت إلى منزل ميشيل مصمماً على أن ألغي موضوع فرق العمر |
| Bebek olayını duydum da çok üzgün olduğumu söylemek istemiştim. | Open Subtitles | لقد سمعت عن موضوع الطفل بأكمله وأردت إخبارك بمدى أسفي |
| Alg ve oksijen olayını hala anlamadım. | Open Subtitles | ما زلت غير قادر على فهم موضوع الطحالب والاكسجين |
| Düşünüyorum da, duvar olayını birini uzak tutmak için yapıyorsun. | Open Subtitles | أتعرف ما أظن؟ أظن موضوع الجدار مقصود لإبعاد أحدهم |
| - Ha, sen terör olayını diyorsun. | Open Subtitles | هذا لا يجعل ,اوه انت تتكلم عن موضوع الارهاب |
| Kahretsin! Kırmızı forma olayını unuttum. Bu oyun çok kafa karıştırıcı. | Open Subtitles | اللعنة, لقد نسيت مسألة القميص الاحمر باكملها, هذه اللعبة مربكة |
| Y2K problemini atlattıktan sonra dünyanın yok oluşu olayını ertelemişizdir diyordum. | Open Subtitles | اعتقدت بأنَّ مسألة العام 2000 قد أتاحت لنا المزيد من الوقت بخصوص مسألة نهاية العالم بأكملها |
| Bu ekin olayını, hiç sevgilisi olmamış bir grup aptalın işi. | Open Subtitles | مرجن مسألة المحصول تلك هى عبارة عن مجموعة من الحمقى العاطلين الذين لم يكن لهم صديقة طوال حياتهم |
| Bak, bu Paskalya olayını yapmak zorunda değiliz. Sen ve ben. | Open Subtitles | إسمعي، لسنا مضطرين للقيام بأمر الفصح هذا، أنت وأنا. |
| - Kate olayını nereden biliyordu? - Kate söylemiş olmalı. | Open Subtitles | ـ كيف علم بأمر كيت ـ لابد أن كيت أخبرته |
| Evet, lisedeki şu göktaşı olayını biliyorum. Bana anlatmıştı. Hepsini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأمر النيزك في المدرسة الثانوية، أخبرتني |
| Şimdi rahatlığınızdan uzaklaşıp daha büyük ve parlak bir şey içine girin, çünkü bunu yaparak başka bir Ferguson olayını önleyebiliriz. | TED | إذًا فاخرجوا من دائرة راحتكم إلى الشيء الأكبر والأكثر إشراقًا لأننا بهذه الطريقة سنمنع تكرار حادثة فيرغسون مرة أخرى. |
| Bakın bu olayı kedi olayını hallettiğimiz gibi halledeceğiz. | Open Subtitles | أنظر، سنتعامل مع هذا الموقف بنفس الطريقة التي تعاملنا بها مع حادثة القطة |
| Hiç uyumuyor ve ben daha şu göbek deliği olayını anlamış değilim. | Open Subtitles | هو لا ينام ، كما أنني لم أدقق بموضوع أنه لا يوجد له سرة بعد |
| Elbette böyle basit bir kaçakçılık olayını bölümümüze getirmenin gereği yok. | Open Subtitles | لكن بالتأكيد، سيدي، ليست هناك حاجة لاحضارة لقسمِنا بمسألة تَهريب بسيطةِ نسبياً. |
| Sert polis olayını iyi yaptın ama bir iyilik yapıp herkesi kurtar şu işten, tamam mı? | Open Subtitles | أنتِ تقومين بأمور الشرطيّ هذهِ جيداً، لكنأسديلي معروفاً.. وفري ذلك للزبائن، أتفقنا؟ |
| Acaba bir saniyeliğine şu evlenememe olayını açabilir miyiz? | Open Subtitles | أنستطيع أن نعود للحظة لموضوع أننا لسنا متزوجين ؟ |
| Buzzwire'dan bir muhabir. Tüm bu katil vampir olayını o başlattı. | Open Subtitles | إنها صحفية من بيزواير ، إنها هي من بدأت بقصة مصاص الدماء .. |
| Şu Senatör Dove olayını senden dinlemek istiyorum. | Open Subtitles | احب أن أسمع عن عملية السيناتور دوف من فم منفذها نفسه |
| 13 yıl önceki Ki Ho Sang olayını unutmayın. | Open Subtitles | لا تنسو ما حدث مع كي هو سانغ منذ 13 عامًا |
| Uykuda yürüme olayını neden anlatmadın? | Open Subtitles | لماذا لم تخبريني أن العلاج يسبب السير خلال النوم؟ |
| Sen bir annenin isteyebileceği en iyi çocuksun... Tabi eğer buldozer olayını anlatırsan. | Open Subtitles | ...أنت أفضل ولد قد ترغب به أمّ إذا أخبرتني عن تلك الجرافة |
| Ve bana şu televizyon olayını söylemen ve bizimkileri alması için havaalanına limuzin yollaman gerekiyordu. | Open Subtitles | وكان من المفترض عليكِ أن تخبريني عن أمر التلفزيون العمومي تذكرت ذلك، وكان عليك أن ترسلي ليموزين للمطار من أجل والداي |